Bağımsız Türkiye Partisi'nin kongreleri yurdun dört bir tarafında bütün hızıyla devam ediyor. BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, katıldığı her kongrede Türkiye ve dünya gündemiyle ilgili, özellikle de ülkemizi derinden sarsan ekonomik meselelerle akalalı, bir ders niteliğinde çok önemli açıklamalar yapıyor.
Geçtiğimiz hafta Cuma günü Eskişehir, Pazar günü de Bursa il kongrelerine katıldı.
Birçok ekonomist doların birbiri ardınca rekor kırmasıyla alakalı değerlendirmeler yaptı ama hiçbiri BTP Lideri'nin tespitleri kadar hedefi 12'den vuran cinsten değildi.
Bildiğiniz gibi, bazı AKP milletvekilleri ve yandaş ekonomistler dolar kuru 11 lirayı aşınca, Dolar/TL paritesini, Dolar/Yen paritesiyle mukayese etmeye başladılar.
Bu tür yorumları milletle alay etmek olarak değerlendiren BTP Lideri Baş şunları söyledi: "Her hafta doların üzerine 1 lira koya koya artık ne olacağını kestiremiyoruz. Milletin canına okumuş, yetmemiş dalga geçmeye başlamış isimler, 'Japonya'nın para birimi 1 dolar karşısında 114 yen oldu. Japonya'nın para birimi ile ilgili bir bahis açtığını gördünüz mü?' diyorlar. Şimdi, Japonya'da kişi başına düşen gayri safi milli hasıla (GSMH) 48 bin dolar, Türkiye'de ise 7 bin dolar. Japonya ile Türkiye'yi kıyaslamak, 'Almanya bizi kıskanıyor' demek kadar saçma ve anlamsızdır. O yüzden bu kandırmacalara gelmeyeceğiz."
Evet, Sayın Baş'ın dediği gibi, milli gelir mukayesesi yapmadan sadece kurları karşılaştırarak ekonomik gerçeklerden uzak bir değerlendirme yapıyorlar.
Üstelik Japonya'da bireylerin gelirinin yüksek olması bir yana, aynı zamanda kurlarda istikrarsızlık yok. Dolar, TL karşısında olduğu gibi Japon yeni karşısında 11 ayda yüzde 56 değer kazanmıyor. Yen istikrarını koruyor, zaten üretici ve tüketici için de aslolan paranın istikrarıdır. Ani iniş çıkışlar ya da aşırı değer kaybı gibi hususlar ülke ekonomilerine büyük zarar vermektedir. Ülkemizde pratik olarak yaşadığımız gibi...
1 Kasım 2002'de 1 dolar 122 Japon Yen'i idi; bugün ise 114 yen... Görüldüğü gibi, Japon Yen'i 2002 ile mukayese edildiğinde dolar karşısında değer kazanmış.
Bir diğer husus ise, TL'den 6 sıfır atılmış olması. Yani gerçekte dolar 11 TL değil, 11 milyon TL. Paradan 6 sıfır atıldığında hiçbir sorun çözülmüyor. Neticede paradan sıfır attığınız zaman sadece masraflardan sıfır atmış olmuyorsunuz, gelirlerden de sıfır atılıyor. Paradan sıfır atmak devletin borçlarını azaltmıyor, vatandaşların alım gücünü artırmıyor. Üstelik uygulanan yanlış politikalar sebebiyle dolar kuru yeniden çift haneye çıkartılarak atılan sıfırlar bir bir tekrar yerine konuluyor. Hem de vatandaşın canını acıtarak...
