Birçok menfur küresel senaryonun hedefinde olan Türkiye'de, birlik ve beraberliğimize kasteden çok acı olaylar yaşandı.
Bunlardan en önemlilerinden birisi de bundan 5 yıl önce 10 Ekim 2015 tarihinde gerçekleşen Ankara Tren Garı önündeki katliamdı.
Gar önünde yapılacak olan mitingin alanına önceden sızan iki terörist, üzerlerindeki bombaları patlatarak 101 vatandaşımızın hayatını kaybetmesine, 20 çocuk dahil 391 vatandaşımızın da yaralanmasına neden oldu.
Öncelikle hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına sabr-ı cemil niyaz ediyorum.
Yaşanan bu acı olayla ilgili en anlamlı mesajı Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş yayınladı.
BTP Lideri mesajında, "Tarihimizin en ölümcül bombalı saldırılarından olan 10 Ekim Ankara Katliamı'nda hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Bilinmelidir ki Türk milleti kardeştir. Onu bir arada tutmak cumhuriyetimizin bekası için şarttır. Biz bunun için varız ve bunu başaracağız" dedi.
Esasen BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın mesajındaki son 3 cümle, merhum Prof. Dr. Haydar Baş'ın hayatının özetidir.
Birlik ve beraberlik konferanslarıyla başlayan ve son nefesine kadar birlik ve beraberlik duruşuyla devam eden mükemmel örnek bir hayat…
"Biz bu işe hayatımızı koyduk" derler ya, işte Prof. Dr. Baş birlik ve beraberliğe hayatını koydu.
Başlığımızda "Birliğimize uzanan kanlı eller" dedik; Ankara Garı önündeki bu terör saldırısının asıl hedefi de birlik ve beraberliğimizdi.
Büyük Ortadoğu Projesi'nin (BOP) hedef ülkelerinden, hatta Prof. Dr. Baş'ın ifade ettiği gibi "BOP'un asıl hedefi" olan ülkemizde etnik ve mezhepsel bir ayrışım ve de bunlar arasında bir iç çatışma planlanmaktadır.
AB'nin ve ABD'nin Türkiye için 36 etnik azınlık dayatması da bunun içindir.
Bu "azınlık" dayatmasını Sevr'de resmileştirmek istediler, yırtıp attık.
Bu sefer Lozan'da önümüze yeniden koydular, Mustafa Kemal Atatürk'ün "Müslüman olanların tamamı Türk milleti, gayrimüslimler azınlıktır" duruşu bu tuzağı bozdu.
Sivas ve Maraş olaylarıyla Alevi-Sünni çatışması çıkartmak isteyenler, bu sefer de Gar saldırısı gibi saldırılarla da Türk-Kürt çatışmasının zeminini oluşturmak istediler.
Ama planları suya düştü, sağlam kayaya tosladılar.
Çünkü Prof. Dr. Haydar Baş, "Bir kolumu kesseniz Türk kanı, diğer kolumu kesseniz Kürt kanı akar, bizler kardeşiz, aynı dedenin evlatlarıyız" diye haykırdı, etnik bir iç çatışmanın önünü kesti.
Yine Sayın Baş, "Alevi-Süni hepimiz Müslüman'ız, bizler kardeşiz, birbirimize namlu doğrultamayız, Rabbimiz bir, Peygamberimiz bir, Kıblemiz bir, Kitabımız bir, aynı Ehl-i Beyt'e sevdalıyız" ölçüsünü ortaya koyarak, 15 ciltlik Ehl-i Beyt Külliyatı ile, "Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt" teziyle, Ehl-i Beyt sempozyumlarıyla mezhepsel bir çatışmanın önünü kesti.
"Atatürk Vatandır" teziyle ve sempozyumlarıyla, Hoş Geldin Atatürk eseriyle, sağ-sol çatışmasının, laik-antilaik çatışmasının önünü testi. Ve daha niceleri…
Prof. Dr. Baş ve BTP kadrosu il il, kapı kapı dolaştı, bu gerçekleri haykırdı.
Prof. Dr. Baş sayesinde, bu konularda bilinçlenen Türk milleti küresel oyunlara geçit vermedi.
Birliğimize uzanan kanlı eller, doğru, canlarımızı aldı, bizleri millet olarak acıya ve hüzne boğdu ama arzuladıkları "milleti bölme", "iç savaş" emellerine ulaşamadılar.
Allah onlara asla fırsat vermesin.
Peki, ülkemizi parçalama, milletimizi bölme hedefli bu tür eylemler, provokasyonlar bundan sonra da yaşanacak mı? Elbette yaşanacak.
Üzerimizde, BOP projesi, Şark Projesi, büyük İsrail projesi, arz-ı mevut projesi gibi emperyal projeler devam ettiği müddetçe –ki devam edecek- hep yaşanacak.
Önemli olan, Hüseyin Baş'ın ifade ettiği gibi, "bekamız için birlik ve beraberliğimizin, kardeşliğimizin şart olduğu" gerçeğini bir hayat tarzı olarak yaşamamızdır.
Devletimizin ve onu yöneten siyasilerimizin de görevi, bekamızı tehdit eden bu tür tehditleri, daha gerçekleşmeden önce bertaraf edebilmesidir.
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024