logo
08 EKİM 2024

Bu gidişat Saddam'ı hatırlatıyor

28.12.2015 00:00:00
 
Güneydoğumuzda gayri resmi bir iç savaşın yaşandığı, bölgemizin ateş çemberine döndüğü, en sıkı müttefiklerin bile sırt çevirdiği, en son Esad'a karşı ülkemiz iktidarına her türlü desteği veren sözde Arap Birliği teşkilatının, "Irak'tan çekilin" çıkışıyla iyice yalnızlaştık. Bu ibretlik tabloya rağmen ülke gündemimize ısrarla "başkanlık sistemi" dayatılıyor. 
Neden? Acaba ülkemizi yönetenler sendroma mı tutuldular. Ne sendromu mu? Yedi ay önce yazdığım yazıyı (Saddam sendromu) hatırlayarak teşhisi koyalım.
"Saddam, Sünni fakir bir ailenin çocuğu. Gençliğinde yılmaz bir Arap milliyetçisi. Emperyalist ve kapitalist karşıtı görüşe sahip ve Arap Dünyasını, AB ve ABD'nin sömürüsünden kurtarma, özgürlüğe kavuşturma inancında?
Saddam, Baas Partisine katılıyor. 1956'daki darbe girişimi ve 59'daki devlet başkanına suikast girişimlerinde adı en önlerde geçiyor. Son suikast girişiminde Saddam yaralanıyor ve yakalanmadan CIA ve Mısır istihbaratı Saddam'ı, Tikrit'e kaçırıyorlar.  
Ardından değişik Ortadoğu ülkelerine geçen Saddam, buralarda CIA tarafından eğitildikten sonra Mısır'a gidiyor. Burada Amerikan Büyükelçiliğiyle diyalogunu güçlendiren Saddam, Kahire Üniversitesi'nde hukuk öğrenimi görüyor.
Irak'a döndüğünde tutuklanan Saddam 3 yıl hapiste yatıyor. Bu hapis onun popülaritesini iyice arttırıyor.
1967'de hapisten çıkan Saddam, Baas partisinin iktidarı ele geçirdiği 68'deki darbede çok büyük rol oynuyor. Daha sonra kurulan Devrim Komuta Konseyinde tek yetkili haline geliyor. 1979 yılında ise 68'de beraber darbe yaptıkları liderine, darbe yaparak devletin başına geçti. 
ABD karşıtı Saddam'ın ilk icraatı ise İran'a savaş açmak oldu. 8 yıl süren savaşta, yüz binlerce Müslüman öldü. İki ülkenin ekonomisi de çöktü. Aynı sene Saddam yönetimi, Halepçe'de kimyasal silah kullandı. 5 bin sivil katledildi. Komşu ülkelerle tamamen kavga haline girdi. Güncel tabirle "sıfır dost" siyasetini uygulamaya geçirmişti.
Yalnız kalan, komşu ülkelerin ve halkın önemli bir bölümünün istemediği Saddam için bedel ödeme vakti gelmişti. Ve fikirleriyle sokak şovmenliği yaparken kendisine, devlet başkanlığına, tek adamlığa giden yolu açanlardan emir geldi; Kuveyt'e gir. 2 Ağustos 1990'da, Saddam Kuveyt'te. 
Ardından BM, Irak'a ambargo ilan etti ve Irak'a güç kullanımına izin verdi. ABD'nin "Çöl Tilkisi" olarak adlandırdığı operasyon 6 ay sürdü. Saddam ateşkesi kabul etti. Kuveyt'ten çekildiği gibi Irak'ın kuzey ve güneyinde de uçuşa yasak bölgeler oluşturuldu?
İLGİNÇTİR! İsrail'e birkaç kez scud füzesi gönderen Saddam'ı dönemin İsrail Başbakanı Yitzak Şamir şöyle tanımlıyordu; "Saddam, psikolojik açıdan ömrü boyunca İsrail'e faydalı olmuştur." (2 Şubat 1991, Weiner, Türkiye İçin Milli Strateji, sh. 41)
Ve kol koparma vakti gelmişti. 11 Eylül 2001'de, Dünya Ticaret Merkezi'ne yapılan saldırıların failleri Müslümanlar ve Saddam olarak gösterildi. Bush yönetimi, "kimyasal silahları" bahane ederek, Saddam'ı ve İslam Coğrafyasını hedef aldı ve kendi deyimiyle "son haçlı seferini" başlattı. (Bu seferin diğer bir adı BOP, güncel adı ise Medeniyetler İttifakı'dır.)    
Artık "kadim dostlarının" kendisini istemediğini ve bunun bedelinin çok ağır olacağını gören Saddam, zulmüne zulüm kattı. Hiç kimseye güvenmiyor. Her şeyden şüphe ediyordu.
Bir konakta iki geceden fazla kalmayan, yediği, içtiği şeylerin defalarca kontrolünü yaptıran, koruma ordularıyla dolaşan, halkını sindiren, medyayı tekelleştiren, iş dünyasını kontrolüne alan, orduyu kendince ayıklayan, şüphelendiği en yakınlarını bile göz kırpmadan öldürten bir kişi haline gelmişti. 
Ve Haçlılar, Irak'a girdi. 1.5 milyon Müslüman katledildi. On binlerce Müslüman kadının ırzına geçildi. Irak yerle bir edildi. Yer altı, yerüstü kaynakları talan edildi. Ülke üçe bölündü. 2006 yılında bir kanalizasyon deliğinde yakalanan Saddam, Haçlı eliyle idam edildi.
Şimdi Irak'ı yakan yıkan, namuslara kasteden zalim ABD ve İngiltere. Peki, bu zalimlerle iş birliği yapıp, kendisini büyüten sonra hem kendisini, hem de ülkesini bitiren kim? Saddam. Ya ABD'ye Irak'ın işgalini sağlayan kim? (?)
Maalesef benzer bir tablo yaşıyoruz. Medya tekelleştirilmeye, iş adamları sınıflandırılmaya çalışılıyor. Emniyet mimlenmiş, askere damga vurulmaya çalışılıyor. Ülke içinde dün dost denilenler bugün düşman, dün düşman olanlar bugün dost ediniliyor. 
Sınırlarımız dışında ise itibarını da kaybetmiş bir yalnızlığa itilmiş vaziyetteyiz. Neden, kimin için? Bölgenin en itibarlı devleti nasıl bu noktaya geldi? Kim getirdi? 
Herkesin bir cevabı vardı. Ama şu bir gerçektir; ABD, AB kuklası, emir eri olanlar, ABD'yi "kadim dost" ilan edenler yarın kendi akıbetlerine bile hayret edeceklerdir.
İşte Saddam, Mübarek, Mursi, Müşerref, Şah Rıza? 
 
