Birilerinin Atatürk hazımsızlığı hala devam ediyor.
Neden devam etmesin ki? Tam Türk milleti, Mondoros'la, Sevr'le, dört bir yandan işgalle mezara gömüldü derlerken, Mustafa Kemal Atatürk çıktı, imparatorluğun küllerinden yepyeni, dimdik, güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti çıkardı.
Ve bu Atatürk'e dil uzatanların babalarını, atalarını, putlarını denize döktü.
Atatürk'ün önderliğindeki Türk milletinin milli mücadelesi adamların kanlarına dokunuyor, bu sebeple de hazmedemiyorlar. Gece gündüz Atatürk kabusu görüyorlar.
Şimdi de utanmadan, sıkılmadan manevi kızıyla alakalı da çirkin iftiralara yelteniyorlar.
Esasen Atatürk'e yaptıkları hakaretleri aynaya bakarak yapıyorlar, yani yaptıkları hakaretler, küfürler aslında kendileriyle ilgili, kendi ana babalarıyla ilgili, kendi soylarıyla ilgili, Atatürk'le değil.
Gerçek Atatürk, tarihte bin yıl İslam'a hizmet etmiş olan Türk milletinin aynasıdır.
O tertemizdir, onun anası, babası tertemizdir, onun soyu tertemizdir.
Önceki gün Trabzon'da gerçekleşen İcmal Gençlik programının onur konuğu olan Prof. Dr. Haydar Baş, Atatürk ve ailesi hakkında ileri geri konuşan müfterilere tokat gibi cevap verdi.
Prof. Dr. Baş, Atatürk'e yönelik iftiraların perde arkasında İngiliz ve Yunan istihbaratı olduğunu ifade etti. Bugün bunu dillendirenler de bu istihbarat örgütlerinin sözcülüğünü yapıyorlar. Sayın Baş, belgeleri de ortaya koyarak şunları ifade ediyor:
"Mustafa Kemal Müslüman bir ailenin evladıdır.
Hem anne hem de baba tarafından soyu Resulüllah'a (s.a.v) dayanır.
Annesi Selanik'te Nakibül Eşraf'tandır. Yani Peygamber sülalesinden olan ailedendir. Ona 'Molla Zübeyde' ismi verilmiştir. Şahsına gelene kadar onlarca büyük evliya o sülaleden yetişmiştir.
Babası da Ali Rıza'dır. Ali Rıza'nın babası Hz. Ali'nin soyundan olan İmam Rıza'nın torunudur. İmam Rıza'nın adını her an anmak için oğluna Ali Rıza ismini vermiştir.
Dolayısıyla Mustafa Kemal, hem anne tarafından hem de baba tarafından Hz. Ali'nin ve Resulüllah'ın (s.a.v) sülalesindendir. Mustafa Kemal'in dedelerinden Kızıl Hafız bugünkü Balkanları Müslüman eden insandır.
Bosna'da medfun bulunan Sarı Saltuk Hazretleri de Mustafa Kemal'in dedelerindendir.
Onlarca büyük evliyanın sülalesinden kim geldi? Mustafa Kemal geldi."
Annesi Peygamber soyundan olan, sülalesinden birçok Hak dostunun bulunduğu, molla olan Zübeyde Hanım için fahişe diyen, Osmanlı'nın son dönemlerinde başarıdan başarıya koşan bir Osmanlı paşası olan Atatürk'e ağza alınması mümkün olmayan hakaretler eden, iftiralar yapanların elbette ki kendileri imani problem yaşıyordur.
Prof. Dr. Baş bu gerçeğe işaret ederek, "Şimdi kalkıyoruz; bu adamın imanı vardı, yoktu tartışması ile kendi imanımızı tehlikeye atıyoruz. Cenab-ı Hak (cc), biz Mustafa Kemal Paşa'ya sahip çıkmadığımız için bugünkü sonuçları aklımızı başımıza alalım diye verdi" ifadelerini kullandı.
Sayın Baş'ın, Atatürk'ün manevi kızıyla ilgili iftiralara verdiği cevap da muhteşemdi.
Öncelikle bunun bir iftira olduğunu, böyle bir şeyin olmadığını belirten Sayın Baş, farz-ı muhal olmuş olsa bile dini açıdan bunda bir sakınca olmadığını belirtti.
