logo
24 NİSAN 2024

Garantörlük biterse Kıbrıs Filistin olur

06.05.2018 00:00:00
Filistinli Müslüman kardeşlerimizin yıllardır yaşadıklarını büyük bir üzüntüyle takip ediyoruz. Gazze'dekiler, İsrail'in uyguladığı abluka sebebiyle adeta bir açık hava hapishanesinde yaşıyorlar. Buna yaşamak denirse? Ve sık sık değişik bahanelerle İsrail'in saldırılarına maruz kalıyorlar. 
İsrail vatandaşı olmuş Filistinlilerin durumu da Gazze'de yaşayanlardan farklı değil. Sözde İsrail vatandaşı ama özde hiçbir hakka sahip değiller. İsrailliler diledikleri gibi evlerine binalarına el koyabiliyorlar, yaşam alanlarını tarumar edip, Yahudi yerleşimcileri yerleştirebiliyorlar.
Son yaşanan gelişmeleri mutlaka takip etmişsinizdir. Filistinliler 30 Mart 2018'den bu yana 5 haftadır Gazze sınırında "Büyük Dönüş Yürüyüşü" gösterileri yapıyorlar. 
Tamamen barışçıl olan bu gösterilerde İsrail, göstericilere gerçek mermilerle müdahale etti ve 5'i çocuk olmak üzere 50 Filistinli bu mermilerle hayatını kaybetti. 
Göstericilerin bu eylemlerle iki talebi var; Gazze'ye 2006'dan bu yana uygulanan ablukanın kaldırılması, 5 milyondan fazla Filistinlinin kendi topraklarına dönebilmesi?
Filistin meselesiyle Kıbrıs meselesinin ne alakası var, diyebilirsiniz. Filistin, vatan toprakları bir kez elden çıktı mı bir daha geri dönmenin zorluğunu ve hatta imkansızlığını gösteren ibretlik bir örnektir. 
Bu örnekten hem Birleşik Kıbrıs hayali kuran Kıbrıs Türk'ü ibret almalı, hem de topraklarının kıymetini bir türlü bilemeyen, celladının aklıyla hareket eden Türkiye'nin müflis insanları ibret almalı. Ama ibret almaktan o kadar uzağız ki?
Bu noktada Yaser Arafat ile Rauf Denktaş'ın bir diyalogunu anlatmadan geçemeyeceğim. Arafat, Denktaş'a diyor ki, "Siz çok nasiplisiniz, öldüğünüz zaman gömüleceğiniz bir vatan toprağı var, ama ben öldüğümde gömülecek bir parça toprağım yok."
Ve her ikisi de vefat ediyor gerçekten de Arafat'ın dediği gibi oluyor.
KKTC'yi, Filistin olmaktan kurtaran ve de bugüne kadar da muhafaza eden Türkiye'nin 1974'te barış harekatı düzenlemesi, Rumlara ve Yunan'a haddini bildirmesi, Türkiye'nin Kıbrıs konusunda garantörlük hakkının bulunması ve de Türk askerinin 1974'ten bu yana Ada'da güvenliği sağlamasıdır. Eğer Türkiye'nin garantörlüğü tartışma konusu yapılır, hatta iptal edilir ardından da Türk askeri ve Türk yerleşimciler Ada'yı terk etmek zorunda kalırlarsa, Kıbrıs aynen hatta daha da kötü bir şekilde 1974 öncesine döner. 
Yarım kalan katliamlar tamamlanır, Kıbrıs Türk'ü Filistinlinin kaderini yaşar.
Bir süredir sessizliğe bürünen Kıbrıs müzakere süreci KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın şok çıkışıyla yeniden hareketlendi. Esasen Kıbrıs müzakere süreci yerine Kıbrıs'ın altın tepside Rum'a, Yunan'a ve perde arkasında İsrail'e altın tepside sunulma süreci desek daha iyi olur. 
Diyeceksiniz ki İsrail de nereden çıktı? Kıbrıs'ın tamamının İsrail'in arzı mevut hedefinde olduğunu, büyük İsrail devleti haritası içinde Kıbrıs adasının da bulunduğunu biliyor muydunuz? Bu bakış açısıyla bakarsanız, İsrail'in Kıbrıs doğalgazına ve petrolüne neden çöreklendiğini, Kıbrıs doğalgazına neden "İsrail gazı" dendiğini, İsraillilerin devlet desteğiyle neden KKTC'den, Rum kesiminden yoğun bir şekilde toprak satın aldığını daha iyi anlarsınız.
Mustafa Akıncı, Kıbrıs'ta Türkiye'nin garantörlüğünün ve tek taraflı müdahale hakkının ortadan kalkmasını, Türk askerinin Ada'dan çekilmesini ve de Rumlara daha fazla toprak vermeyi öngören Guterres Çerçevesi'ni 2 Mayıs'ta Rumlara teklif etti. 
