Otobüsçülük zor iş.. Hele günümüzde?Çoğu zaman kendi kendime sormuşumdur. " B u işi neden yapıyoruz" diye..İçten içe "sorgulama" başlayınca, cevabı bulmakta kolaylaşıyor..Önce "kader" itiyor mesleğe.. Ya da "ekmek" parası. Sonra " sevgi" gelişiyor ve ardından "aşka" dönüşüyor. Bir tutku haline geliyor. Vazgeçemiyorsunuz. Elini bir kaptıran, kolunu kurtaramıyor. Bütün "meşakkatine" rağmen otobüsçülük çok "zevkli" bir meslek. Ana konumuzBizim, "müessese" olarak karayolu yük ve yolcu taşımacılığında geçmişimiz, Cumhuriyet'in ilk yıllarına dayanır. 1926 lardan bugüne sadece karayolu taşımacılığı değil deniz ve hava taşımacılığını da yapıyoruz. Firmamızın faaliyet alanı içinde yük taşımacılığı da var. Sadece Tükiye de değil dünyanın her tarafında.. Olaya" uluslararası" ve "çok boyutlu" bakmak durumundayız. İş veya turistik gezi olsun, dünyanın bütün ülkelerine gidiyoruz.Gittiğimiz yerlerde otobüs sanayinin tetkiki, " ailenin" her zaman ana konusu olur. Madem ki bu işi yapıyoruz, modern teknolojiyi takip etmek, gelişmeleri sektörümüze yansıtmak durumundayız. Önce ithalatDünyada otobüsçülüğün görünmeye başladığı yıllarda, Türkiye'mizde hemen hemen aynı nimetlerden faydalandı. Türkiye'de bunun sanayi yoktu. Ancak ihtiyacı " ithalat" ile karşılamak mümkündü. İlk yılları bir yana bırakayım. Modern otobüslerle tanışmamız 50 li yılların başlarına tesadüf eder. O zaman Anadolu yollarında birkaç marka dolaşıyor. Mercedes de bunlardan biri.Fevkalade "lüks", "Avrupa karoseri" ne sahip otobüslerimiz çok tutuyor. Biz firma olarak bu dönemde, 59 da Scanica Vabis otobüsleri ithal etmeye başladık. Norveç te yaptırıp Türkiye de hizmete soktuğumuz Scanica Vabis ler so dönemlerde büyük "sükse" yapmıştı. Türkiye gelişiyor ve ilerliyordu. İthalatın ardından "yerli üretim "planları da yapılmaya başlanmıştı.Doğru duruş60 lı yıllardan söz ediyorum. 1964 yılında Magrirus, otobüs imal etmeye başladı. Tutulan bir otobüstü.Radyoda reklamları yapılıyor, o günkü işletmeciler ve yolcular "geldi Magirus, gitti magirus, geçti havalı Magirus" diye dilinden düşürmüyordu. İmalatta rekabette başlıyordu.Ama, önemli olan Çeti Atsür dostumun dediği gibi " doğru duruş" göstermekti. 1969 yılından bu güne, Türkiye de hep doğru duruşu gösterene " Mercedes" büyük "cazibe" yarattı. Allah selamet versin, Türkiye de "kriz yönetimi" konusunda başarıyla imtihan veren dr Till Becker de sürekli "dünyanın hiçbir ülkesinde otobüs sektörü Türkiye de olduğu gibi önemli değil" diyerek "doğru bir tespit" yapıyor. Paris nasıl dünyanın "model merkezi" diye anılıyorsa, memleketimizde bundan sonra "dünyanın otobüs merkezi" olarak anılacak.Otobüs üretiminde gösterilen "tavır" ne yazık ki otobüs iletenler arasında gösterilemiyor.Eski günleri herkes arar durumda. Sektör kamplara bölünmüş, her kamp karşısındakini düşman bellemiş, savaşıyor.Çok kötü bir durum. ..Halbuki bugün her zaman kinden daha çok "dayanışma" içinde olmamız gerekiyor.Aklıselim sahibi herkes bundan üzüntü duyuyor. Daha fazla üzülmemek için " fedakarlık" yapacaksınız. Gösterin bakalım kendinizi?
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Misafir Kalem (A) / diğer yazıları
- RESUL BALCI: Karlar düşerken / 22.02.2025
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012
- Niçin organik cilt ürünlerini tercih etmeliyiz? / 01.06.2014
- Ali Ekber ARAS / 17.12.2013
- İbretlik ve dramatik bir olay: Yassıçemen Savaşı / 15.10.2012
- Savaşsız işgal ya da kaldırım taşlarını yemek / 12.10.2012
- Gavur Kadı / 21.09.2012
- Doğru söze ne denir? / 14.09.2012
- Süslü cümleler.... / 14.09.2012
- Çözümün önünden çekil! / 07.09.2012
- 2011'de neler olmadı' (Hüsamettin Çalışkan) / 04.01.2012