Prof. Dr. Baş, Hz. Peygamber'in, evlatlığı Hz. Zeyd, hanımını boşadıktan sonra, Allah'ın emriyle onunla izdivaç ettiğini ifade ederek, dinimize göre manevi evlatlığın kendi öz kızın hükmünde olmadığını belirtti. Bununla ilgili ayetleri de anlatıyor Sayın Baş?
Ahzab suresi 4. ayet: "Evlatlıklarınızı öz çocuklarınız (gibi) kılmamıştır."
Ahzab suresi 37. ayet: "Hani sen Allah'ın kendisine nimet verdiği, senin de (azat etmek suretiyle) iyilikte bulunduğun kimseye, "Eşini nikâhında tut (onu boşama) ve Allah'tan sakın" diyordun. İçinde, Allah'ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. Oysa kendisinden çekinmene Allah daha lâyıktı. Zeyd, eşinden yana isteğini yerine getirince (eşini boşayınca), onu seninle evlendirdik ki, eşlerinden yana isteklerini yerine getirdiklerinde (onları boşadıklarında), evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda mü'minlere bir zorluk olmasın. Allah'ın emri mutlaka yerine getirilmiştir."
İftiracılar rahat durmayacaklar, iftiralarına devam edecekler, çünkü onların derdi Atatürk değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk mlletinin birlik ve beraberliği?
Tıpkı, bugün Prof. Dr. Haydar Baş'ı ve dünyada 4 milyar insanın istifade ettiği Milli Ekonomi Modeli'ni örtmek isteyenlerin derdi Sayın Baş'ın şahsıyla alakalı olmadığı gibi.
Onlara göre; Prof. Dr. Haydar Baş, Türk milletinin kendisidir, Türkiye Cumhuriyeti Devletidir, birlik ve beraberliktir, vatandır, bayraktır? Bunu çok iyi biliyorlar.
Onların asıl hedefi de Atatürk'ün dur dediği işgal projelerine devam etmektir.
Neden devam etmesin ki? Tam Türk milleti, Mondoros'la, Sevr'le, dört bir yandan işgalle mezara gömüldü derlerken, Mustafa Kemal Atatürk çıktı, imparatorluğun küllerinden yepyeni, dimdik, güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti çıkardı.
Ve bu Atatürk'e dil uzatanların babalarını, atalarını, putlarını denize döktü.
Atatürk'ün önderliğindeki Türk milletinin milli mücadelesi adamların kanlarına dokunuyor, bu sebeple de hazmedemiyorlar. Gece gündüz Atatürk kabusu görüyorlar.
Şimdi de utanmadan, sıkılmadan manevi kızıyla alakalı da çirkin iftiralara yelteniyorlar.
Esasen Atatürk'e yaptıkları hakaretleri aynaya bakarak yapıyorlar, yani yaptıkları hakaretler, küfürler aslında kendileriyle ilgili, kendi ana babalarıyla ilgili, kendi soylarıyla ilgili, Atatürk'le değil.
Gerçek Atatürk, tarihte bin yıl İslam'a hizmet etmiş olan Türk milletinin aynasıdır.
O tertemizdir, onun anası, babası tertemizdir, onun soyu tertemizdir.
Önceki gün Trabzon'da gerçekleşen İcmal Gençlik programının onur konuğu olan Prof. Dr. Haydar Baş, Atatürk ve ailesi hakkında ileri geri konuşan müfterilere tokat gibi cevap verdi.
Prof. Dr. Baş, Atatürk'e yönelik iftiraların perde arkasında İngiliz ve Yunan istihbaratı olduğunu ifade etti. Bugün bunu dillendirenler de bu istihbarat örgütlerinin sözcülüğünü yapıyorlar. Sayın Baş, belgeleri de ortaya koyarak şunları ifade ediyor:
"Mustafa Kemal Müslüman bir ailenin evladıdır.
Hem anne hem de baba tarafından soyu Resulüllah'a (s.a.v) dayanır.
Annesi Selanik'te Nakibül Eşraf'tandır. Yani Peygamber sülalesinden olan ailedendir. Ona 'Molla Zübeyde' ismi verilmiştir. Şahsına gelene kadar onlarca büyük evliya o sülaleden yetişmiştir.
