Garip bir papaz davası geldi ve geçti.
"Papaz büyüsü"yle adeta büyülendik.
FETÖ ve PKK terör örgütleriyle irtibat gibi önemli suçlarla 35 yılla yargılanan, 2 yıldır tutuklu bulunan, siyasilerimizin "Biz olduğumuz müddetçe asla serbest kalamaz" dediği Papaz Brunson'a 3 yıl 1 ay 15 gün ceza verildi ve ardından serbest bırakıldı.
Yandaş basın yazarları bile "Ben ortada saygı duyulacak bir yargı kararı görmüyorum" diye tepki gösteriyor. Hatta haklı olarak "Bir ülkenin ekonomiden dış politikaya kadar pek çok alanda kaderini etkileyen bir dava nasıl olur da bu çürük temeller üzerine kurulur?" sorusunu soruyorlar. Sonra da ekliyorlar, "Kamuoyu da aynen böyle düşünüyor" diye…
Brunson, terör örgütleri FETÖ ve PKK adına suç işlediği iddiasıyla 9 Aralık 2016'da tutuklanmıştı. İddianemeyi hazırlayan İzmir Cumhuriyet Savcısı Berkant Karakaya iddianamesinde, "Brunson'ın din adamı görüntüsü altında söz konusu terör örgütleri adına suç işlediği ve genel stratejileri kapsamında eylem birlikteliği içinde olduğu, örgütlerin amaçlarını bilerek ve isteyerek iş birliği yaptığını" belirtmişti.
Brunson'ın ABD'li bir askere gönderdiği "15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin başarısız olmasından üzüntü duyduğuna ilişkin" mesaj içeriklerine yer verilen iddianamede, cep telefonundaki "Türkleri sallayacak bazı olayları bekliyorduk" mesajı da dosyaya eklenmişti. Teknik incelemede de sanık Brunson'ın, görüşmediğini öne sürdüğü FETÖ'nün sözde Ege bölge imamı firari sanık Bekir Baz ile birbirlerine çok yakın yerde 293 kez GSM sinyali de tespit edilmişti.
Bu iddianameyi hazırlayan savcı davadan el çektirildi. Duruşmada daha önce sanık aleyhinde beyanat veren tanıklar da ifadelerini tek tek sanık lehine değiştirdiler.
"Gazeteden okudum", "Bilmiyorum", Ben böyle bir şey söylemedim", "Beni yanlış anlamışsınız", "Böyle bir şey yok", "Ben şahit olmadım" gibi ifadelerle tanık olmaktan adeta vazgeçtiler. Hatta 2 tanıktan biri, "Ben ondan duydum", diğeri de "Hayır ben ondan duydum" diyerek topu birbirlerine attılar.
Ve sonuçta Papaz ABD'ye uçtu.
Yandaş yazarın ifadesiyle, "Türkiye, ABD'deki ara seçimlerden önce Brunson'ı serbest bırakarak Trump'a büyük bir hediye verdi."
Yani yine karşılıksız bir jest yapmış olduk.
Ne hikmetse, davanın sonucunu ABD basın-medya kuruluşları önceden yazmıştı.
Sonuca hiç şaşırmadık, zaten biliyorduk ABD'li kuruluşlardan…
Amerikan yayın kuruluşu NBC, Trump yönetiminin iki yetkilisine dayandırdığı haberinde Beyaz Saray'ın Brunson'ın önümüzdeki günlerde serbest kalmasını beklediğini duyurmuş, iki ülke arasında varıldığı iddia edilen anlaşmanın ayrıntılarının net olmadığını ancak Brunson'ın serbest kalması karşılığında Türkiye üzerindeki ekonomik baskının gevşetilmesini kapsadığını ileri sürmüştü.
NBC'nin haberinde; Türkiye ve ABD arasında varıldığı savunulan anlaşma zemininin Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton'un Eylül ayında New York'ta yapılan BM Genel Kurulu kapsamında Türk yetkililerle yapılan görüşmelerde oluşturulduğu vurgulanmıştı.
The Wall Street Journal gazetesi de, duruşmanın görüldüğü sıralarda, Brunson'ın pasaportunun geri verileceğini ve ABD'ye geri döneceğini yazmıştı.
Gazete haberinde, ABD ile Türkiye arasında anlaşma sağlandığı, anlaşmanın bozulmaması için de açıklamalara dikkat edildiği, Beyaz Saray'dan atılacak bir tweetin Brunson davasının çözülmesini engelleyeceği belirtildi.
Neyse, sonunda Papaz gitti, şimdi bakalım ne olacak?
Papaz meselesi çıktığı günlerde dolar 3,48'ler seviyesindeydi, şimdi aynı seviyeye düşecek mi? Enflasyon tek haneye inecek mi? Faizler düşecek mi? Zamlar geri alınacak mı?
"Ver papazı, al papazı" ifadelerine göre Brunson, FETÖ lideri Gülen'e mukabil tutuluyordu onu geri alabilecek miyiz?
Hadi onu almamız zor da, bari suçsuz vaziyette tutuklu bulunan Hakan Atilla'yı alabilecek miyiz? Ara seçimlerde Trump'a jest yaptık da, yerel seçim öncesi ABD bize jest yapacak mı?
Brunson sebebiyle iki bakanımıza yaptırım kararı alınmıştı, bu karar iptal edilecek mi?
F-35 yaptırımı iptal olacak mı? Ek gümrük vergileri geri alınacak mı? Sorular uzar gider…
Yoksa elimizdeki havuçla mı kalacağız?
Yoksa bütün bu yaptırımlar yapılacaktı da, dolar fırlatılacak, faizler yükseltilecekti de papaz sadece bir bahane miydi?
Beyler! Artık ayıkmak zorundayız. Dolara bağımlılık ekonomik bağımlılığı, ekonomik bağımlılık da siyasi, kültürel, askeri, hukuki her türlü bağımlılığı beraberinde getirir.
Tam bağımsız olmak Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye'si gibi olmaktan geçer.
Bunun da bugün adı Milli Ekonomi Modeli'dir, gerçek milli paradır ve de Prof. Dr. Haydar Baş'tır.
Bir ekonominin kurucusu Papaz Malthus'sa ve Papaz Brunson'la da allak bullak oluveriyorsa emin olun ki bize hiçbir faydası yoktur.
Ekonomimizi artık papazlardan kurtaralım.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024