logo
19 MART 2024

Ekonomik bağımlılık ulusal güvenlik tehdidi

07.12.2018 00:00:00
Bir ülkenin ve milletin bekası, ulusal güvenliğini tehdit eden unsurlara karşı gerekli önlemleri almasıyla, bunları bertaraf edebilmesiyle alakalıdır. Ekonomi her şeyin temelidir. Bir ülke ekonomik olarak bağımsız değilse, her türlü tehditlere açık haldedir. Ekonomisi bağımlı olan ülkelerin, ordusunun çok güçlü, silah teknolojisinin mükemmel olması, hatta nükleer silahları elinde bulundurması bu sonucu asla değiştirmez.

Örnek mi? Sovyetler Birliği… Soğuk savaş döneminde ABD ile süper güç yarışında bulunan Sovyetler Birliği'nin, bahsettiğimiz güce sahip olmasına rağmen ekonomik olarak yenik düşmesi ve sonrasında da Batıya bağımlı hale gelmesi hala hatırımızdadır.

Sonuçta tankını, silahını satan bir ordu, namusunu satarak geçimini sağlayan bir millet tablosu ortaya çıkmıştı. İşte ekonomik bağımlılık böyle bir şey…

Düne kadar ucuz döviz, düşük faiz ve yabancı sermaye akışıyla bağımlılığın ne demek olduğunu bir türlü anlayamayan Türkiye, son aylarda yaşadıklarıyla yavaş yavaş görmeye başladı. Gördü de milletimiz akıllanıyor mu, şu ana kadar böyle emare görmedik; şikayet ediyor, feryat ediyor ama yine çözümsüzlükte ısrar ediyor.

Milletimiz sorunları yaşıyor ama bu sorunların, hala büyük iştiyakle peşinden gittiklerinden kaynaklandığını bir türlü kabullenemiyor.

Türkiye, mevcut ekonomik anlayışı sebebiyle "Kırılgan Beşli" içerisinde yer alıyor.

Kırılgan Beşli, yüksek cari açık oranları, yüksek enflasyon ve büyüme performansları dikkate alınarak belirleniyor. 2013 yılında, Kırılgan Beşli olarak Türkiye, Hindistan, Brezilya, Endonezya ve Güney Afrika ifade ediliyordu. 2017 yılında bu Kırılgan Beşli değişti, yeni liste, Türkiye, Arjantin, Pakistan, Mısır ve Katar oldu.

Yani önceki listeden kırılganlığını koruyan tek ülke Türkiye oldu. Bu en kırılgan 5 ülke içinde de en kırılgan olanı Türkiye… Ekonomistler, buna TL'nin erimesini örnek gösteriyorlar.

TL'nin dolara karşı kaybı, yılbaşından 13 Ağustos'a kadarki dönemde yüzde 81,8 oranında… Kırılgan Beşlinin Türkiye dışındaki üyelerinin paralarının dolar karşısındaki kaybı ise yüzde 11,6… TL'deki değer kaybı diğerlerinden 7 kat daha fazla…

Bu dönemdeki değer kaybı nedeni olarak; Brunson olayı, Halkbank meselesi, S-400 gibi siyasi meseleler; faiz artırımında yaşanan tereddütler, enflasyon artışı, petrol fiyatlarındaki artış, GSYH'nin kur artışı sebebiyle düşmesi, dış borcun GSYH'ye oranının artması, işsizliğin artması, bankaların yabancı fonlara ulaşımının daralması, iflaslar, konkordatolar gösterildi.

Daha sonra kısa bir dönem de olsa TL yeniden değer kazanmaya başladı. Bunun nedeni olarak da; Brunson'ın serbest bırakılması, MB'nin faiz oranını yüksek oranda artırması, petrol fiyatlarının düşmeye başlaması, cari açığın düşüşe geçmesi, kurun yüksek olmasının ihracatı artırması gibi gelişmeler gösterildi.

