Bize armağan ettiğin paha biçilmez emanetlerine gözümüz gibi bakacağımıza söz veriyoruz.
Elbette senden ayrılmak, elbette senin hayatımızdan, gecemizden ve gündüzümüzden ayrılman bizi tarifsiz hüzünlere gark ediyor.
Yılda bir ay bize misafir oluyorsun ama en az bir yıl kalmış kadar hayatımızda unutulmaz izler, silinmez hatıralar bırakıyorsun.
Gecemize ayrı, günümüze ayrı, erkeğimize ayrı, kadınımıza ayrı, fakirimize ayrı zenginimize ayrı, gençlerimize ayrı çocuklarımıza ayrı izler bıraktın, unutulmaz hatıralar armağan ettin.
Bir kez daha veda vakti, elveda vakti gelip çattı, güzel ve gür sesli hafızlar kalplerimizin tellerini titreten kasideler okuyorlar günlerdir:
Elveda ey şehr-i Kur'an elveda
Elveda ey şehr-i ğufran elveda
Sana veda etmek ne de zor imiş
Elveda ey sırr-ı furkan elveda
Geldin de şenlendi dört bir yanımız
Sensiz boş geçmedi hiçbir anımız
Gönlümüz yaralı gönlümüz mahzun
Elveda ey aziz mihman elveda
Nasıl da alıştık fermanlarına
Nasıl da bağlandık dermanlarına
Karaca hüzünlü dili çaresiz
Elveda ey bahş-i Rahman elveda
Tek tesellimiz, hasret dolu gönlümüzü birazcık serinleten tek sevincimiz; senden ayrılırken aramızda yapacağımız anlaşma ve akdedeceğimiz kavl u kararımızdır.
Bütün organlarımızı ve bütün bir hayatımızın geçtiği cümle mekanları, cadde ve sokaklarımızı oruç ibadetine alıştırdın, senden sonra da en az haftada iki gün Pazartesi ve Perşembe günleri bu ibadete devam edeceğiz.
Gelişinle Hayat Kitabımızı adeta elimize verdin, önümüze koydun ve sayfalarını açtın, bir daha da elden bırakmayın, bir daha da sayfalarını kapatmayın diye de sıkı sıkı tembih ettin, elbette bir daha geldiğinde bizi aynen böyle bulacaksın inşaallah.
Şimdiye kadar yaptığımız hatayı tekrar etmeyeceğiz, sadece okuyup geçmeyeceğiz ve Hayat Kitabının mesajlarını anlamak ve yaşamak için tüm gücümüzle çalışacağız.
Bize sabrı telkin ettin ve alıştırdın, bize infak etmeyi telkin ettin ve alıştırdın, bize kardeşlik hukuku üzerinde titremeyi telkin ettin ve alıştırdın, bize bölüşmeyi, paylaşmayı, yoksulun, yetimin haliyle hallenmeyi telkin ettin ve alıştırdın, bu güzel huyları sen bir daha gelene kadar asla terk etmeyeceğiz.
Ey Ramazan!
Gözün arkada kalmasın, sen bir daha hayatımıza katıldığında, evimize-barkımıza, yurdumuza-yuvamıza teşrif ettiğinde inşaallah bizi bıraktığın gibi değil, bıraktığından çok çok daha iyi, daha güzel, daha olgun, daha çok Kur'an'la haşir-neşir ve daha çok o ilahi mesajın buyruklarına göre yaşayan mü'minler topluluğu olarak bulacaksın.
Gönlümüz hasret dolu ve gözlerimiz yaş dolu olduğu halde şimdilik elveda ey unutulmaz misafir!
Elbette senden ayrılmak, elbette senin hayatımızdan, gecemizden ve gündüzümüzden ayrılman bizi tarifsiz hüzünlere gark ediyor.
Yılda bir ay bize misafir oluyorsun ama en az bir yıl kalmış kadar hayatımızda unutulmaz izler, silinmez hatıralar bırakıyorsun.