Siyasilerimiz, yaptıkları yanlışların üstünü örtmek için bir de uyguladıkları sözde modeli "Rusya modeli" olarak tanımlıyorlar. BTP Lideri bu konuda da siyasilerimize ciddi bir ekonomi dersi verdi ve şunları söyledi:
"Bugün yaşanan duruma bazı uyanık tipler Milli Ekonomi Modeli'nden (MEM) fikir devşirebilmek için, 'Türkiye'de Rusya modeli uygulanıyor' diyor. Son zamanlarda böyle bir yalan, safsata çıktı. Neymiş bu Rusya modeli? Rusya'da para birimi değer kaybetmiş ama Rusya havalara uçmuş! Rusya'da bir devalüasyon oldu ve parası yüzde 30 civarında değer kaybetti. Yıl 2014 ABD Başkanı Barack Obama, 'Bu Rusya çok ciddi anlamda küresel güç haline gelmeye başlıyor ve bizim Rusya'nın büyümesini durdurmamız lazım' dedi. Obama'nın bu söylemlerinden sonra ABD ile OPEC 120 dolar civarında seyreden petrolün varil fiyatını birlikte hareket ederek 30 dolarlara kadar düşürdüler. Rusya'nın da en büyük gelir kalemlerinden biri petrol. Rusya'da kriz çıkarmak pahasına dünya ticaretini tehdit ettiler ve bozdular. Böyle olunca da Rusya'nın para birimi değer kaybetti."
Evet, Sayın Baş'ın da ifade ettiği gibi, ABD ve yandaşlarının Rusya ekonomisine zarar vermek için uyguladıkları petrol fiyatı baskısı sonucunda Rus parasının değer kaybetmesine "Rusya modeli" diyerek kendilerine pay çıkarmaya çalışıyorlar.
Şu bir gerçek ki, enflasyonu azdırarak büyüme ve cari fazla yakalayıp, ardından havalara girmek hiç de mantıklı ve bilimsel değil. Türkiye'nin üretimi ithalata bağımlı. Yaptığımız tüm ihracat maalesef sadece hammadde ithalatını bile karşılayamıyor. Resmi rakamlar bunu net bir şekilde ortaya koyuyor. Bunun anlamı şudur: İhracat ne kadar artarsa ithalat da o kadar artacaktır. Bugün elindeki hammadde stoklarını eriterek bir cari fazlaya uşabilirsin ama bu geçicidir; bunun bir sonrası ithalat patlamasıdır. Hükümet, "Şu kadar ihracat rekoru kırdık" diye havalara girerken, üreticiler ve ihracatçılar ise, "Biz bu ihraç ettiğimiz ürünleri yerine nasıl koyacağız?" diye kara kara düşünüyorlar.
Bu konuda bir diğer husus ise, büyüme rakamlarındaki büyük yanılgı. Resmi olarak üretici enflasyonunun yüzde 46'ları aştığı bir üretim atmosferinde, kimse "büyüdük" demesin. Enflasyon sebebiyle fiyatlar büyüyor, büyüdüğümüzü zannediyoruz ama gerçekte, üretilen ürün bazında değerlendirdiğimizde, ciddi manada küçülüyoruz. Gerçek büyüme için enflasyon etkisinin büyüme oranından çıkartılması lazım, bunu yaptığınızda negatif büyüme, yani küçülme olduğunu görürsünüz.
BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, Rusya'nın her türlü baskı ve yaptırımlara rağmen dünyada başta ekonomi olmak üzere birçok sahada nasıl lider olduğunu şu cümlelerle özetledi: "Rusya içine sürüklendiği krizi Milli Ekonomi Modeli ile aştı. 27 Şubat 2013'te BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş Rusya parlamentosu Duma'da Milli Ekonomi Modeli'ni anlattı. Putin'in danışmanları O'nu dinledi ve günün sonunda dediler ki, 'Biz bundan sonra Haydar Baş'ın yazdığı Milli Ekonomi Modeli'ni uygulayacağız.' Rusya bu modeli uygulayarak bugün bulunduğu konuma geldi. Peki, Türkiye'de durum Rusya modeli mi? Biz, bildiğin krizin daniskasını yaşıyoruz. Bu krizin sebebi belli başlı tiplerin cahil cahil hareketleri… Şimdi derler ki size, 'Cumhurbaşkanımız Merkez Bankası ile bir pozisyon alıyor, doları yükseltiyor ama bir bildiği vardır.' İnanmayın buna, hiçbir bildikleri yok. Çünkü bunun matematiksel hiçbir karşılığı yok." Değerlendirmelere devam edeceğiz.
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024