31 Mart 2024 yerel seçimlerinden birinci parti olarak çıkmayı başaran CHP yönetimine soruyorum.
Seçimler biteli neredeyse bir ay oldu ve siz yerlerde sürünen Türk ekonomisi hakkında neden tek bir cümle bile kurmadınız?
Mesela emekliler 10 bin TL ile yarı aç yaşarken ve asgari ücretli aldığını doğrudan kiraya verirken neden kıyameti koparmıyorsunuz?
Alın size son istatistiki veriler…
Dört kişilik ailenin aylık gıda tutarı, yani açlık sınırı 16.793 TL olarak tespit edilirken, yoksulluk sınırı ise 54.700 TL olarak belirlendi.
Yani emekliler ne aç, ne de yoksul!
Peki ya ne?
Yaşayan ölüler onlar.
Açlık sınırının neredeyse yarısı kadar maaşa mahkûm edilen emekliler için yerel seçimde birinci parti çıkan CHP'nin, acaba ne gibi bir eylem planı var?
Mesela MB ve para politikaları konusunda CHP, AK Parti'den farklı olarak ne düşünüyor?
Vergiler ve cezalar konusundaki fikri ne?
Tümüyle yerle bir olan tarım sektörü ve hayvancılığın yeniden ve daha güçlü bir şekilde ayağa kaldırılması için, CHP'nin ne gibi bir projesi var?
Savunma Sanayi konusunda ne düşünüyor?
NATO ve AB konusunda ne düşündüğü çok açık.
Kalkınmanın anahtarını daha düşük borçlanmada mı görüyor CHP?
Piyasaların acil ihtiyaç duyduğu parasal genişleme konusuna ilişkin CHP, acaba AK Parti'den ve özellikle de uzaylı Mehmet Şimşek'ten farklı olarak ne düşünüyor?
Mesela enflasyonun düşürülmesi konusunda sevgili CHP yönetimi, Şimşek politikalarının dışında nelerin yapılmasını öneriyor?
Mesela CHP yönetimi enflasyonun düşürülmesi için faizlerin artırılması yolunu mu tercih edecek veya gerçek fikri nedir?
Madenlerin millileştirilmesi konusuna dair CHP'nin herhangi bir görüşü veya önerisi var mı?
Sevgili okurlarım bu yazımda neden mi CHP'ye odaklandım.
Şimdi bir yerel seçim kazanılmış ve CHP zannediyor ki, bizim Türkiye'yi yönetmekle ilgili görüşlerimize seçmen oy verdi.
Sakın öyle bir rüya görmeyesin CHP yönetimi.
Yerel seçimlerde seçmen iktidarın kulağını çekmiş ve emanet oyları şimdilik kaydıyla ve adres teslimi olarak, CHP'de buluşmuştur.
Hepsi bundan ibaret.
Neden mi bunu söylüyorum! Çünkü her iki parti arasında sadece ve sadece, isim farklılığı var!
Nasıl yani?
Kardeşim saf olmanın zamanı çoktan geçmedi mi?
Hiç mi siyasi analiz yeteneğiniz yok?
AK Parti işbaşına geldiği günden bu tarafa, özellikle de ekonomiye dair uygulamalarında kapitalist sistemin emrettiği öğelerin dışında tek bir adım atılabilmiş mi? HAYIR!
Peki, bu uygulamalar Türkiye'yi son tahlilde batırmış mı? EVET…
Peki, kardeşim, CHP'nin parti programına ve her fırsatta yaptıkları açıklamalarına bakıldığında, aynı uygulamaların devam edeceğine dair emareleri çok net ve açık görülmüyor mu?
O zaman bu afra tafraların ve çıkarılan gürültünün anlamı ne?
Ne yapacaksın sen kardeşim açık açık haykırsana!
Sonuç…
Açıklayamaz. Haykıramaz.
Neden mi? Çünkü CHP, BTP değil de ondan!
Nasıl yani?
Türkiye'yi yıkılmış harabe halden en kısa sürede çekip çıkaracak ve en geç iki yıl içerisinde dünya lideri yapacak tek siyasi hareket, Bağımsız Türkiye Partisi'nin sahip olduğu, "Milli Ekonomi Modeli" tezidir.
Bu model, Prof. Dr. Haydar Baş'ın 30 yıllık özgün çalışmasının bir sonucudur.
Dünyaya deklare edilmiş ve bilimsel olarak ta desteklenmiş olan, tek ekonomi sistemi olma özelliğine sahiptir.
Herkesin aklındaki şeytani ve anlamsız soruyu patlatıyorum!
Peki, ama kardeşim BTP'nin aldığı oy ne ki! İktidar olmasını sağlayacak oy oranından çok uzak değil mi?
Gerçek şu…
Hayatta kalmak için en iyi doktor, en iyi ilaç ve reçete ne anlama geliyorsa, Türkiye'nin istiklal ve istikbali için BTP de o anlama geliyor.
Ölmek veya hayatta kalmak asla bir kader değil, sadece ve herkesçe yapılan bir tercihtir!
Bu, milletimiz için de, iktidara en yakın siyaset için de geçerlidir.
Bu aynı zamanda, AK Parti'nin tarih olması veya Türkiye'ye çok büyük hizmetleri yapacak fırsatı yakalayacak olması ile de doğrudan iniltili ve ilişkilidir.
Tüm bu denklemlerin merkezinde olan parti, BTP'dir.
Bunu başaracak olan en uygun isim ise Hüseyin Baş'tır.
Artık klasik siyaset yapma tarzı ve alışkanlıklarından vazgeçme zamanıdır.
Ben ve benim partim söylemi çözüm olmamıştır.
Biz birlikte Türkiye olabiliriz ve beklenen dünya liderliğine birlikte yolculuk yapabiliriz.
Türkiye'nin başka hiçbir kurtuluşu ve çıkar yolu yoktur!
- Suriye için tek çözüm: Atatürk modeli / 25.03.2025
- Ne ekersen onu biçersin! / 24.03.2025
- Muhalefete tarihi görev: TEK ÇATI altında birleşin / 23.03.2025
- Türkiye’de sadece TÜRK’ler vardır! / 19.03.2025
- Ebu Suud’un Alevi katliamı fetvası / 18.03.2025
- Açlık sınırı 25, yoksulluk 80, ikramiye 4 bin lira! / 17.03.2025
- Suriye için tek çözüm: Atatürk modeli / 16.03.2025
- 1929 Dünya Ekonomik Buhranı ve devletçilik kavramı / 11.03.2025
- Unutmayın beyler, bu devleti Atatürk kurdu! / 10.03.2025