Yeniden milli uyanışın simgesi haline gelen Milli Kahramanları Anma Programlarının beşincisi milli mücadelenin öncülüğünü yapan Gaziantep ilimizde gerçekleştirildi.
Muhteşem bir kalabalık, birbirinden değerli konuşmacılar ve final konuşmasını yapan Prof. Dr. Haydar Baş… Programın detaylarına geçmeden önce bu “Gazi” şehrimizin milli kahramanlarından yerimiz yettiği kadar bahsedelim.
Biz onları analım ki, yarın mahşer gününde o büyük insanların şefaatlerine mazhar olabilelim. Biz onları analım ki, onların destan yazan hayatlarını duyan, okuyan genç nesillerimiz başkalarının arsızını, hırsızını değil de bizim gerçek kahramanlarımızı örnek alsın.
Önce Şehit Kamil’den başlayalım, 14 yaşında şahadet şerbetini içen Mehmet Kamil’den… 21 Ocak 1920 Cuma günü, Mehmet Kamil annesiyle dedesinin evinden geliyorlardı. İkisinin de sırtında hasır örmek için dedesinin evinden aldıkları parçalar vardı. Fransızlarla harp daha başlamamıştı. Vakit akşam üstüydü.
Fransızların fırın olarak kullandığı bir binanın önünden geçerken, birkaç Fransız askeri birden Mehmet Kamil’in annesinin önünü kesip peçesini açmak istediler. Annesi bir yandan bağırıyor bir yandan da Fransız askerlerine karşı kendisini müdafaa etmeye çalışıyordu.
Annesinin saldırıya uğradığını gören Kamil yaşına başına bakmadan Fransız askerlerine karşı koydu. “Destur yâ Allah, yâ Muhammed, yâ Ali” diyerek yerden bir taş aldı ve Fransız askerlerine saldırdı. Yaşanan arbedede Fransızlar Küçük Kâmil’i süngüleyerek oracıkta şehit ettiler. Mehmet Kamil’in katledilmesiyle Antep müdafaasının ilk şehidi verilmişti. Bu hadise Antep’i Gaziantep yapacak milli direnişin fitilini ateşlemiştir.
Gaziantep’in, tarihe adını yazdıran kahramanlarından Şahin Bey…
Şahin Bey’e bu lakap halk tarafından verilmiştir. Asıl adı Mehmet Sait’tir.
Yemen’de vazifesinde gösterdiği başarı neticesinde başçavuş olmuştur. 1911’de Trablusgarp Savaşlarına gönüllü olarak katılmıştır. Balkan Savaşlarında, Birinci Dünya Savaşında Çanakkale, Romanya, Filistin cephelerinde savaşmıştır. 1917 Ekim’inde ise Sina Cephesinde görev almış ve rütbesi teğmenliğe yükselmiştir. Şahin Bey, bir dönem İngilizlere esir düşmüş daha sonra mütareke sonucunda serbest bırakılmıştır. 1919 yılında Antep yakınlarındaki Birecik ilçesi Askerlik Şubesi Başkanlığı’na getirilmiştir.
Bu sıralar Fransızlar, Antep’teki konumlarını güçlendirmek için Katma-Kilis-Antep yolu ile takviye kuvvetleri getirmekte ve bu yol üzerinde serbestçe hareket etmekteydiler.
Şahin Bey, 100 kişilik bir kuvvet oluşturdu. Fransız askerilerine bu yolda pusular kurarak onlara çok ağır zayiatlar verdirdi, geri püskürttü. Fransızların top ve mermi yağmuruna karşı sadece tüfekle karşı koydu. Arkadaşlarının geri çekilme taleplerine karşın o asla bunu kabul etmedi ve 28 Mart 1920 tarihinde şehitlik mertebesine yükseldi.
Gaziantep’ten bahsedip de Karayılan’dan bahsetmek olmaz.
Asıl adı Mehmet’tir, çevresine göre zengin olan bir ailenin çocuğuydu. 1904 yılında Ermenilerin yaptığı baskın sonucu babası şehit oldu. Karayılan 16 yaşındaydı.
