Azerbaycan ve Ermenistan arasında gelişen "yeni savaş endişesi" olarak yorumlanan son olaylar ile Rusya-Ukrayna savaşının ne alakası var diyebilirsiniz.
İki süreci de detaylıca incelediğinizde ister istemez bu noktaya geliyorsunuz.
Hatırlayalım, Rusya'nın tüm uyarılarına rağmen, Ukrayna'nın NATO üyesi olabileceğine dair açıklamalar yapıldı. ABD ve AB ülkeleri, sürekli olarak Ukrayna'ya cesaret vererek Rusya'ya karşı kışkırttı. Bundan cesaret bulan Ukrayna, Rus kökenli nüfusun yoğun olduğu Donbas bölgesinde sert operasyonlar gerçekleştirdi.
Bütün bu gelişmelerden sonra Rusya Ukrayna'ya operasyon başlattı.
Son zamanlarda da benzer bir şekilde Ermenistan Rusya'ya karşı kışkırtılıyor.
Aynen Ukrayna'ya yapıldığı gibi, Ermenistan'a da NATO çağrısı yapıldı.
Avrupa NATO Genişleme Komitesi Başkanı Gunther Fehlinger, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'a "NATO'ya katılın" çağrısında bulundu. Fehlinger, X hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, "Ermenistan'ı NATO'ya katılmaya çağırıyorum" dedi ve Paşinyan'ı da paylaşımında etiketledi.
Birkaç gün sonra da Paşinyan, Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin (UCM) kararlarını bağlayıcı olarak kabul eden Roma Tüzüğü'nü onayladı. Buna göre, Putin Ermenistan'a gelirse derhal tutuklanacak.
UCM, 17 Mart'ta Putin hakkında Ukrayna'da işlenen savaş suçlarından sorumlu olduğu iddiasıyla tutuklama emri çıkarmıştı. Ermenistan'ın 1 Ekim 1999'da imzaladığı Roma Tüzüğü o tarihten bu yana parlamentoda onay bekliyordu.
NATO çağrısından sonra, Ermenistan'ın Rusya'ya ve Rus lider Putin'e karşı tavır niteliği taşıyan böyle bir adım atması oldukça dikkat çekiciydi.
Ermenistan'ın adımları bununla da sınırlı kalmadı, Paşinyan, ülkesini koruması için artık Rusya'ya bel bağlayamayacaklarını açıkladı.
Paşinyan Politico'ya verdiği röportajda, Rusya-Ukrayna savaşının bir sonucu olarak Rusya'nın kabiliyetlerinin değiştiğini, Moskova yönetiminin, Azerbaycan'ı ve yakın müttefiki Türkiye'yi kendisine yabancılaştırmaktan çekindiğini savundu.
Paşinyan, "Bu durumda stratejimiz, başkalarına bağımlılığımızı azami ölçüde azaltmaya çalışmak olmalıdır. Ermenistan'ın bir 'vekil' haline gelmesi gibi bir durum söz konusu olamaz. Buna izin verilemez" ifadelerini kullandı.
Batılı ülkelerin kışkırtmasıyla nasıl Ukrayna Rusya'yı rahatsız edercesine Donbas'ta operasyonlarını yoğunlaştırdıysa, benzer bir şekilde son zamanlarda Azerbaycan ve Dağlık Karabağ'a yönelik saldırılarını artırdı.
Tansiyonun hızla arttığı bölgede son olarak Ermeni güçlerin döşediği mayının patlaması sonucu 4 Azerbaycanlı polis şehit oldu. Karabağ'daki yasa dışı Ermeni güçlerinin açtığı ateşte de 2 Azerbaycan askeri yaralandı.
Dağlık Karabağ'da 2020'de 1,5 ay süren ve Azerbaycan'ın zaferiyle sonuçlanan savaş, Rusya'nın arabuluculuğunda kırılgan bir ateşkes anlaşmasıyla sona ermişti.
Savaşın ardından Rusya-Azerbaycan-Ermenistan arasında yapılan ateşkes anlaşması kapsamında, Azerbaycan'la Nahçıvan'ı birleştiren yeni bir koridor açılmasına karar verilmişti. Azerbaycan'ın "Zengezur Koridoru" olarak nitelediği ve ülkeyi Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ve Türkiye'ye bağlamayı hedefleyen yolla ilgili Bakü ve Erivan arasında anlaşmazlık son dönemde giderek artıyordu.
Görünen o ki, Ukrayna'daki savaş ile Rusya'yı ciddi manada meşgul eden ve yıpratmaya çalışan Batılı ülkeler, yine Rusya'yı meşgul edecek şekilde yeni bir gerilimin peşindeler.
Şunu kesinlikle ifade etmeliyiz ki, Batı'nın hedefi Ukrayna üzerinden üretilen gerilimin neticesinde Ukrayna'nın Rusya'ya galip gelmesi değil; Batının çıkarları uğruna son Ukraynalı ölene kadar Rusya'yı meşgul etmek, yıpratmak.
Ermenistan üzerinden planlanan hedef de bu.
Eğer Ermenistan-Azerbaycan savaşını başlatıp, arabulucu olan Rusya'yı da işin içine katabilirlerse, verdikleri finansal ve silah desteğiyle uzun yıllar sürebilecek bir gerilimin fitilini ateşlemiş olacaklar.
Bir gerilimle yorulan Rusya'yı, birden fazla gerilimle daha da yormanın, ekonomik olarak elde edemediklerini, bölgesel gerilimlerle elde etmenin derdindeler.
Tabi, biz öngörebildiklerimizi ifade ediyoruz. Bunlar yoruma dayalı. Yaşanan gelişmeleri hep beraber takip edeceğiz.
- 19 Mayıs’taki bağımsızlık yürüyüşü 30 Ağustos’ta sele dönüştü / 02.09.2025
- Komisyon, ‘cambaza bak’ oyunu mu? / 30.08.2025
- 81 ilde sığınak dün değil niye bugün? / 28.08.2025
- Komisyon kesmedi, çıtayı yükseltme peşindeler / 27.08.2025
- Ağustos ayı Türk milletinin zaferleriyle dolu / 26.08.2025
- Etkin pişmanlıkla adalet sağlanır mı? / 23.08.2025
- Komisyonda ‘ısınma turları’ mı? / 22.08.2025
- Memurlar, talep ettikleri zamma ulaşabilecek mi? / 21.08.2025
- Rusya-Ukrayna savaşı sona yaklaştı mı? / 20.08.2025