'Çınarlı, kubbeli, mavi bir liman!' seslendirme dosyası:
Kaleme almaya çalışacağımız haftalık iki yazımızdan birisinin kültür/sanat/fikir üzerine olacağını belirtmiştik.
Bugün Pazar ve gündemimiz kültür/fikir/sanat…
Zorun zoru bir zamandan geçiyoruz. Michael Hopf "Zor zamanlar güçlü insanları; güçlü insanlar iyi zamanları; iyi zamanlar zayıf insanları; zayıf insanlar da zor zamanları yaratır" diyor.
Bu tweet kıvamındaki mesajları pek de sevmiyorum aslında ama geçen gün bir arkadaşım, annesinin cenazesini 4 kişi ile defnettiğini söyleyince irkildim, tuhaf oldum. Ne oluyoruz? Hopf'un yazdığı kısır döngünün hangi aşamasındayız acaba dedim kendi kendime!
Aynı anda aklıma yazarının ismini not etmediğim şu satırlar geldi:
"Her yer o kadar kalabalıklaştı ki" diye geçirdi içinden beyaz saçlı adam, "eksilip gidenleri hiç kimse fark etmiyor…"
En eski mesleğimiz cellatlık olduğu halde ölülerden bile habersiz haldeyiz.
Ölüler ve Diriler… ve Batılı kafanın "kısır döngü", bizim Devran diye adlandırdığımız talih! Ehli Beyt'in şairi Fuzuli boynunu bükük, hükmünü vermiş:
Dost biperva, felek birahm, devran bisukun
Dert çok hemdert yok, düşman kavi, talih zebun!
Yeterince açık aslında ama yeniler için günümüz Türkçesine uyarlayalım:
"Dost vefasız, felek acımasız, dünya karışık/ Dert çok, dert ortağı yok, düşman güçlü, talihim âciz"
İnsan bu halde bir liman arıyor kendisine… Sığınabileceği temiz, güvenilir bir liman!
Korkunç dalgalar, yılanlar, çıyanlarla dolu denizden yopyorgun çıktığınızda sığınabileceğiniz bir limana ihtiyacınız var.
Çünkü kayığımız küçük, salımız dalgalara karşı dayanaksız.
Nazım Hikmet sürgünler ile geçirdiği yorgun hayatında hep o limanın hasretini çeker:
Çok yorgunum
Beni bekleme kaptan
Çok yorgunum
Seyir defterini başkası yazsın
Çınarlı, kubbeli, mavi bir liman
Beni o limana çıkaramazsın!
Kendisi de sürgün yemiş Cem Karaca dışında hiç kimse bu şiire can veremezdi. Öyle de olmuş şiir bestekârını bulmuş! Cem Karaca'nın bestesi ile şiir ile adeta kutsal bir evlilik yapmış!
İyi tamamda keşke sorun arayış ve limandan ibaret olsa!
Sorun şu ki kimsenin kimseyi anlamak istemediği bir dünyanın, küçük ama yorgun çocuklarıyız.
Ne anlamaya vaktimiz var ne de anlamlandırmaya!
Nedeni şu: Büyüdük/muktedir olduk ve unuttuk insan olmayı!
''Kuşlar gibi uçmayı, balıklar gibi yüzmeyi öğrendik fakat bu arada çok basit bir sanatı unuttuk insan gibi yaşamak..." diyor M.Luther King
Bahattin Karakoç ise despot bir dünyanın çocukları olduk diyor;
Şefkatsiz bir dünyanın çocuklarıyız artık.
Asalete, yağmura, şefkate ihtiyacımız var.
Dertler bitmez, arayış bitmez, Bizim yolumuzu öyle ise Nesimi çizsin. Derisi yüzülerek öldürülen Nesimi bakın hayata nasıl bir şekil veriyor:
"Zerrece tamahım yoktur şu dünyanın varına
Rızkımı veren Hüdadır kula minnet eylemem."
"Cümlenin rızkını veren ol gani settar iken
Yeryüzünün halifesi hünkara minnet eylemem"
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021