Akın Aydın / diğer yazıları
Onlar gider Mersin'e Türkiye gider tersine...
Gıda enflasyonunda rekortmen Türkiye
‘Bugünleri mumla arayabiliriz’
Şiddet olaylarına çarpıcı bakış
Atatürk 1927’de gereğini yapmış ama..!
Suriyelilerin konut alması ve vatandaş olması yasak
Gazze soykırımı 1 yaşında
40 binden fazla şehit, 100 bine yakın yaralı
İç güvenliğimiz de tehdit altında
On ayda 11 bin 99 tabanca, 443 uzun namlulu ve otomatik silah ele geçirildi
Emperyalizmin insanlığa tehditleri
Emperyalistlerin politikaları tarih boyunca insanlığa ciddi tehditler oluşturmuştur
Katilin arkasında büyük katil var
ABD'den İsrail'e son 1 yılda 17,9 milyar dolar askeri yardım
İsrail Beyrut'u bombaladı
Hizbullah Hayfa'yı füzelerle vurdu
Su savaşı!
İsrail vahşetine bir de böyle bakın
Beyrut yanıyor
Korkunç gece, İsrail terörü
İşte çarpıcı sonuç
Devlet harekete geçti
Ortalık üçkağıtçı kaynıyor
Zeytinyağında iş çığırından çıktı
Ülkenin tanınmasına da takoz koyuyor
Filistin’in bir numaralı düşmanı
Yunanistan'dan sonra şimdi de...
Turizmde ikinci gedik
Adana’da firari torbacıyı polise vermek istemediler
Firari torbacının yakınları 6 polisi yaraladı 3 polis aracına da zarar verdi
Onlar gider Mersin'e Türkiye gider tersine...
Gıda enflasyonunda rekortmen Türkiye
‘Bugünleri mumla arayabiliriz’
Şiddet olaylarına çarpıcı bakış
Atatürk 1927’de gereğini yapmış ama..!
Suriyelilerin konut alması ve vatandaş olması yasak
Gazze soykırımı 1 yaşında
40 binden fazla şehit, 100 bine yakın yaralı
İç güvenliğimiz de tehdit altında
On ayda 11 bin 99 tabanca, 443 uzun namlulu ve otomatik silah ele geçirildi
Emperyalizmin insanlığa tehditleri
Emperyalistlerin politikaları tarih boyunca insanlığa ciddi tehditler oluşturmuştur
Katilin arkasında büyük katil var
ABD'den İsrail'e son 1 yılda 17,9 milyar dolar askeri yardım
İsrail Beyrut'u bombaladı
Hizbullah Hayfa'yı füzelerle vurdu
Su savaşı!
İsrail vahşetine bir de böyle bakın
Beyrut yanıyor
Korkunç gece, İsrail terörü
İşte çarpıcı sonuç
Devlet harekete geçti
Ortalık üçkağıtçı kaynıyor
Zeytinyağında iş çığırından çıktı
Ülkenin tanınmasına da takoz koyuyor
Filistin’in bir numaralı düşmanı
Yunanistan'dan sonra şimdi de...
Turizmde ikinci gedik
Adana’da firari torbacıyı polise vermek istemediler
Firari torbacının yakınları 6 polisi yaraladı 3 polis aracına da zarar verdi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.