TL'deki değer kaybı yeniden artmaya başladı, bunun sebepleri de, yılsonunun yaklaşması nedeniyle TL riskini daha fazla taşımak istemeyen yabancıların döviz talebi, enflasyondaki düşüş sebebiyle faizlerin düşmesi ihtimali, Katar'ın OPEC'ten ayrılma kararı neticesinde petrol fiyatlarının yeniden artışa geçmesi, ABD-Çin ticaret savaşına biraz ara verilmesi sebebiyle dolardaki yükseliş olarak sayıldı.

Bunlar son aylarda TL'de yaşanan hareketliliğin hangi gelişmeler üzerine gerçekleştiği konusunda ekonomistlerin değerlendirmelerinin bir özeti… Sizler bunlara başka maddeler de ekleyebilirsiniz. Ama benim dikkat çekmek istediğim husus şu:

TL'miz değer kaybediyor ya da kazanıyor ama sayılan nedenlerin hiçbirisi direkt olarak bizimle alakalı değil… Yani kendi paramızın değerini kendimiz belirleyemiyoruz. Aynen neredeyse üretimde tekel olduğumuz fındıkta ve borda belirleyemediğimiz gibi…

Haklı olduğumuz bir konuda direnince, taviz vermede gecikince TL'miz değer kaybediyor. ABD'nin içinde yaşadığı sorunlar, küresel problemler, ülkeler arası gerilimler TL'mizi tüm ülkelerden daha fazla etkiliyor.

ABD'nin içinde yaşanan bir sorun Türkiye ekonomisini ABD'den daha fazla etkiliyor. ABD-Çin, ticari anlamda savaşıyor, en büyük darbeyi Türkiye ve Türk Lirası yiyor, yine ABD'den ve Çin'den daha fazla…

Taviz vermek istemiyorsun TL düşüyor, veriyorsun artıyor. Yabancı fonlara faizi artırmam diyorsun TL değer kaybediyor, artırıyorsun biraz yükseliyor, faiz indirme ihtimali ortaya çıkıyor yeniden yükseliyor.

Böyle kırılgan ve bağımlı bir ekonomiyle, üstelik bağımlılığımızın üzerimizde menfur hesabı olanlara olduğu bir atmosferde söyler misiniz ulusal güvenliğimizi nasıl koruyabiliriz?

Çözüm Prof. Dr. Haydar Baş ve Milli Ekonomi Modeli'dir. 2013'te Kırılgan Beşli içinde yer alan Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika, bu durumdan kurtulduysa bu BRICS devletleri olarak Milli Ekonomi Modeli'ni uyguladıkları için...

Türkiye uygulamadı grupta sadece o kaldı.

Prof. Dr. Baş, paranın emek, üretim ve yerli kaynaklar karşılığı basılması gerektiğini vurgulayarak, TL'mizi dış tehditlere karşı tamamen koruma altına almaktadır.

Bu şekilde basılan milli parayı, yerli hammadde ve yerli enerji kaynaklarını Milli Ekonomi Modeli'nin ifade ettiği şekliyle devreye koyduğumuzda, ekonomimiz korunacaktır. Sonuç olarak; Milli Ekonomi Modeli'nin Prof. Dr. Haydar Baş ve kadrosuyla hayata geçirilmesi ulusal güvenliğimiz için olmazsa olmazdır.



 
Murat Çabas / diğer yazıları
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Kazanamazsam geleceğimi düşünmem gerekir'
TİP'in Zan kararının perde arkası
MOSSAD Başkanı ve HAMAS lideri masada
Esir takası müzakereleri başladı
Filistinlilerin arazisine mahkeme el koydu
Gasp devam ediyor
Para sayılan ofisin sahibi avukatın ifadesi
'3 saat boyunca para getirdiler'
İsrail'den Refah'ta yeni katliam
En az 14 Filistinli öldürüldü
Rize'de il müdürünü görevden aldı
Erdoğan'dan yeni atamalar
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
8 yılda çıkan yerli sermaye 600 milyar dolar
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.