Genç yaşta yalnız kalan Karayılan, kendi kendine okuma-yazmayı öğrenmiş, bir süre köy imamlığı yapmıştır. Birinci Dünya Savaşı’nda Rus Cephesinde savaşmış, çeşitli yararlıklar göstermiş ve çavuşluğa terfi ettirilmiştir. Hükümet kuvvetleriyle birlikte eşkıya Bozan Ağa’yı vurmuş, avanesini dağıtmıştır. Antep savaşı şiddetlenince çetesiyle Karabıyıklı’da düşmana ilk ve kesin darbeyi indiren Karayılan, Kuvâ-yi Milliye safına katılmıştır. Daha sonra şehri kuşatan Fransız çemberini yarmış ve Antep’e girmiştir. Şehir içi ve şehir dışı savaşlarına katılmıştır.
Kendisine Sarımsak Tepe’deki Fransızları püskürtmesi emri verilen Karayılan, bu çarpışmada, 24 Mayıs 1920 tarihinde şahadet şerbetini içmiştir.
Bu olayla birlikte Karayılan ismi, Antep halkını temsil eden kahramanlardan biri olmuştur.
Onlar vatanımızın tapusunu kanları ve canlarıyla alıp bize teslim etmişlerdir.
Onların şahsında tüm şehitlerimize selam.
Muhteşem bir kalabalık, birbirinden değerli konuşmacılar ve final konuşmasını yapan Prof. Dr. Haydar Baş… Programın detaylarına geçmeden önce bu “Gazi” şehrimizin milli kahramanlarından yerimiz yettiği kadar bahsedelim.
Biz onları analım ki, yarın mahşer gününde o büyük insanların şefaatlerine mazhar olabilelim. Biz onları analım ki, onların destan yazan hayatlarını duyan, okuyan genç nesillerimiz başkalarının arsızını, hırsızını değil de bizim gerçek kahramanlarımızı örnek alsın.
Önce Şehit Kamil’den başlayalım, 14 yaşında şahadet şerbetini içen Mehmet Kamil’den… 21 Ocak 1920 Cuma günü, Mehmet Kamil annesiyle dedesinin evinden geliyorlardı. İkisinin de sırtında hasır örmek için dedesinin evinden aldıkları parçalar vardı. Fransızlarla harp daha başlamamıştı. Vakit akşam üstüydü.
Fransızların fırın olarak kullandığı bir binanın önünden geçerken, birkaç Fransız askeri birden Mehmet Kamil’in annesinin önünü kesip peçesini açmak istediler. Annesi bir yandan bağırıyor bir yandan da Fransız askerlerine karşı kendisini müdafaa etmeye çalışıyordu.
Annesinin saldırıya uğradığını gören Kamil yaşına başına bakmadan Fransız askerlerine karşı koydu. “Destur yâ Allah, yâ Muhammed, yâ Ali” diyerek yerden bir taş aldı ve Fransız askerlerine saldırdı. Yaşanan arbedede Fransızlar Küçük Kâmil’i süngüleyerek oracıkta şehit ettiler. Mehmet Kamil’in katledilmesiyle Antep müdafaasının ilk şehidi verilmişti. Bu hadise Antep’i Gaziantep yapacak milli direnişin fitilini ateşlemiştir.
Gaziantep’in, tarihe adını yazdıran kahramanlarından Şahin Bey…
Şahin Bey’e bu lakap halk tarafından verilmiştir. Asıl adı Mehmet Sait’tir.
Yemen’de vazifesinde gösterdiği başarı neticesinde başçavuş olmuştur. 1911’de Trablusgarp Savaşlarına gönüllü olarak katılmıştır. Balkan Savaşlarında, Birinci Dünya Savaşında Çanakkale, Romanya, Filistin cephelerinde savaşmıştır. 1917 Ekim’inde ise Sina Cephesinde görev almış ve rütbesi teğmenliğe yükselmiştir. Şahin Bey, bir dönem İngilizlere esir düşmüş daha sonra mütareke sonucunda serbest bırakılmıştır. 1919 yılında Antep yakınlarındaki Birecik ilçesi Askerlik Şubesi Başkanlığı’na getirilmiştir.