BM Genel Sekreteri Guterres'in adını taşıyan çerçeve belgesinin kabulü durumunda KKTC'ye yüzbinlerce  Rum yerleşecek, Türklerin nüfusu dörtte bir oranında dondurulacak, en az 100 bin Türkiye kökenli vatandaş Ada'dan ayrılmak zorunda kalacak, Türkiye vatandaşları Ada'ya artık shengen vizesi ile girebilecek, Kıbrıs Türk'ünün mülklerine eskiden Rumlara aitti denilerek el konulacak, kuzeyde hiçbir yatırım yapılamayacak, zaten zor durumda olan ekonomi tamamen çökecek ve eğitim iflas edecek, Kıbrıs Türk'ü zorunlu göçe tabi tutulacak.
Rumlar bu teklife çok şaşırdılar ve oldukça sevindiler, hatta en radikallerinden AKEL partisi hemen kabul edilmesini istedi, AKEL'in lideri Kiprianu, "Akıncı'nın önerisini kabul et. Guterres çerçevesiyle Garanti Antlaşması'nın lağvedileceği, müdahale haklarına son verileceği ve Güzelyurt'un Rum yönetimi altında olacağı çok nettir" dedi. 
Ama Rum lider Anastasiadis işi sağlama almak için Türkiye'nin bu noktada garantisini istedi.
Akıncı'nın Meclis'e danışmadan ve de hiç kimseyle paylaşmadan attığı bu adım, KKTC'de tepkiyle kaşılandı. Yazılı açıklama yapan KKTC 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, "Türkiye'nin etkin ve fiili garantisinden vazgeçmek, Türkiye ve KKTC'nin, Türk ulusunun geleceğini, güvenliğini tehlikeye atmak demektir. Bu bağlamda Sayın Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı'nın Rum tarafına yaptığı son öneri asla Kıbrıs Türk Halkı ve Türkiye tarafından desteklenemez" dedi.
KKTC Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Akıncı'nın kabul ettiğini duyurduğu Guterres çerçevesinde çok sayıda belirsizlik bulunduğunu belirterek, "İçerisinde her türlü muğlâklıklar bulunan ve herkesin kendine göre yorumladığı bir belgeyi Cumhurbaşkanı Akıncı'nın stratejik bir paket anlaşma olarak ilan etmeyi önereceğinden daha önce haberimiz yoktu. Üzülerek söylemeliyim ki hükümet olarak biz bunu basından öğrendik" dedi.
BTP Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın, Kıbrıs'ı değerlendiren 30 Eylül 2016 tarihli "Kıbrıs son dönemeçte" başlıklı yazısındaki şu tespitlerle makalemizi bitirelim:
"Eğer devam eden Kıbrıs müzakereleri Rumların ve Batı'nın istediği gibi geçerse, ikisi tarafından bir sorun olarak görülen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti federal bir yapı içerisinde asimile olacaktır? Egemenlik, bağımsız yasama gücünü ifade eder. Siz, Rumlar izin vermediği için Avrupa Parlamentosu'na temsilci dahi gönderemezken, hangi eşit haklarda federal yapıdan bahsedeceksiniz? Her müzakere sürecinde Türkler iki bölgeli, iki toplumlu, siyasi eşitlik üzerine kurulu bir Kıbrıs derken; Rumlar adanın tek hâkimi olma derdindedir. Mevcut tablo, Rumların egemenliğinde onlardan hak dilenen bir avuç Türk'ün tablosu?
Batı'nın Müslüman Türk'e olan hasmane yaklaşımı ve değişmez politikası ortadayken, Kıbrıslı Türk'ün tek yolu tanınmayı sağlaması ve ekonomik güce sahip olmasıdır."
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
Bu fuara sıradan insanlar gelmiyor!
Avrupa'nın en büyük boya fuarı Türkiye'de
Elon Musk'ın işi zor
Batmamak için fiyat kırdı
Özel'den 'erken seçim' sorusuna yanıt
'Seçmene saygısızlık olur'
İlk maçta gol sesi çıkmadı
Beşiktaş İstanbul'a umutlu döndü
'Ayaküstü olacak iş değil bunlar'
Özel'le görüşeceği tarihi açıkladı
Özel, 10. Cumhurbaşkanı Sezer ile görüştü
'Düzenli aralıklarla ziyaret edeceğiz'
Erdoğan'ın anayasa çağrısına yanıt verdi
'Bir şey uymamak için değiştirilmez'
İsmailağa şeyhi Hasan Kılıç uğurlandı
Erdoğan en ön safta yer aldı
Korhan Berzeg'in yaşadığı köyde flaş gelişme
Ceset parçaları bulundu
Erdoğan'dan 23 Nisan mesajı
Bu kez Atatürk'ü andı
Muhammed Uğur'un hayali gerçek oldu
Mansur Yavaş'tan 23 Nisan jesti
En çarpıcı deprem uyarısı
'Baza ve koltuk altlarını doldurun'
İstanbul'da kutlamaların merkezi Taksim Meydanı'ydı
Taksim Cumhuriyet Anıtı'na çelenk sunuldu
Esad, Abhazya Dışişleri Bakanı'na söyleşi verdi
'ABD'yle zaman zaman görüşüyoruz'
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.