Babası da Ali Rıza'dır. Ali Rıza'nın babası Hz. Ali'nin soyundan olan İmam Rıza'nın torunudur. İmam Rıza'nın adını her an anmak için oğluna Ali Rıza ismini vermiştir.
Dolayısıyla Mustafa Kemal, hem anne tarafından hem de baba tarafından Hz. Ali'nin ve Resulüllah'ın (s.a.v) sülalesindendir. Mustafa Kemal'in dedelerinden Kızıl Hafız bugünkü Balkanları Müslüman eden insandır.
Bosna'da medfun bulunan Sarı Saltuk Hazretleri de Mustafa Kemal'in dedelerindendir.
Onlarca büyük evliyanın sülalesinden kim geldi? Mustafa Kemal geldi."
Annesi Peygamber soyundan olan, sülalesinden birçok Hak dostunun bulunduğu, molla olan Zübeyde Hanım için fahişe diyen, Osmanlı'nın son dönemlerinde başarıdan başarıya koşan bir Osmanlı paşası olan Atatürk'e ağza alınması mümkün olmayan hakaretler eden, iftiralar yapanların elbette ki kendileri imani problem yaşıyordur.
Prof. Dr. Baş bu gerçeğe işaret ederek, "Şimdi kalkıyoruz; bu adamın imanı vardı, yoktu tartışması ile kendi imanımızı tehlikeye atıyoruz. Cenab-ı Hak (cc), biz Mustafa Kemal Paşa'ya sahip çıkmadığımız için bugünkü sonuçları aklımızı başımıza alalım diye verdi" ifadelerini kullandı.
Sayın Baş'ın, Atatürk'ün manevi kızıyla ilgili iftiralara verdiği cevap da muhteşemdi.
Öncelikle bunun bir iftira olduğunu, böyle bir şeyin olmadığını belirten Sayın Baş, farz-ı muhal olmuş olsa bile dini açıdan bunda bir sakınca olmadığını belirtti.
Prof. Dr. Baş, Hz. Peygamber'in, evlatlığı Hz. Zeyd, hanımını boşadıktan sonra, Allah'ın emriyle onunla izdivaç ettiğini ifade ederek, dinimize göre manevi evlatlığın kendi öz kızın hükmünde olmadığını belirtti. Bununla ilgili ayetleri de anlatıyor Sayın Baş?
Ahzab suresi 4. ayet: "Evlatlıklarınızı öz çocuklarınız (gibi) kılmamıştır."
Ahzab suresi 37. ayet: "Hani sen Allah'ın kendisine nimet verdiği, senin de (azat etmek suretiyle) iyilikte bulunduğun kimseye, "Eşini nikâhında tut (onu boşama) ve Allah'tan sakın" diyordun. İçinde, Allah'ın ortaya çıkaracağı bir şeyi gizliyor ve insanlardan çekiniyordun. Oysa kendisinden çekinmene Allah daha lâyıktı. Zeyd, eşinden yana isteğini yerine getirince (eşini boşayınca), onu seninle evlendirdik ki, eşlerinden yana isteklerini yerine getirdiklerinde (onları boşadıklarında), evlatlıklarının eşleriyle evlenmeleri konusunda mü'minlere bir zorluk olmasın. Allah'ın emri mutlaka yerine getirilmiştir."
İftiracılar rahat durmayacaklar, iftiralarına devam edecekler, çünkü onların derdi Atatürk değil, Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk mlletinin birlik ve beraberliği?
Tıpkı, bugün Prof. Dr. Haydar Baş'ı ve dünyada 4 milyar insanın istifade ettiği Milli Ekonomi Modeli'ni örtmek isteyenlerin derdi Sayın Baş'ın şahsıyla alakalı olmadığı gibi.
Onlara göre; Prof. Dr. Haydar Baş, Türk milletinin kendisidir, Türkiye Cumhuriyeti Devletidir, birlik ve beraberliktir, vatandır, bayraktır? Bunu çok iyi biliyorlar.
Onların asıl hedefi de Atatürk'ün dur dediği işgal projelerine devam etmektir.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024