İskender, Aristo'ya bir mektup yazarak şu soruyu sorar: Zaptettiğim ülkelerde insanlari tahakküm altina alabilmem için aşağidakilerden hangisini yapmaliyim?1. Ülkenin ileri gelen insanlarini sürgüne mi göndereyim?2. Ülkenin ileri gelen insanlarini hapse mi atayim?3. Ülkenin ileri gelen insanlarini kılıçtan mi geçireyim?Aristo'nun cevabı şu olur:1. Sürgünde toplanip sana karşi başkaldırırlar2. Hapishaneler militan yuvası olur, kontol edemezsin3. Kılıçtan geçirirsen sonraki kuşaklar intikam hırsıyla büyür, tahtını sallarlar.O halde çözüm şudur:İnsanlar arasina nifak tohumlari ekeceksin, birbirleriyle savaşınca hakem olarak kendini kabul ettireceksin, ama anlaşmaya giden bütün yolları tıkayacaksın.Bu küçük hikayeyi eksik olmasın Prof. Dr. İbrahim Aslanoğlu Hocamız gönderdi. Kendisine müteşekkiriz.Çok şeyi ne kadar güzel izah ediyor değil mi?Psikolojik savaşın, insanları bir yere yönlendirmenin ip uçlarını veriyor hikaye. Ve aslında bu tür yöntemlerin na kadar eskiye dayandığını ispat ediyor. ***Nevruz kutlamaları ekseninde ülkenin "eli böğründe" geçirdiği sıkıntıyı yukarıda anlattığımız hikaye doğrultusunda anlamamız gerekmiyor mu?Düşünün ki 3 gün önce Çanakkale Şehidlerini anmışız ve biz o Çanakkale'de, Kürdü ile Çerkezi ile bir arada yaşamanın ahidleşmesini yapmışız. Hem de 250 Bin Şehid'in kanı ile...Dün aynı İdeal ve İnanç uğruna aynı mezarlıkta yattığımız insanlarla, bugün bir bayramı birlikte kutlayamamanın sıkıntısını yaşayacağız.Kimse kusura bakmasın bu normal bir durum değildir. Bu sıkıntı Türk'ün-Çerkes'in,Kürd'ün meselesi değildir.Biz çünkü bu insanlarla 1000'lerce yıl tıpkı Çanakkale'de olduğu gibi en ufak bir ayrılığa düşmeden hep beraber yaşadık, yaşıyoruz ve yaşamaya devam edeceğiz!Ama birileri gözümüzün önüne bir kibrit ateşi koyuyor ve bu kibritten bir orman yangınını izlememezi istiyorlar.Kürd'ü Türk'e kırdırmak istiyorlar. O sebeple "Kürdler'in sorunu Müslüman olmaktır" diyen şahıs aslında kendini deşifre ediyor. Bu milletten olmadığını aslında ispat ediyor. ***Şundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın.Ne Türk'ün Kürd ile, ne de Kürd'ün Türk ile bir meselesi vardır. Sorun olsa idi şayet son 3O yıldır yaşananların ardından bu insanların boğaz boğaza gelmesi gerekirdi.Ama öyle olmadı ve olmayacak!Çünkü ayrımlar sun'idir ve ortada bir kavga filan yoktur.Kavga yabancılar istiyor diye vardır!Onlar elini eteğini çekseler etrafın sütliman olduğunu ve asırlara dayalı kardeşliğin ve kenetlenmenin devam ettiğini göreceğiz.Ama onlar elini çekseler ve içerdeki taşeronlar yabancı ağabeyleri adına davranmayı bir tarafa bıraksalar!Cumhurbaşkanlığı makamına biraz da bu gözle bakmamız gerekmiyor mu?Cumhurbaşkanı olmayı kafasına koymuş zat Apo ile aynı kavramlarla konuşuyorsa biz neyi konuşuyoruz!
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021