Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) büyüme rakamını açıkladı herkes şok oldu.Başta TÜİK, DPT olmak üzere resmi kurumların da hayretler içinde kaldığı yüzde 7.6'lık büyüme rakamına gerek ekonomistlerden, gerek sektör temsilcilerinden, gerekse vatandaştan tepkiler, artarak gelmeye devam ediyor. Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) Başkanı İbrahim Yetkin, Türkiye'de bir büyümenin olduğunu ancak bu büyümenin Türkiye'ye mal, tarım ürünü satan yabancı şirketlerin büyümesi anlamına geldiğini söyledi.Bu rakamların tarım sektörünün geçen yıl olumlu bir dönem geçirdiği izlenimi yarattığını, ancak bu büyüme rakamlarının sağlıklı bir ekonomiye işaret etmediğini ifade eden Yetkin, şunları kaydetti: "Bu büyüme, esas olarak Türk parasının değerli tutulması nedeniyle ithalatın aşırı ölçüde artmasına dayalı bir büyümedir ve bunun sonucu Türkiye'nin dış ticaret açığının artması, gelir dağılımının bozulması ve işsizliğin artmasıdır. Cari açık ile büyüme rakamları arasındaki orantı da bu tezi açıkça doğrulamaktadır. Daha açık bir dille söylersek bir büyüme vardır, ancak bu büyüme Türkiye'ye mal satan, tarım ürünü satan yabancı şirketlerin, yabancı tarım üreticilerinin büyümesi anlamına gelmektedir."Ekonomist Yiğit Bulut'un ifadesiyle, ballandırılarak anlatılan büyüme; ülkedeki sağlam dinamiklerin zorlanarak, 'sıcak para, düşük kur, artan dış ticaret açığı, cari açık gibi' etkenler ile sanal bir tablo oluşumudur.Sayın Bulut şu anlamlı soruyu da sormaktadır:"Siz hiç büyüyen bir ekonomide; okullarda şiddetin arttığını, öğrencilerin birbirlerinin boğazlarını kestiğini, ülkenin bir bölgesinin her türlü dinamik dışında kalarak devlete isyana teşvik edilebildiğini, insanların borcundan dolayı intihar ettiğini, üretimden para kazanan tesislerin patronlarının ağladığını, işçi çıkarıldığını, hırsızlığın arttığını, kapkaçın şehirleri esir aldığını, işsizliğin rekor kırdığını, rekabet edemeyen üreticinin aynı malın ithalatçısı olduğunu gördünüz mü?"Başbakan'ın İSO toplantısında söylediği ifadeler de büyüme rakamlarını yalanlıyor:"49 ilde teşviki getirdik. Ama yatırımcı gidip yatırım yapmıyor. Ama aynı yatırımcı Rusya'ya, Romanya'ya gidiyor"Başbakanımız kendi ifadeleriyle yatırımcıların yurt dışına kaçtığını itiraf ediyor.2005 yılı büyüme rakamları havalarda uçuşurken, sanayicimiz aynı yıl için pek iyimser değil.İSO Başkanı Tanıl Küçük, Başbakan'ın katıldığı İSO toplantısında yaptığı konuşmada, "Sanayimizde tehlike çanları çalmakta" dedi. Küçük, Türk sanayinin uluslararası pazarlarda rekabet etmesinin ve hatta ulusal pazarını korumasının neredeyse imkânsız hale geldiğini söyledi. TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu ise, şunları ifade etti:"Üreten kesim yok oluyor, Türkiye tamamen ithal ürünleri tüketen, üretenin cezalandırıldığı bir ülke haline geliyor. Cari açık 2006'da kaldırılamayacak şekilde patlayacak. Daha açıkçası; ekonominin sağlam olması gereken bacakları tek tek kırılıyor..."Tarım sektörünün halini Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar şöyle ifade ediyor:"Tespitlerimize göre 450 bin kişilik bir nüfus, geçen yıl tarımı bırakıp kentlere göçtü. Hatta göçmedi kaçtı. Para kazansaydı, toprağını