Gündem o kadar kalabalık ki, neresinden tutasın, neresine bakasın şaşırıyor insan. Gündemde olmayan, gündem edilmeyen tek şey milletin kendisi. Adeta arenaya oturtulmuş izleyici gibi olaylar seyrettiriliyor ve alkış alınmaya çalışılıyor. Peki neler var gündemde? Yargı kavgalarından, tutuklamalara, gazetecilere gece baskınlarından yayınlanmamış kitaplara. Polis okulu sınavlarından, KPSS'sinden, YGS'sinden ALES'ine ve oradan da okyanusun ötesine. Ne arasan var. Olmayan tek şey millet ve sorunları. Vatandaş açmış, işsizmiş, aldığı maaşla evini geçindiremiyormuş, yıllarca okumuş ama yıllarca kadro bekler olmuş, hakları için dayak yemiş, devlet büyüklerince azarlanmış, hakaret edilmiş vs. bunlar yok.Sorunların çözüm merkezi olması gereken iktidar adeta sorunların kaynağı olmuş. Yargıya müdahalemiz söz konusu olmaz, demiş ama savcıdan önce suç tespiti yapmış. Birilerini avukatlıkla suçlarken kendisi hakim olmuş. Hele hele ortaya şifre iddiaları çıkmış, savcıların araştırmasını beklemeden "tatmin olmuş". Bu iddialar başka sınavlarda da görülünce "o zaman tatmin, şimdi rahatsız" olmaya başlamış. Birileri başkaldırmış, bayrak indirmiş, polis tokatlamış vs.Ve tarihi belli seçim yaklaşmış. Meydanlara inmişler. Sanki bu ülkeyi başka iktidar yönetiyormuş gibi sızlanma başlamış. Muhalefetle karşılıklı ahlak sınırlarını zorlayan atışmalara girilmiş. Halk unutulmuş ama her zaman ki yerinde. İzleyici. Adeta siyasiler halktan "kim karşıdakine daha iyi laf atarsa ona oy ver" beklentisi içinde.Şimdi AKP'yi, CHP'yi, MHP'yi şu misalle kefeye koyalım ve bakalım farkları var mı?"Bir fırıncı yakınındaki bir çiftçiden tereyağı alıyordu. Bir gün aldığı tereyağının üç kilo olması gerekirken daha hafif olduğunu fark etti. Artık aldığı tereyağlarını tartıyordu. Her defasında aldığı tereyağlarının daha da hafiflediğini görüyordu. Sonunda bir gün çok sinirlenip dava açtı. Çiftçi ile mahkemede karşı karşıya geldiler. Hakim çiftçiyle konuşmaya başladı:Senin terazin yok mu?Var efendim.Peki ya kiloların?Yok efendim. Lüzum da yok.Kilon yoksa fırıncıya verdiğin tereyağlarını nasıl tartıyorsun?Çok basit efendim. Ben bu fırıncıdan ekmek alıyorum. Ekmeklerin tanesi bir kilo. Terazinin bir kefesine üç ekmek, diğer kefesine de tereyağı koyuyorum. Eğer tereyağı eksik geliyorsa bu benim değil çiftçinin hatasıdır.Bunun üzerine hakim çiftçiye beraat kararı verdi. Mahkeme masraflarını da fırıncı ödedi.Şimdi AKP bu millete çare olamadı. CHP'nin veya MHP'nin çare olacağını mı sanıyorsunuz? Olamazlar. Hep diyorum; milli birliğimiz için, vatan birliğimiz için, sosyal devlet için, insanca yaşama hakkımızı elde etmek için, çocuklarımız için, yarınlarımız için hedef 2023 değil 13 Haziran.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Ölçülerden uzaklaşıldı (Harun KAYACI) / 01.01.2012