Bu sıralar Fransızlar, Antep’teki konumlarını güçlendirmek için Katma-Kilis-Antep yolu ile takviye kuvvetleri getirmekte ve bu yol üzerinde serbestçe hareket etmekteydiler.
Şahin Bey, 100 kişilik bir kuvvet oluşturdu. Fransız askerilerine bu yolda pusular kurarak onlara çok ağır zayiatlar verdirdi, geri püskürttü. Fransızların top ve mermi yağmuruna karşı sadece tüfekle karşı koydu. Arkadaşlarının geri çekilme taleplerine karşın o asla bunu kabul etmedi ve 28 Mart 1920 tarihinde şehitlik mertebesine yükseldi.
Gaziantep’ten bahsedip de Karayılan’dan bahsetmek olmaz.
Asıl adı Mehmet’tir, çevresine göre zengin olan bir ailenin çocuğuydu. 1904 yılında Ermenilerin yaptığı baskın sonucu babası şehit oldu. Karayılan 16 yaşındaydı.
Genç yaşta yalnız kalan Karayılan, kendi kendine okuma-yazmayı öğrenmiş, bir süre köy imamlığı yapmıştır. Birinci Dünya Savaşı’nda Rus Cephesinde savaşmış, çeşitli yararlıklar göstermiş ve çavuşluğa terfi ettirilmiştir. Hükümet kuvvetleriyle birlikte eşkıya Bozan Ağa’yı vurmuş, avanesini dağıtmıştır. Antep savaşı şiddetlenince çetesiyle Karabıyıklı’da düşmana ilk ve kesin darbeyi indiren Karayılan, Kuvâ-yi Milliye safına katılmıştır. Daha sonra şehri kuşatan Fransız çemberini yarmış ve Antep’e girmiştir. Şehir içi ve şehir dışı savaşlarına katılmıştır.
Kendisine Sarımsak Tepe’deki Fransızları püskürtmesi emri verilen Karayılan, bu çarpışmada, 24 Mayıs 1920 tarihinde şahadet şerbetini içmiştir.
Bu olayla birlikte Karayılan ismi, Antep halkını temsil eden kahramanlardan biri olmuştur.
Onlar vatanımızın tapusunu kanları ve canlarıyla alıp bize teslim etmişlerdir.
Onların şahsında tüm şehitlerimize selam.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Dünya, İsrail'in Gazze soykırımı karşısında bu kadar mı aciz? / 17.09.2025
- Terörsüz Türkiye için önce gençlerimize sahip çıkmalıyız! / 16.09.2025
- Sayın Bahçeli tavsiye mi ediyor, talimat mı veriyor? / 13.09.2025
- Gençlerin suça meyletmesi ceza ile önlenebilir mi? / 12.09.2025
- Millet iradesine saygı, sandığa saygıdan geçer / 11.09.2025
- Türkiye, SDG’ye operasyon yapabilir mi? / 10.09.2025
- Türkiye ekonomisinde yaprak dökümü / 09.09.2025
- Bütünleşik muhalefet sözde kalmamalı / 06.09.2025
- Adalet ve demokrasi için Çağlayan’daydık / 05.09.2025
- Ekonomide büyüyoruz, enflasyon düşüyor, halk niye fakir? / 04.09.2025
- Terörsüz Türkiye için önce gençlerimize sahip çıkmalıyız! / 16.09.2025
- Sayın Bahçeli tavsiye mi ediyor, talimat mı veriyor? / 13.09.2025
- Gençlerin suça meyletmesi ceza ile önlenebilir mi? / 12.09.2025
- Millet iradesine saygı, sandığa saygıdan geçer / 11.09.2025
- Türkiye, SDG’ye operasyon yapabilir mi? / 10.09.2025
- Türkiye ekonomisinde yaprak dökümü / 09.09.2025
- Bütünleşik muhalefet sözde kalmamalı / 06.09.2025
- Adalet ve demokrasi için Çağlayan’daydık / 05.09.2025
- Ekonomide büyüyoruz, enflasyon düşüyor, halk niye fakir? / 04.09.2025