Gecemize ayrı, günümüze ayrı, erkeğimize ayrı, kadınımıza ayrı, fakirimize ayrı zenginimize ayrı, gençlerimize ayrı çocuklarımıza ayrı izler bıraktın, unutulmaz hatıralar armağan ettin.
Bir kez daha veda vakti, elveda vakti gelip çattı, güzel ve gür sesli hafızlar kalplerimizin tellerini titreten kasideler okuyorlar günlerdir:
Elveda ey şehr-i Kur'an elveda
Elveda ey şehr-i ğufran elveda
Sana veda etmek ne de zor imiş
Elveda ey sırr-ı furkan elveda
Geldin de şenlendi dört bir yanımız
Sensiz boş geçmedi hiçbir anımız
Gönlümüz yaralı gönlümüz mahzun
Elveda ey aziz mihman elveda
Nasıl da alıştık fermanlarına
Nasıl da bağlandık dermanlarına
Karaca hüzünlü dili çaresiz
Elveda ey bahş-i Rahman elveda
Tek tesellimiz, hasret dolu gönlümüzü birazcık serinleten tek sevincimiz; senden ayrılırken aramızda yapacağımız anlaşma ve akdedeceğimiz kavl u kararımızdır.
Bütün organlarımızı ve bütün bir hayatımızın geçtiği cümle mekanları, cadde ve sokaklarımızı oruç ibadetine alıştırdın, senden sonra da en az haftada iki gün Pazartesi ve Perşembe günleri bu ibadete devam edeceğiz.
Gelişinle Hayat Kitabımızı adeta elimize verdin, önümüze koydun ve sayfalarını açtın, bir daha da elden bırakmayın, bir daha da sayfalarını kapatmayın diye de sıkı sıkı tembih ettin, elbette bir daha geldiğinde bizi aynen böyle bulacaksın inşaallah.
Şimdiye kadar yaptığımız hatayı tekrar etmeyeceğiz, sadece okuyup geçmeyeceğiz ve Hayat Kitabının mesajlarını anlamak ve yaşamak için tüm gücümüzle çalışacağız.
Bize sabrı telkin ettin ve alıştırdın, bize infak etmeyi telkin ettin ve alıştırdın, bize kardeşlik hukuku üzerinde titremeyi telkin ettin ve alıştırdın, bize bölüşmeyi, paylaşmayı, yoksulun, yetimin haliyle hallenmeyi telkin ettin ve alıştırdın, bu güzel huyları sen bir daha gelene kadar asla terk etmeyeceğiz.
Ey Ramazan!
Gözün arkada kalmasın, sen bir daha hayatımıza katıldığında, evimize-barkımıza, yurdumuza-yuvamıza teşrif ettiğinde inşaallah bizi bıraktığın gibi değil, bıraktığından çok çok daha iyi, daha güzel, daha olgun, daha çok Kur'an'la haşir-neşir ve daha çok o ilahi mesajın buyruklarına göre yaşayan mü'minler topluluğu olarak bulacaksın.
Gönlümüz hasret dolu ve gözlerimiz yaş dolu olduğu halde şimdilik elveda ey unutulmaz misafir!
Aziz Karaca / diğer yazıları
- İftarda sahurda bombalar… Gazze’ye gelmeseydi mi Ramazan? / 19.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024
- Soykırımı sonlandıramadı Ramazan / 18.03.2024
- Nice ayıplara şahit oldu Ramazan / 17.03.2024
- Tüm insanlığa açık bir beyandır Ramazan / 16.03.2024
- Dert çok hemdert yok ise işte Ramazan / 15.03.2024
- Her anımıza dolsa Ramazan / 14.03.2024
- Hak’tan bize fermandır Ramazan / 13.03.2024
- Bütün düğümleri çözer Ramazan / 12.03.2024
- Müjdelerle kapımızı çalsa Ramazan / 11.03.2024
- İz bırakanlar ve is bırakanlar / 10.03.2024