Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK), Gazze'de Barış Kurulu'nun kurulması ve Uluslararası İstikrar Gücü'nün (ISF) görev yapmasını öngören ABD tasarısını kabul etti.
Malum, konseyin 15 üyesi var, bu üyelerden 5'inin (ABD, Rusya, Çin, ingiltere, Fransa) veto hakları var, bu ülkelerden biri veto ederse diğer 14 üye evet dese dahi tasarı geçmez.
Gazze tasarısı oylamasında, 13 üye evet dedi, Rusya ve Çin çekimser oy kullandı, böylece tasarı geçmiş oldu.
Konsey toplantısında en dikkat çeken husus, ABD'li temsilcinin "İslam ülkelerini örnek göstererek" tasarıya destek istemeseydi. Bu ibretlik durumun detaylıca irdelenmesi lazım.
Oylama öncesinde konuşma yapan ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Mike Waltz, söz konusu taslağın Gazze'deki "çatışmaları" sona erdirmek ve "sürdürülebilir" bir barışa ulaşabilmek için çok önemli bir dönemeç olacağını kaydetti.
Waltz, tasarının, ABD Başkanı Trump'ın 20 maddelik "Gazze'de barış planına" dayandığını ve bu plana Katar, Mısır, Türkiye, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Pakistan ve Endonezya gibi ülkelerin destek verdiğini anımsattı.
Waltz, "Size soruyorum, en çok etkilenen bölge olan Arap ülkeleri, Müslüman ülkeler, Filistinliler ve İsrailliler bu kararı kabul edebiliyorsa buna kim karşı çıkabilir ki? Bizim oralarda eski bir deyiş vardır. Papa'dan daha Katolik olamazsın" diye konuştu ve tüm ülkeleri "evet" oyu kullanmaya çağırdı. Ve tasarı kabul edildi.
Yani tasarının kabul edilmesindeki en büyük etken, İslam ülkelerin bu tasarıya verdiği destek.
Peki, İslam ülkeleri desteklerken Rusya ve Çin neden çekimser oy kullandı? Gerekçeleri oldukça dikkat çekici...
Rusya'nın BM Daimi Temsilcisi Vassily Nebenzia'nın konseye sunduğu gerekçeler şunlar:
"Tasarı, hukuki konularla ilgili 'temel unsurları' dikkate almıyor."
"Gazze'nin kontrolünün Filistin yönetimine devredilme zaman çizelgesi, Barış Kurulu ve Ulusal İstikrar Gücü ile ilgili herhangi bir kesinlik bulunmamaktadır."
"Kabul edilen karar metnine göre, ISF, Ramallah'ın (Filistin Yönetimi) tutumu veya görüşü dikkate alınmaksızın tamamen özerk bir şekilde hareket edebilecek gibi görünmektedir."
"Karar, Filistinlilerin kendi görüşlerinin dikkate alınmadığı sömürge uygulamalarını, Milletler Cemiyeti'ni ve İngiliz Filistin Mandasını anımsatıyor."
Çin'in BM Daimi Temsilcisi Fu Cong de benzer bir şekilde şu endişeleri paylaştı:
"Karar, birçok açıdan eksik ve son derece endişe verici, birçok kritik konuda belirsiz ve net değil."
"Karar taslağı, Gazze için savaş sonrası yönetim düzenlemelerini özetliyor, ancak Filistin bu taslakta neredeyse hiç görünmüyor."
"Filistin'in egemenliği ve mülkiyeti tam olarak yansıtılmıyor."
Özetle ifade etmek gerekirse, Rusya ve Çin, tasarıda Filistin'in çıkarlarını koruyan bir madde olmadığı için çekincelerini ifade ediyor.
O halde soru şu: Rusya ve Çin İslam ülkeleri olmamalarına rağmen Filistin için endişelerini dile getirirken, bunu oylamalarına en azından "çekimserlik" olarak yansıtırken, İslam ülkelerinin tasarıya verdiği koşulsuz destek de ne oluyor?
Doğru, normal şartlar altında Papa'dan daha fazla katolik olunamaz ama İslam ülkelerinin ABD'nin tasarısına verdikleri destek en az Papa kadar Katolik olduklarını gösteriyor!
ABD'nin tasarısında, Gazze'nin ABD'nin kontrolünde ve İsrail'in çıkarlarına uygun bir bölgeye dönüştürülme süreci var.
Barış Kurulu, Gazze'yi yönetecek, Uluslararası İstikrar Gücü (ISF) ise işin askeri sorumluluğunu üstlenecek. Ve büyük ihtimalle bu bölge bir daha asla Filistinlilere yar olmayacak.
Bugün Gazze'de yaşanan soykırımı ve neticesinde yaşanan modern işgali adım adım seyrediyoruz; bu duyarsızlık devam ederse yarın BOP kapsamındaki tüm ülkeler aynen Gazze gibi olacak.
Bizden uyarması...
- Borcun yükü dar gelirliye, gelirin aslan payı sermayeye / 18.11.2025
- Hazar'dan Akdeniz'e ABD güdümlü Türkiye-İsrail işbirliğinin taşları mı döşeniyor? / 15.11.2025
- Türkiye’de suçlardaki artış, küresel raporlara yansıdı / 14.11.2025
- Atatürk’e sevgi arttıkça, birileri kuduruyor! / 13.11.2025
- SDG mi Şam'a entegre olacak, yoksa Şam mı SDG'ye? / 12.11.2025
- Atatürk'ü anmaktan ziyade ANLAMAK lazım / 11.11.2025
- Her gün 1 kadın cinayete kurban gidiyor / 08.11.2025
- Ekümenikliğe uygun bir Ruhban Okulu planı / 06.11.2025
- Vatandaşların mağduriyeti, rantiyenin kazancı oluyor / 05.11.2025

















































































