Farklılıklar…

Terörle mücadele etmek farklıdır, müzakere etmek farklıdır.
Mücadele terörü bitirir, müzakere palazlandırır.
Aynı terörden muzdarip olanlarla işbirliği yapmak farklıdır; terörü oluşturan, finanse eden ve bize karşı kullananlarla işbirliği yapmak farklıdır.
Birincisiyle terörü bitirmek için ortak plan oluşturabilirsin, ikincisi ise terörü bitirmemen için sana akıl verir. Birincisi sana yol gösterir, ikincisi teröre yol gösterir.
Teröre karşı gerçekten milli olan istihbaratı kullanmak farklıdır, terörün arkasında olan iradelerden istihbarat almak farklıdır.
Birincisiyle teröre göz açtırmazsın, ikincisiyle terör sana göz açtırmaz.
Birincisiyle terör hakkında istihbarat alırsın, ikincisiyle terör senden istihbarat alır.
Birincisiyle terörden her zaman bir adım önde olursun, ikincisiyle durmadan gafil avlanırsın, sen ise sadece çulluk avlarsın, trilyonlarca masraf yaparak dağları taşları döversin.
Birincisiyle terörist avlarsın, kahraman olursun, ikincisiyle Uludere’de olduğu gibi vatandaş avlarsın, rezil rüsva olursun.
Gerçekten milli iradeden icazet alarak iktidara gelmek farklıdır; ABD’den, AB’den ve İsrail’den icazet alarak iktidar koltuğuna oturmak farklıdır.
Birincisinde terörle mücadele edermiş gibi yaparsın, tribünlere oynarsın, müzakere edersin, ikincisinde gerçekten mücadele edersin.
Birincisinde terör milli iradenin potasında erir, yok olur gider, ikincisinde terörün potasında seni eritirler.
Birincisinde teröristler bile pişman olup normal vatandaş olmak ister, ikincisinde ise terörle alakası olmayan insanlar bile terörün ve siyasal açılımının peşinde gider.
Birincisinde, teröristbaşı bile imana gelip Türkiye Cumhuriyeti Devleti hakkında methiyeler dizer, ikincisinde teröristbaşını baş tacı edersin, onun yol haritasını uygularsın.
Birincisinde teröristbaşı bile ben Türk vatandaşıyım demeye başlar, ikincisinde teröristbaşının el ve eteğini öptürürler.
Birincisinde dağdaki eşkıyayı annesi babası kulağından tutup dağdan indirir, ikincisinde ise iktidar partisinin en önde gelen isimleri bile “ben de olsam dağa çıkardım” der.
Birincisinde düşmanlar ağlar, ikincisinde analar ağlar.
Birincisinde millet devletine daha çok bağlanır, kenetleşir, ikincisinde ise devlet günah keçisi haline getirilir.
Birincisinde terörle mücadele başarılı olanlar baş tacı edilir, ikincisinde ise askerler sanık, teröristler ise tanık olur.
Birincisinde milletin iradesiyle Anayasa hazırlanır, ikincisinde teröristbaşının yol haritasıyla…
“Peki, bu birincisi, ikincisi kimlerdir” diye sorarsanız, sizler de gayet iyi biliyorsunuz ama biz yine de hatırlatalım.
Birincisi, “Ne AB, ne ABD, ne de IMF, tek çözüm Bağımsız Türkiye” diyen, Milli Ekonomi Modeli ile Türkiye Cumhuriyet Devleti’ni kainatın zirve noktasına taşıyacak olan, Milli Devlet sistemiyle de devleti millete ait yapacak olan Bağımsız Türkiye Partisi’dir.
İkincisi ise, Bağımsız Türkiye Partisi dışındaki bütün partilerdir; hepsi AB’cidir, ABD’cidir, IMF’cidir. Hiçbir çözümleri yoktur, hepsi bağımlılıktan yanadır, hepsi iktidarın ABD ve AB aklıyla uyguladığı icraatları gizli ya da aşikar desteklemektedir yeni krediler açmaktadır.
Ey Türk milleti “bu sefer Bağımsız Türkiye Partisi”, “Bu sefer Prof. Dr. Haydar Baş” diyelim ve terörü de bitirelim, milletimiz üzerinde oynanan kirli senaryoları da, dünyadaki bütün zulümleri de…
Bu bizim elimizde…