Mustafa Kemal Atatürk, kurtuluş savaşı sonrasında Mersin'de gezi halinde yürürken şehirde gördüğü büyük binaların kime ait olduğunu sorar.
Atatürk: "Bu köşk kimin?"
Yanındakiler: "Kirkor'un efendim" derler.
Atatürk tekrar sorar: "Ya şu koca bina kimin?"
"Yorgo'nun Paşam" diye yanıt verirler.
Atatürk bir kez daha sorar: "Ya şu?"
"Solomon'un" Paşam diye yanıt verirler.
Atatürk bu seferde öfkelenerek sorar: "Onlar bu binaları yaparken siz neredeydiniz?"
Kimseden ses çıkmaz!
Toplananların arasında bir köylünün sesi duyulur:
"Biz Yemen'de, Tuna boylarında, Balkanlar'da, Arnavutluk'ta, Kafkaslar'da, Çanakkale'de savaşıyorduk Paşam!"
Atatürk daha sonra bu hatırasını anlatırken, "Hayatta cevap veremediğim yegâne insan, bu aksakallı ihtiyar olmuştur" demiştir.
Neden böyle bir yazı kaleme aldığımı şimdi izah edeceğim.
Türkler savaşta iken imtiyazlı bir azınlık kesimin köşe başlarını nasıl tuttuklarını anlattık.
Peki, şimdi ise hep beraber cevap bulmaya çalışacağımız soru şudur: Savaşı kazandıktan sonra yaptıklarımız nerede?
Mesela şeker fabrikası kimin?
Ya Tekel kimin?
Sümerbank kimin?
Seka kimin?
Pektim kimin?
Peki ya Tüpraş kimin?
Ya Telekom?
Limanlar kimin?
Peki, tüm bu stratejik kurumlar yabancılara satılırken, şimdi boykota karşı çıkan sözde yerli ve milliciler neredeydi?
Türkiye'de bu satışlar olurken, ordumuz hangi cephelerde savaşıyordu?
Neden bunları kaybettik?
Hani şehit kanlarıyla sulanmıştı bu topraklar!
Yaşayana saygınız ve böyle bir kaygınız da yok diyelim.
Şehitlerden de mi çekinmediniz?
İşte muhalefetin en hazırlıksız olduğu konu tam olarak da burasıdır.
Türkiye'yi yeniden bağımsızlığına kavuşturmak için muhalefetin hep birlikte hareket etmesi, bir beka meselesidir.
Ata'mıza ve şehitlerimize layık olmanın başka hiçbir yolu ve yöntemi bulunmamaktadır.
Muhalefetin bir araya gelmesi, elbette ki tek başına var olan yapısal sorunların çözülmesine katkı sunmayacaktır.
Bunun için yapılması gereken en önemli iş, "Milli Ekonomi Modeli" tezine muhalefetin tamamı tarafından sahip çıkılmasıdır.
Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.
Atatürk: "Bu köşk kimin?"
Yanındakiler: "Kirkor'un efendim" derler.
Atatürk tekrar sorar: "Ya şu koca bina kimin?"
"Yorgo'nun Paşam" diye yanıt verirler.
Atatürk bir kez daha sorar: "Ya şu?"
"Solomon'un" Paşam diye yanıt verirler.
Atatürk bu seferde öfkelenerek sorar: "Onlar bu binaları yaparken siz neredeydiniz?"
Kimseden ses çıkmaz!
Toplananların arasında bir köylünün sesi duyulur:
"Biz Yemen'de, Tuna boylarında, Balkanlar'da, Arnavutluk'ta, Kafkaslar'da, Çanakkale'de savaşıyorduk Paşam!"
Atatürk daha sonra bu hatırasını anlatırken, "Hayatta cevap veremediğim yegâne insan, bu aksakallı ihtiyar olmuştur" demiştir.
Neden böyle bir yazı kaleme aldığımı şimdi izah edeceğim.
Türkler savaşta iken imtiyazlı bir azınlık kesimin köşe başlarını nasıl tuttuklarını anlattık.
Peki, şimdi ise hep beraber cevap bulmaya çalışacağımız soru şudur: Savaşı kazandıktan sonra yaptıklarımız nerede?
Mesela şeker fabrikası kimin?
Ya Tekel kimin?
Sümerbank kimin?
Seka kimin?
Pektim kimin?
Peki ya Tüpraş kimin?
Ya Telekom?
Limanlar kimin?
Peki, tüm bu stratejik kurumlar yabancılara satılırken, şimdi boykota karşı çıkan sözde yerli ve milliciler neredeydi?
Türkiye'de bu satışlar olurken, ordumuz hangi cephelerde savaşıyordu?
Neden bunları kaybettik?
Hani şehit kanlarıyla sulanmıştı bu topraklar!
Yaşayana saygınız ve böyle bir kaygınız da yok diyelim.
Şehitlerden de mi çekinmediniz?
İşte muhalefetin en hazırlıksız olduğu konu tam olarak da burasıdır.
Türkiye'yi yeniden bağımsızlığına kavuşturmak için muhalefetin hep birlikte hareket etmesi, bir beka meselesidir.
Ata'mıza ve şehitlerimize layık olmanın başka hiçbir yolu ve yöntemi bulunmamaktadır.
Muhalefetin bir araya gelmesi, elbette ki tek başına var olan yapısal sorunların çözülmesine katkı sunmayacaktır.
Bunun için yapılması gereken en önemli iş, "Milli Ekonomi Modeli" tezine muhalefetin tamamı tarafından sahip çıkılmasıdır.
Söz konusu vatansa gerisi teferruattır.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Hacı Gaydan / diğer yazıları
- Türkler 15 bin yıldır Anadolu’da / 21.05.2025
- Türkiye’yi ver, koltuğu al! / 20.05.2025
- “Terörsüz Türkiye” tuzağına dikkat! / 19.05.2025
- Haine hain demeyen, HAİNDİR! / 15.05.2025
- Özgür Özel’in yapması gerekenler! / 14.05.2025
- Ümmetçilik değil, Muaviye’cilik! / 13.05.2025
- Kötü gidişin sorumlusu millettir! / 12.05.2025
- Türkiye ittifakı kurulsun / 05.05.2025
- Kıbrıs Türkiye’ye katılmalıdır / 04.05.2025
- Şehitlere sor süreci / 30.04.2025
- Türkiye’yi ver, koltuğu al! / 20.05.2025
- “Terörsüz Türkiye” tuzağına dikkat! / 19.05.2025
- Haine hain demeyen, HAİNDİR! / 15.05.2025
- Özgür Özel’in yapması gerekenler! / 14.05.2025
- Ümmetçilik değil, Muaviye’cilik! / 13.05.2025
- Kötü gidişin sorumlusu millettir! / 12.05.2025
- Türkiye ittifakı kurulsun / 05.05.2025
- Kıbrıs Türkiye’ye katılmalıdır / 04.05.2025
- Şehitlere sor süreci / 30.04.2025