Maliye Bakanı Nurettin Nebati'nin "Dövize endeksli TL mevduat sistemine talep nasıl?" sorusuna verdiği yanıt sosyal medyada gündem oldu.
Bakan Nebati soruya, "Rakamlar çok iyi. Gözlerimin içine bakar mısınız. Ne görüyorsunuz gözlerimde?" yanıtını vermişti.
İktidarda olup da yüzü gülen birini görmüş olmak, ancak böylesi bir espri sayesinde mümkün olabildi.
Neyse…
Arada bir böyle esprilere toplumumuzun şiddetle ihtiyacı var bu günlerde.
Bakanım ben senin gözlerinin içine baktım.
Gördüğümü yazayım.
2002 yılından bu tarafa ekonominin en can alıcı kısmı olan, borç bilançosunun ışıltısını gördüm gözlerinizde.
Mesela.
Hazinenin iç ve dış borçlarının 2002 yılında 243,1 milyar dolar düzeyinde olduğunu gördüm.
AKP döneminde bütçeden iç borçlar için 915,5 milyar lira, dış borçlar için 212,3 milyar lira, hem iç hem de dış piyasalara ihraç edilen kira sertifikası ve benzeri borçlanma araçları için de 52,8 milyar lira faiz ödendiğini gördüm ve irkildim.
Türkiye'nin brüt dış borç stokunun 448,4 milyar dolar olduğu açıklanıyor.
Dış borcun GSYH'ye oranı ise %61.5.
2022 yılında, 293,5 milyar TL anapara ve 212,5 milyar TL faiz olmak üzere toplam 505,9 milyar TL tutarında borç servisi gerçekleştirilmesi, borç servisinin 385,5 milyar TL'sinin iç borç; 120,4 milyar TL'sinin ise dış borç servisi olarak yapılması öngörülüyor.
Bu öngörüler doğrultusunda, 2022 yılında 397,1 milyar TL tutarında iç borçlanma yapılması programa alınmış.
İşte gözlerinize baktığımda, iç borç ve faizi, dış borç ve faizinden başka bir şey göremedim bakanım beni affedin.
İnanın bu borç tablosu ancak açıklandığı kadarıyla ulaşabildiklerimiz.
Ben iç ve dış borç sarmalının 1 trilyon dolarlar seviyesinden aşağı olmadığına inanıyorum. Yani neresinden bakılsa, tam bir iflas ekonomisi seyrediyorum gözlerinizde.
Dış alımların, yani yapılan ithalatın büyük bir bölümünü oluşturan kalemlerin bu ülkede çok rahatlıkla üretilebileceği herkesin bildiği bir şey.
Neden kendi ülkemizde bu ürünleri üretip, aynı zamanda istihdamı artırma yoluna gidilmiyor.
Burada üretimi mümkün olduğu halde, ithalat izni birilerine ihale edilmiş de ondan mı acaba!
Neredeyse her kalemde ithalat yapma gereği duyulması, aynı zamanda senin ülkendeki yatırımı ve istihdamı vurmuş olmuyor mu?
Başkasının çiftçisini, işçisini bakmak zorunda mıyız!
Ben son 20 yılda üretim yapan ve istihdam oluşturan tek bir fabrikanın açıldığına tanıklık etmedim.
Türkiye en zor koşullarda bile, narenciyesi karşılığında en büyük sanayi devrimini gerçekleştirmişti. Bir kuruş para ödemeden hem de.
Mesela sizin gözlerinizde böylesine bir ufuk aradım ama göremedim Sayın Bakanım.
Atatürk'ün inşa ettiği Türkiye'den geriye sadece beton duvarlar kalmış, onu gördüm gözlerinizin derinliklerinde.
Hani sayısız iktisadi teşekküller. Sayısız fabrika ve işletmeler. Hepsi satıldı. Ne kaldı onlardan geriye?
Yer altı kaynaklarımız. Stratejik işletmeler. Bunlara nasıl kıydınız. Kala kala gözlerinizin içine bakmak kaldı elimizde.
Bir gecede milletin yastık altı hiç edildi. Düzenleme ile mi? Külahımıza anlatın siz onu.
40 milyar dolar olduğu ileri sürülen tarihi büyüklükte bir satış. Bunu, BTP Lideri Hüseyin Baş olmasaydı asla öğrenemeyecektik. O'nun derdi Türkiye derdi. Milletin her seferinde ve bir şekilde kandırılmasına olan isyanıydı bu çıkışı.
Nasıl oluyor da Nas'lar bir gece yarısı 'helal' oluveriyor? Hani nerede Nas diye tutturduğunuz "dini" hassasiyetiniz! Ülkeyi yöneten irade bu haldeyse, gerisini siz düşünün. Hiç faize bulaşmayan kesimleri, faizle tanıştırdınız.
BTP lideri bu konuda çok kritik bir soruyu Diyanet İşleri Başkanlığı, Din İşleri Yüksek Kurulu'na sormuş. Bu uygulama sonucunda elde edilecek olan mevduat faizi "helal" midir?
Cevap geleceğini zannetmiyorum.
Ancak gözlemimi şu şekilde aktarmakla yetinebilirim. O da şu ki; BTP Lideri Hüseyin Baş Bey, gerçekten de milletin sahibi olduğunun ispatını yapmış oluyor bu çıkışlarıyla.
Millet sahipsiz değil. Ancak sahip çıkana, millette sahip çıkarsa kurtuluş mümkün olabilir.
Gözlerinize baktım Sayın Bakan ama sizde bu sahiplenmeyi göremedim, üzgünüm.
- Türkiye uyuşturucu batağında! / 27.06.2025
- Atatürk’ün kurduğu fabrikalar / 26.06.2025
- Bu vebal, Abdülhamit’in boynunadır! / 25.06.2025
- Atatürk’e kumpas kuran alçak şerefsiz! / 24.06.2025
- Muhalefet tek çatı altında birleşmeli / 19.06.2025
- Türk ordusu hazır olmalı! / 17.06.2025
- MİT’in içinde MOSSAD ajanı var mı? / 16.06.2025
- Atatürk’e kumpas kuran alçak şerefsiz! / 11.06.2025
- Anayasa kalsın, lütfen siz gidiniz! / 06.06.2025