Siyasilerimiz, kapitalizmin dayatması haraç mezat özelleştirmelerle devleti küçülttüler küçülttüler, şimdi de enflasyonla mücadele ettiklerini söylüyorlar! Halbuki, bilimsel gerçekler der ki, devleti özelleştirmelerle küçültüp, ekonomideki payını azaltırsan, hatta yok edersen, geriye pahalılık yani yüksek enflasyon kalır.
Finansı özelleştirirsen, paraya ulaşım daha maliyetli olur.
Maden kaynaklarını özelleştirirsen, hammadde maliyetli olur.
Enerji kaynaklarını özelleştirirsen, enerji fiyatları uçar gider.
Kamu kuruluşlarını özelleştirirsen, bu kurumların ürettiği tüm ürün ve hizmetlerde pahalılık yaşanır.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, Ordu'da organize edilen 'Mevzu Ekonomi' programında ülkemizde yapılan özelleştirmelerin ne tür olumsuz sonuçlar doğurduğunu anlattı ve bu konuyla alakalı Osmanlı döneminden çarpıcı bir örnek verdi. Özetle aktarmaya çalışalım:
"Yıllardan 1808. Osmanlı imparatoru bir imza atıyor. Bu imzanın adına Sened-i İttifak diyoruz. Şimdi bu Sened-i İttifak'ta padişahımız ayanlarla anlaşıyor. Ayanlara diyor ki: 'Ben size bazı özel haklar tanıyacağım. Siz de beni Anadolu'da insanlara güzellikle anlatacaksınız. Bana başkaldırmaların önüne geçeceksiniz.' Bu da bir yere benziyor mu? Bugün karşılığı var mı?
Sonra bu ayanlara bir imtiyaz tanınıyor. Osmanlı bu ayanlara diyor ki: 'Siz bulunduğunuz bölgelerde vergiyi bana önceden verin, mesela ordunun 200 liralık 2 yıllık vergisini önden bana verin, vergi toplama hakkı sizin olsun.'
Bu ayan bunu kâr elde etmek için yapıyor. Ayan da geliyor size diyor ki: "2 sene içinde bana 400 lira vergi ödeyeceksiniz.' 400 lira sizden vergi alıyor. Ve öyle bir tahsilât yapıyor ki, çiftçiyi esnafı dövüyor, eziyor. Üreticinin tamamı da 'Benim bu parayı çıkarmam lazım' diyerek ürünlerine zam koymaya başlıyor.
Halk artık ürünleri satın alamaz hale geliyor ve enflasyon oluşuyor. Bu oluşan enflasyon halkı kıtlığa ve fakirliğe itiyor. Osmanlı'da yıkılışın sebebi olan enflasyonun temel sebeplerinden biri milletin borcunun veya alacağının birilerine peşkeş çekilmesi olarak ortaya çıkıyor."
BTP liderinin bu dikkat çekici tarihi örnekte anlattığı gibi, normalde devletin milletine hizmet etmek için topladığı vergiler, 'ayan' denilen yerel sermaye gruplarına bir rant kapısı haline getiriliyor, ayanlardan peşin alınan paralar da millet için değil, yönetimin yanlışlarının, sefahatinin, har vurup harman savurmasının faturalarını ödemek için kullanılıyor.
Sonuçta, Sayın Baş'ın ifade ettiği gibi önce açlık, sonra kıtlık ve ardından da çöküş kaçınılmaz oluyor. Demek ki, millete ait olan millet için kullanılacak, eğer millete ait olanlar birilerine peşkeş çekilirse bunun sonucu çöküştür.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, bu tarihi örnekten yola çıkarak bugünkü özelleştirmeleri değerlendirdi ve şunları söyledi:
"Osmanlı'da yapılan hatalar, bugün aynı şekilde özelleştirmelerle yapıldı. Şimdi bugün ne yaşıyoruz? Sizin olan SEKA'yı özelleştirdiler, sizin olan Elektrik Dağıtım Şirketlerini özelleştirdiler. Sizin olan TEKEL'i özelleştirdiler. Sizin olan bankaları özelleştirdiler. Sizin olan şeker fabrikalarını özelleştirdiler. Ve siz ne yaşıyorsunuz? Bu saydığım tüm ürünlerde pahalılık yaşıyorsunuz.
Bakın bunu daha önce bizim atalarımıza yaptılar, bugün aynısını bize yapıyorlar. Bunun sonunda açlık var, kıtlık var. Bunun sonunda işin en kötüsü darmadağın olup parçalanmak var. Buna bir an önce dur diyeceğiz. Biz ne yapacağız? Onlar babalar gibi sattılar, biz babalar gibi geri alacağız."
Evet, gerçekten de SEKA'yı sattılar, o gün bugündür kağıda ve kağıt ürünlerine zam üstüne zam geliyor. Özel bankaları ön plana çıkardılar, üreticinin de tüketicinin de finansa ulaşımı zorlaştı, politika faizi son olarak yüzde 10.5'e düşürülmesine rağmen yüzde 40-50'den aşağı faizle finans bulamıyorsunuz. Şeker fabrikaları özelleştirildi, şekere zam üstüne zam geliyor. Örnekleri çoğaltabilirsiniz.
Sayın Baş uyarıyor, bunun sonucu açlık ve kıtlıktır diye…
Ülkemizde milyonlarca ailenin geliri asgari ücret ve bu ücret Türk-İş'in açıkladığı açlık sınırının altında. Yani milletimiz açlık tehlikesi yaşıyor. Özelleştirmeler, pahalılık oluşturduğu için vatandaşlar ürün ve hizmetlere ulaşamıyor.
Bir sonraki aşama, bu ürün ve hizmetleri üretenlerin, pazar darlığı sebebiyle üretimi bırakmasıdır, bunun sonucu da elbette kıtlıktır.
Ama Sayın Baş'ın ifade ettiği gibi, bunun maalesef sonrası da var: Çöküş.
Eğer bu kaderi yaşamak istemiyorsak; tercihlerimizi değiştirmeliyiz, tüm kaybettiklerimizi, Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli ile "Babalar gibi geri alacak" olan Bağımsız Türkiye Partisi'ni ve lideri Hüseyin Baş'ı iktidar yapmalıyız.
- İsrail ateşkese uyacak mı, uysa bile Gazze Gazzelilere yar olacak mı? / 10.10.2025
- SDG ile Şara yönetiminin ‘entegrasyon’ tiyatrosu / 09.10.2025
- Gelir adaletsizliği zirvedeyken terörsüz Türkiye mümkün mü? / 08.10.2025
- Trump'ın planı: Gazze'de gölge İsrail kabinesi / 07.10.2025
- Enflasyonun sebebi ‘doğa’ değil, sizin politikalarınız / 04.10.2025
- Milleti aç bırakan "dezenflasyon" süreci / 02.10.2025
- Trump’ın planı barış planıysa, tehdit niye? / 01.10.2025
- Netanyahu yeni Trump planını gerçekten kabul etti mi? / 30.09.2025
- ABD, Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılmasını neden istiyor? / 27.09.2025