Cenab-ı Hakk'ın Kur'an'ında tertemiz olarak ilan ettiği ve sevilmesini farz kıldığı beş kişiden biri Hz. Fatıma'dır. Ve kıyamete kadar insanları Allah'ın rızasında ve Rasulüllah'ın rotasında tutacak olan 12 İmam'ın 1'inin eşi, 11'inin de annesidir.
Bu manada O, İslam'ın belkemiğidir, olmazsa olmazıdır.
Prof. Dr. Haydar Baş Hocam, Ehl-i Beyt Külliyatı'ndan olan Hz. Fatıma eserinde şunları ifade etmektedir:
"Hz. Peygamber (s.a.v.) defalarca Hz. Fatıma'nın (a.s.) Kendisinin bir parçası olduğunu ifade etmiştir. 'Parça' kelimesi ile asıl anlatılmak istenen bizce Hz. Fatıma'nın Rasulüllah'ın düşüncelerini en iyi anlayan, O'nun getirdiği kuralları hayatının her safhasında en iyi uygulayan kişi olmasındandır. Diyebiliriz ki Hz. Fatıma, Rasulüllah'ın kadın halidir. Sadece O'nda peygamberlik makamı yoktur."
Hz. Fatıma öyle kıymetli bir insandır ki, O'nu inciten Allah ve Resulü'nü incitmektedir. O'nun birisine kızması, öfkelenmesi, Allah'ın kızmasına ve öfkelenmesine neden olmaktadır. O'nun razı olduğundan ise Allah razı olmaktadır.
Bir gün Rasulüllah (s.a.v.) Fatıma'nın elinden tutarak halkın yanına çıktı ve şöyle dedi:
"Şu kızı tanıyan tanıyordur. Tanımayan da bilsin ki O, Muhammed'in (s.a.v.) kızı Fatıma'dır. O Benim bir parçamdır. Göğsümün içindeki kalbimdir. O'nu inciten Beni incitmiş olur. Beni inciten de Allah'ı incitmiş olur."
Rasulüllah (s.a.v.) Hz. Fatıma'ya şöyle buyurdu:
"Allah-u Teala Senin gazabınla gazaplanır, rızanla da razı olur."
Hz. Fatıma, Allah Resulü'nden hiç kimsenin almadığı övgüleri almıştır.
İslam Peygamberi, Hz. Fatıma hakkında şöyle buyurmuştur:
"Kızım Fatıma, her iki cihan kadınlarının hanımefendisidir.
Fatıma, bedenimin bir parçasıdır.
Fatıma, gözlerimin nurudur.
Fatıma, kalbimin meyvesidir.
Fatıma, Benim ruhum ve canımdır.
Fatıma, insan şeklinde bir nurdur."
Hz. Fatıma'yı üzerek Hz. Peygamber'in şefaatına ulaşmak asla mümkün değildir.
Genel manada Ehl-i Beyt, hususi manada ise Hz. Fatıma, Allah ve Resulü'nün sevilmesinin turnusolüdür.
Rasulüllah (s.a.v.) vefatına yakın bir zamanda Hz. Fatıma'nın elini, Hz. Ali'nin eline koyarak şöyle buyurdular:
"Ey Ali! Allah'a andolsun ki, O (Fatıma) geçmiş ve gelecekteki cennet kadınlarının en üstünüdür. Allah'a andolsun ki O büyük Meryem'dir. Bil ki, Allah'tan O'nun ve Senin için dua ettim, Allah da duamı kabul buyurdu. Ey Fatıma! Sen razı olmadıkça, Ben razı olmayacağım."
Ehl-i Beyt haliyle, duruşuyla, yaşadıklarıyla, sahip oldukları güzel ahlakla tüm insanlığın en mükemmel örnekleridir.
Hz. Fatıma, "Allah'ın razı olduğu bir kadın, bir anne nasıl olunur"un en güzel örneğidir.
Şu örnek, Ehl-i Beyt'in dünyalarını ahiretleri için yaşadıklarının en bariz göstergesidir:
Hz. Fatıma, Hz. Peygamber'e halini anlatıp, O'ndan bir cariye isteyince, Rasulüllah ağladı ve şöyle dedi:
"Ey Fatıma! Beni hak ile gönderen Allah'a yemin ederim ki, şu anda mescitte yiyecek yemekleri ve giyecek elbiseleri olmayan dört yüz tane adam bulunuyor. Eğer bir şeyden endişe etmeseydim, istediğini verirdim.
Ey Fatıma! Sevabın senden ayrılıp cariyeye gitmesini istemiyorum. Ali bin Ebi Talib'in kıyamet günü, hakkını Senden talep ederek Allah huzurunda Senden davacı olmasından korkuyorum."
Sonra Peygamberimiz (s.a.v.) Hz. Fatıma'ya tesbih namazı ve duasını öğretti.
Bunun üzerine Hz. Fatıma'ya, Hz. Ali şöyle der:
"Sen Resulüllah'tan dünyalık istemek için gittin, Allah bize ahiret sevabı verdi."
Daha detaylı bilgiler için mutlaka Prof. Dr. Baş'ın Ehl-i Beyt Külliyatı'nı alıp okumalısız.
Bir hayat yaşıyoruz ve yaşadığımız bu hayat Hz. Peygamber'in ifadesiyle "ahiretimizin tarlası." Burada neyi ekersek, orada onu biçeceğiz.
Ve Cenab-ı Hak, Kur'an'ında bizlere "Sadıklarla beraber olunuz" buyurmaktadır.
İşte sadıklar, Hz. Peygamber'in "Nuh'un gemisi" olarak vasıflandırdığı bu Ehl-i Beyt'tir.
Prof. Dr. Baş'ın meşhur ifadesiyle, "Ehl-i Beyt canlı Kur'an numuneleridir."
Hz. Rasulüllah'ı, Hz. Ali'yi, Hz. Fatıma'yı, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin'i bu seçilmiş insanların soyundan gelen seçilmiş diğer 9 İmam'ı çok iyi tanımak zorundayız.
Sağlam kaynaklardan, doğru eserlerden.
Bu manada en doğru yol haritası da Prof. Dr. Baş'ın Ehl-i Beyt Külliyatı ve Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt eserleridir.
Örneklerimiz doğru olursa, gidişatımız da doğru olur.
- 19 Mayıs: Türk milletinin umudunun yeşerdiği gün / 20.05.2025
- Korucularımıza çok şeyler borçluyuz / 17.05.2025
- Terör örgütünden fesih yorumu: Demokratik konfederalizm / 16.05.2025
- Trump’tan Şara’ya ‘Abraham Anlaşması’ şartı / 15.05.2025
- BTP lideri Hüseyin Baş hakkında bir garip iddianame! / 14.05.2025
- 'Terörsüz Türkiye' açılımından teröristler neden memnun? / 13.05.2025
- Demokratikleşme derken federasyonu mu kastediyorlar! / 10.05.2025
- Şara’nın Fransa ziyareti SDG’yi güçlendirdi / 09.05.2025
- Hindistan-Pakistan çatışmalarını nasıl okumalıyız? / 08.05.2025