Güzel ülkemizde, sosyal bünyemizde oluşan rahatsızlıklardan biri de "kavram kargaşası" olduğunu sık sık dile getirmişizdir. Yıllardan beri süre gelen bu hastalığın başlangıcında; önce kavramların içini boşalttılar, sonra kavramlara istedikleri manaları yerleştirdiler, sonunda da "kavram kargaşası" denilen hastalık meydana çıkmış oldu. "Kavram kargaşasının" olduğu bir toplumda; toplumsal uzlaşmanın, anlaşmanın, kaynaşmanın oluşması mümkün değildir. Bir toplumda oluşan "kavram kargaşasının" kendiliğinden meydana gelmesi de mümkün değildir. Türk Milletinin yapısını, kültürünü, dinini, dilini çok iyi bilen toplum mühendisleri ve etki ajanları, sinsi planlarla; yaşanan, anlaşılan ve konuşulan kavramların içini boşaltarak anlaşılmaz bir hale soktular. Küresel güçlerin istekleri doğrultusunda ülkemiz üzerindeki hesaplar, oynanmak istenen oyunlar dahi "kavaram kargaşasından" istifadeyle daha sinsi bir şekilde sahnelenmektedir. Nasıl mı? AB ve ABD dayatmaları doğrultusunda çıkarılan, toplumsal uzlaşma ve huzur açısından bize asla bir fayda sağlamayan kanunlar, yasalar, düzenlemeler; isim ve görüntü olarak bazı güzellikler içerisine gizlenerek gerçekleştirilmiştir. Birkaç örnekle konumuzu açalım, değerli dostlar; Milli ve dini bütünlüğümüzü en fazla tehtit altına alan son asrın en büyük tehlikesi "dinler arası diyalog" hoşgörü kavramı içerisinde gizlenerek Türk milletine yutturulmadı mı?Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kavramı içerisine gizlenerek Irak'ın işgali dahil olmak üzere, ABD küresel sömürü düzenini, Türkiye yi de taşeron(Eş Başkanlık) olarak kullanarak kapımıza kadar getirmedi mi?İnsan hakları, adı altında diğer insanlara insanlık dışı davranışları layık görenler, baş tacı edilmedi mi?Çıkarılan yasalarla, hukuk ihlalleri, azalma yerine daha da artmadı mı?Demokratikleşme adı altında, suçlara ve suçlulara primler verilmedi mi?Asırlardır; Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Arabıyla, bir arada yaşayan Yüce Türk Milletinin ayrışma süreci, olmayan sorunlara "sorun" adı konarak gerçekleşmedi mi?Şimdi de "Kürt açılımı" diye bir tiyatrodan söz edilmeye başlanıldı. Hükümet öyle bir çıkmazda ki bu konuda? Düştüğü hali acaba hayal edebiliyor mu? Açılım adı altında oynanan tiyatronun ilk sahnesini oynama konusunda İmralı ile hükümet bir yarış içerisine girmenin aczini yaşamaktadır. Küresel güçler, hükümeti, dolayısıyla Türk Milletini ters köşeye sıkıştırmaya çalışıyorlar. Hükümet, istese de istemese de İmralı sakinini muhatap alma konumuna düşürülmeye çalışılmaktadır. Ve Hükümet bu konuda da "ilmi siyaset" acziyeti yaşamaktadır..!İçişleri Bakanının ilk basın toplantısında ağzından çıkan ifadeden sonra yine endişeli bir bekleyiş sürecine girdik ister istemez?Sayın Bakanın ifadesine göre açılım paketinin odak noktası "demokratikleşme" olacakmış?Demek oluyor ki; bu açılım normal hayat süren, vatandaşlarımıza çok fazla bir fayda sağlamayacak?Bu açılım olsa olsa dağdaki, bayırdaki, şehirdeki, eşkıyalara, suçlulara yarayacaktır. Netice olarak demokratikleşme kavramı içerisine gizlenmiş bir çok dayatma daha gerçekleşek, böylece üzerimizde oynanmak istenen bir oyun daha "kavram kargaşası" üzerinden halkımıza yutturulacaktır...
Uğur Kepekçi / diğer yazıları
- 23 Nisan’a ulusal egemenlik açısından bakış / 24.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024
- 23 Nisan Bayramı Türk milletine hayırlı olsun / 23.04.2024
- Sorunlardan korkmayın! / 22.04.2024
- ‘Biz bitti demeden bitmez’ miş / 20.04.2024
- Timsah gözyaşları kanıma dokunuyor / 19.04.2024
- Emanetine biz sahip çıkacağız / 18.04.2024
- ‘Haydar Hoca ezber bozandı’ / 17.04.2024
- Ölüm sende dirildi / 16.04.2024
- Sensiz zifiri karanlıklardayız / 15.04.2024
- Şevval orucu ve kurtuluş namazı hakkında / 13.04.2024