bırakıp kaçar mıydı? Tarım ürünlerindeki pazarlama sorunu yüzünden de üreticinin fiyatları aşağıya düştü. Dolayısıyla çiftçi, açıklanan yüksek büyüme rakamlarına göre refaha kavuşamadı. Onun için bu rakamlar reel yaşamı yansıtmıyor. Halk neden feryat ediyor..."Türkiye'nin bugünkü ekonomik gidişatında etkili olanlar da bu büyüme rakamlarına inanmıyorlar ve yine itiraf ediyorlar.IMF'nin İngiliz Danışmanı, York Üniversitesi'nden Prof. Dr. Michael R. Wickens, "Bu rakama çok inanmıyorum. Böyle büyüme hızının olabilmesi için çok büyük yatırımlar gerekir. Hele hele başbakanınızın dediği gibi, bu artışın verimliliğe bağlı olması bilimsel olarak mümkün değildir" dedi.Linz Johannes Kepler Üniversitesi'nden Avusturyalı ekonomi profesörü Friedrich Schneider ise, "Altyapıda iyileşme yokken, eğitime yatırım yapılmamışken, böyle bir büyüme gerçekleşemez. Yapılan değerlendirmenin gerçekçi olmadığını düşünüyorum" dedi.Vatandaş da açıklanan 5 bin 8 dolarlık kişi başına milli gelir rakamına hayli şaşırmış durumda. Bir cebine bakıyor, bir de bize ve diyorlar ki, "Biz cebimize mi inanalım, yoksa açıklanan hayali rakamlara mı?"Evet. Söylenenlerin bir kısmı bunlar. Kısaca toplumun her kesimi bu rakamlara tepki gösteriyor. Artık masabaşı rakamlarına pek itibar edilmiyor.Bu konuda son sözü BTP Genel Başkanı, Milli Ekonomi Modeli tezinin de sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'a bırakalım:"Türkiye'de olan büyüme ekonominin şartlarına göre bizim anladığımız büyüme değil. Bu şekilde olan büyüme Türkiye'nin geriye gittiğini, iflas noktasında olduğunu gösteren büyümedir." "Nerede bu büyüme? Cebinizde var mı? Yok. mutfakta var mı? Yok. Çanakta var mı? Çömlekte, tencerede, memurda, işçide, orman köylüsünde, hayvancısında, tarım kesiminde var mı? Herhalde bunlar rüya ile amel ediyorlar. Büyüme ekonomide değil borçlarda?""Vatandaşta alım gücü tükenmiştir, bitmiştir. Müşteri mala talip olmayınca detaylı bir senin imal ettiğin mamuller ambarda kalıyor. Bunun adına stokların artışı denir. İşte stoklardaki bu artış,ı büyüme olarak bize gösteriyorlar.""Türkiye'de öyle ifade edildiği gibi bir büyüme yok. bunlar laf ü güzaftır. Büyüme olduğu zaman her taraf şantiye demektir. Her taraf iş yapıyor, harıl harıl çalışıyor, demektir. İnşaatçısı, tarım kesimi, ormancısı, sanayicisi, işçisi, emeklisi, herkes çalışıyor demektir. Böyle bir şey var mı? Yok. Olmadığına göre bizde büyüme yoktur. Sayın Baş, sağlıklı ve sürekli büyümenin nasıl olacağını Milli Ekonomi Modeli kitabında detaylı bir şekilde ortaya koymaktadır. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- CHP, komisyona katılmalı mı? / 24.07.2025
- Açılım, yeni anayasa derken, firmalarımızı kaybediyoruz / 23.07.2025
- İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir / 22.07.2025
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- Öcalan: ‘Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir’ / 10.07.2025
- Açılım, yeni anayasa derken, firmalarımızı kaybediyoruz / 23.07.2025
- İmtiyaz imtiyazı doğurur, imtiyaz bölünmeyi getirir / 22.07.2025
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- Öcalan: ‘Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir’ / 10.07.2025