Emperyalizm son 200 yılın en çok kullanılan kavramı olsa da emperyalizm mantığı insanlık tarihi kadar eskidir.
Kur'an'ı Kerim'de Yüce Allah, Firavun'dan, Nemrut'tan, Belam'dan, Karun'dan ve daha bir çok zalimlerden örnekler verir; zulümlerini, bu zalimlere karşı yapılan mücadeleyi, bu mücadeleyi yapanların özelliklerini ve zalimlerin yanında olanların mantıklarını, anlayışlarını, hedeflerini anlatır.
Geçmişten verdiği bu haberleri örnek almamız, akletmemiz, yanlış tarafta olmamamız ve sapkınlığa düşmememiz için anlattığını da yine Yüce Allah (c.c) beyan eder kitabında.
Dünün Firavunları, Nemrutları, Belamları, Karunları ile bugünün Trump'larını, Macron'larını, Netenyahu'larını yani ABD'sini, İsrail'ini, İngiltere'sini, Avrupa'sını yan yana koyduğumuz zaman tablo aynı tablodur, mantık aynı mantıktır, zulüm aynı zulümdür, vahşet aynı vahşettir.
Dün maddi çıkarları, güç ve menfaatleri için, "aman bunlara bulaşmayayım, aman başımıza iş açmayalım" diyerek Firavun'un, Nemrut'un, Karun'un yanında yer alanlarla bugün ABD'nin, AB'nin, İsrail'in yanında yer alanlar arasında da hiçbir fark yoktur!
Dünün Firavunları, Karunları, Nemrutları kendi arzu ve istekleri doğrultusunda kanun ve kurallar koyar, bu kural ve kanunları yine keyfi istek ve çıkarlarına göre dizayn eder ve uygularlardı.
Kaynakları tekelleştirir, kendilerine taraf olanları ihya eder, karşı olanları yok eder, kalabalıkları boğaz tokluğuna çalıştırır, hakir görür, hak talep etmelerine bile izin vermezlerdi.
Bugün çağdaş, modern denilen dünyaya baktığımızda arada ne fark görebiliyorsunuz?
Ben söyleyeyim; kelime veya tanım farkı. Bahsettiğim dünün zalimleri aynı zamanda ilahlık iddiasında bulunuyordu. Bugünkülerin ise böyle bir iddiası yok ama mantık aynı, sonuç aynı.
Kitaplarda emperyalizm, bir devletin, bir topluluğun ya da kişinin başka bir devleti, topluluğu ya da kişiyi siyasi, ekonomik, kültürel ve askerî anlamda hâkimiyeti altına alması, baskı uygulaması, ezmesi, sömürmesi, haklarını elinden alması, zulüm ve kötülük etmesi şeklinde tariflendiriliyor.
Peki, Firavun da aynı şeyi yapmıyor muydu? Ya Karun, ya Nemrut, ya Belam! Hepsinin mantığı bu değil miydi?
Veya şöyle sorayım; Bugün ABD'nin, Haçlı Avrupa'nın, İsrail'in dünya genelinde ve özellikle İslam Coğrafyasında yaptıkları ile dünün Firavunlarının, Nemrutlarının yaptıkları arasında bir fark var mı? Bence yok. Sence?
Türkiye emperyalist bir devlet midir?
Asla. Hayır. Türkiye emperyalist bir ülke olmadı, olamaz da. Maalesef ama maalesef ki, emperyalistlerin sömürdüğü bir ülke oldu.
Kullandığımız para kimin parası? Emperyalistlerin. Ekonomi kimin tekelinde? Emperyalistlerin. Bankacılık sektörü kimin tekelinde? Emperyalistlerin. Enerji kaynakları ve madenler kimin tekelinde? Emperyalistlerin.
İstedikleri zaman 'mahvederiz' diyorlar mı? Diyarlar. Dış politikamıza yön veriyorlar mı? Veriyorlar. İç politikamıza ayar veriyorlar mı? Veriyorlar.
Ülkemizde emperyalistlerin üsleri, askerleri, bombaları vs. var mı? Var. Bizim söz hakkımız var mı? Lafta var, icraatta yok.
Kendi inanç, kültür ve yaşayış tarzlarını bu coğrafyaya benimsettiler mi? Benimsettiler.
Yani tam bir emperyalist sömürgesi olmuş vaziyetteyiz.
Son soru; siyaset mantığını dini kavramlar üzerine kurmuş ve her daim bu kavramlarla siyaset yapan son yıllarda ise milli kavramları da sıklıkla kullanan 18 yıllık AKP iktidarı, emperyalizme, emperyalistlere karşı mıdır?
Hayır! Eğer AKP iktidarı, emperyalizm ve emperyalistlere karşı olsaydı AB'ye o imzayı atmazdı. Libya'da, Irak'ta, Suriye'de emperyalistlerin safında durmazdı.
Son örnek; "İdlib konusunda Trump'tan daha fazla sorumluluk almasını bekliyoruz" demezdi.
Dünün Firavunları, Nemrutları ve onların yanında duranlar, destekleyenler kaybetti. Bugün ABD'de, AB'de ve onların yanında duranlar, onların arzu ve isteklerine uyanlar, onlardan yardım dilenenlerde kaybedecektir.
Her şeye rağmen Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti hem ülkemizi, hem de dünyayı emperyalistlerden kurtaracak bir lidere, Prof. Dr. Haydar Baş'a ve Sayın Baş'ın Milli Ekonomi Modeli'ne sahiptir. Bu kurtuluşu artık görelim ve sahip çıkalım, diyorum.
- Hüseyin Baş’tan, Ebu Zer duruşu / 18.03.2024
- Ne yereli! Genel seçim bu genel! / 17.03.2024
- Erdoğan ‘bırakıyorum’… ‘Valla bırakmayız’ / 16.03.2024
- Ehli Beyt’e imanımız, Hz Muhammed’e imandır / 15.03.2024
- CHP’nin kimlik arayışı İsmet İnönü ile başladı / 14.03.2024
- Erdoğan’ın dilinde bu sefer ‘kul hakkı’ var / 13.03.2024
- İnsan kıymetini bildiği şeye sahiplenir / 11.03.2024
- Ramazan’da ahir zaman siyasetçilerine ve hocalarına dikkat / 10.03.2024
- Erdoğan’ın korku ve açlıkla terbiye siyaseti / 09.03.2024