Dün Mevlit Kandili, bugün Cumhuriyet Bayramı.
Dün Âlemlere rahmet, âlemlerin yüzü suyu hürmetine yaratıldığı, varlık sebebimiz Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.v.) doğumunun yıldönümüydü.
Bugün ise Türk milleti olarak Anadolu'da varlığımızın devamını sağlayan Cumhuriyetimizin yıldönümü.
Yani bizler milli ve dini değerlerimizle varız ve var olmaya devam ediyoruz.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocam hep, "Dini bütünlüğümüz milli bütünlüğümüzün, milli bütünlüğümüz de dini bütünlüğümüzün teminatıdır" derdi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın "Milli Bayramlarını kutlayamayanlar, dini bayramlarını da kutlayamazlar" mesajı oldukça önemli.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, Türk milletini tek bilek tek yürek yaparak düşmanı vatanımızdan kovmasaydı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurmasaydı, vatanın dört bir köşesini Türk bayraklarıyla donatmasaydı bugün ne bayram ne de kandil hiçbir kutlama yapamayacaktık. Bu sebeple kendilerine ne kadar dua etsek azdır.
Atatürk'ün, devletin, vatanın, bayrağın kıymetini, bayramların nasıl kutlanacağını, dini ve milli değerlerimize nasıl sahip çıkılacağını merhum Prof. Dr. Haydar Baş'tan öğrendik.
Bugün Anıtkabir dolup taşıyorsa, yurdun dört bir tarafında bayraklar dalgalanıyorsa emin olun ki bu O'nun yaptığı çalışmalar ve ekmiş olduğu "birlik" tohumları sayesindedir.
O, hep "birlik ve beraberlik", "tek bilek tek yürek olmak" dedi.
O, "Hoş Geldin Atatürk" dedi.
O, "Tevhidin merkezi Ehl-i Beyt" dedi.
O', "Türk-Kürt kardeştir, bizler aynı dedenin torunlayız" dedi.
O, birliğin ekonomik modelini, Milli Ekonomi Modeli'ni yazdı.
O, hayatı boyunca bizi biz yapan değerlerle buluşturmaya çalıştı.
O'nu rahmetle, özlemle, hasretle anıyoruz.
O, "Cumhuriyetimizi, milli bayramlarımızı davulla zurnayla büyük bir coşkuyla kutlayın, evlerinize bayrak asın" derdi. Ardından da uyarırdı, "Eğer asmazsanız düşman ülkeler gelir kendi bayraklarını asarlar."
Cumhuriyet bizim özgürlüğümüzdür, bağımsızlığımızdır, bayrak ise bunun dosta düşmana ilanıdır. Cumhuriyetimizin ve bayrağımızın kıymetini bilmezsek geleceğimiz olmaz.
Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet ile diğer ülkelerin cumhuriyetlerini birbirlerine asla karıştırmamak gerekir. Bu gerçeği, Prof. Dr. Baş, Ankara'da organize edilen bir Cumhuriyet Bayramı kutlamasında detaylıca anlatmıştı. Bazı bölümlerini aktaralım:
"Avrupa'yı demokrat, cumhuriyetçi bilirsiniz. Fransa dışında Avrupa ülkelerinin hemen hemen tamamı monarşisttir. İngiltere'de kraliçe her şeye karışıyor. Belçika, Danimarka, Norveç, Hollanda, Lüksemburg, İspanya, İsveç ve Vatikan, bunların tamamı krallıktır. Yani idareleri monarşizmdir. Monarşist bir ülkede cumhuriyeti yaşadıkları kadar yaşıyorlar."
"Bizim cumhuriyetimiz ise farklı. Bizim cumhuriyetimiz; Atatürk'ün gençlik yıllarından itibaren gönlünde ve kafasında kurguladığı cumhuriyettir."
"Atatürk cumhuriyeti ilan etme kararını Hacı Bektaş-ı Veli'nin dergâhında aldı."
"Bazıları, 'Atatürk cumhuriyet fikrini Jean Jacques Rousseau, Montesquieu, Didaro, Voltaire'den aldı' diyorlar. Atatürk; Türkoğlu Türk'tür ve Namık Kemal'e âşık derecede bağlıdır. O bağımsızlık yanlısı, cumhuriyetçi bir insandı. Biraz daha geçmişe gidelim hocası, Peygamber Aleyhisselam. O bütün kâinatta devrim yapmış, insanları idareye getirmişti."
"Atatürk cumhuriyeti ilan ederken Jean Jacques Rousseau'dan, Montesquieu'dan, Didaro'dan ve de Voltaire'den etkilenmedi. Bunlar kim ki onlardan etkilenecek? Hayatında onlarla her yerde savaştı. Böyle bir insan Mustafa Kemal Atatürk…"
"Haç-Hilal savaşını en bariz şekilde Atatürk'ün hayatında göreceksiniz. Benim Hoş Geldin Atatürk kitabımın ruhunu kavradınız mı bu işi sökersiniz."
Evet, Prof. Dr. Haydar Baş'ın önemle ifade ettiği gibi, Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyetin dünyada eşi benzeri yoktur. Atatürk'ün Cumhuriyeti; kaynağı, Müslüman Türk'ün değerlerine dayanan, Ehl-i Beyt'in ruhuna dayanan, sistemin merkezine Kur'an'da "Allah'ın halifesi" olarak ilan ettiği insanı koyan, halka yönetimde gerçekten söz hakkı veren, manda, himaye, sömürü anlayışını tümüyle reddeden, halka hizmet anlayışına dayalı mükemmel bir yönetim biçimidir.
Papaz Malthus'un kapitalist ekonomi anlayışını ekonomik sistem olarak benimseyen, üstelik hala krallıkla idare edilen Batılı ülkelerin rejimi asla gerçek cumhuriyet değildir, olamaz.
Atatürk'ün Cumhuriyeti gerçek bir cumhuriyettir ve tüm insanlığa örnektir.
Prof. Dr. Baş'ın şu uyarısı da oldukça önemli: "Cumhuriyet deyip geçmeyelim, bir kaybedersek kazanmamız asla mümkün olmaz."
Bu değerimizi koruyabilmek, mevcut kapitalist ekonomi anlayışlarıyla mümkün değildir.
Cumhuriyet'i korumanın ve taçlandırmanın tek yolu, milli bir ekonomik anlayıştır; günümüzde bunun yol haritası Prof. Dr. Baş'a ait Milli Ekonomi Modeli ve Sosyal Devlet Milli Devlet tezidir, tek adresi de Bağımsız Türkiye Partisi'dir.
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024