Önceki gün haziran ayına ilişkin enflasyon verileri açıklandı.
TÜİK'in açıkladığı resmi enflasyon aylık yüzde 1,64, yıllık 71,6 oldu.
Akademisyenlerin oluşturduğu ENAG'ın açıkladığı gerçek enflasyon ise aylık yüzde 4,27, yıllık yüzde 113.
TÜİK de enflasyon hesaplamasını Türkiye'de yapıyor, ENAG da.
Ama arada büyük bir uçurum var.
Hatırlarsanız, TÜİK, enflasyon verilerini manipüle ediyor, halkı yanıltıyor diye ENAG'a dava açmıştı ve davayı kaybetmişti.
Mahkeme ENAG'ın hesaplamasında bir sorun olmadığına hükmetmişti.
Ve bir vatandaş olarak markete, çarşıya, pazara gittiğimizde bizzat gözlemlediğimiz fiyat artışı maalesef ENAG'ın açıkladığı verilere yakın.
Bu manada, ENAG'ın enflasyon verilerine "halkın enflasyonu" da diyebiliriz.
Haziran ayı enflasyon verileri ayrıca bir önem taşıyor.
Çünkü memur ve emeklilerin maaşlarına zam bu verilere göre belirleniyor.
Akaryakıt ürünlerine zam ve kira zamları da bu verilere göre şekilleniyor.
TÜİK, haziran ayı enflasyonunu 1,64 olarak açıkladı, böylece 2024 yılının ilk 6 aylık enflasyonu yüzde 24,73 olarak belirlenmiş oldu.
Memur ve memur emeklileri, enflasyon farkı, toplu sözleşme şartları vs. dikkate alındığında toplamda yüzde 19,31 oranında zam alacaklar.
SSK ve Bağ-Kur emeklileri ise direkt enflasyon oranında yani yüzde 24,73 oranında zam alacaklar; tabii ki kök aylıklarına…
En düşük emekli maaşı 10 bin lira olmasına rağmen, en düşük kök aylığı bu kadar değil. Kök aylığı 10 bin liranın altında olanlar 10 bin lira maaş alıyorlardı.
Şimdi 8 bin liranın altında kök aylığı olan emekliler yıl sonuna kadar yine 10 bin lira almaya devam edecekler. Yani maaşlarına zam yüzde sıfır.
6 aylık enflasyon ortadayken, maaşlarına bir kuruş zam alamayacak olan emeklilerimizin sayısının 3,6 milyon kişi olduğu ifade ediliyor.
Kök aylıkları 8 bin lira ile 10 bin lira arası olanlar ise yüzde 24,73'lük enflasyon zammı eklendikten sonra 10 bin liranın üstüne çıkan meblağ kadar zam almış olacaklar.
Örneğin, emekli vatandaşımızın kök aylığı 9 bin lira olsun. Enflasyon zammı ilave edildiğinde kök aylığı 11 bin 226 lira oluyor. Alacağı zam 1226 TL. En düşük emekli maaşı 10 bin lira olduğu için bu emekli vatandaşımızın maaşına yapılan zam oranı yüzde 12,26 olmuş oluyor. Yani enflasyon oranının yarısı kadar.
Kök aylığı 10 bin lira ve üstü olan emeklilerimiz ancak enflasyon oranı kadar zam almış oluyor.
Bütün bu hesaplamalar elbette ki TÜİK'in verilerine göre.
Halkın enflasyonunun yıllık yüzde 113 olduğu dikkate alındığında vatandaşların mağduriyetlerinin çok daha ciddi boyutlarda olduğunu görüyoruz.
ENAG'a göre 6 aylık enflasyon yüzde 41,16.
Asgari ücretli milyonlarca çalışanımız bir kuruş zam almadı, 3,6 milyon emekli de zam almadı, TÜİK'in enflasyonuna göre tam zam alan memur ve emekliler bile ENAG'ın enflasyonuna bakıldığında gelirlerinde ciddi bir erimeye maruz kaldı.
Hükümet yetkilileri her fırsatta asgari ücretliyi, emekliyi, memuru enflasyona ezdirmediklerini ifade edip duruyorlar. Peki, bu tablo nedir?
Vatandaşların tamamı gerçek enflasyon karşısında ezilmesine rağmen, böyle bir iddiada bulunmak, ne kadar bilimsel, ne kadar mantıklı?
Vatandaşların gelirleri bu şekilde erirken, giderleri artmaya da devam ediyor.
Örneğin, akaryakıt ürünlerine zaten değişik bahanelerle peş peşe zamlar yapılmaya devam ediyordu. Bir de 6 ayda bir ÖTV zammıyla da bunu katmerleştirdiler. Akaryakıt ürünlerine ÖTV zammı Yİ-ÜFE'ye göre artıyor. Yani üretici enflasyonu kadar.
TÜİK'in açıkladığı 6 aylık üretici enflasyonu yüzde 19,49.
Bunu akaryakıt ürünlerinden alınan ÖTV'ye ilave ettiğimizde bir de bunun yüzde 20 KDV'si alındığında bu zammın pompaya yansıması benzinde 2 lira 21 kuruş, mazotta 2 lira 7 kuruş, LPG'de ise 95 kuruş olarak karşımıza çıkıyor.
Ve normalde zamlar gece yarısı pompaya yansır, ÖTV zammı gün ortasında hemen yansıyor.
Vahşi kapitalizmin en vahşisini yaşadığımız kesin.
Yazımızı Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın şu mesajıyla bitirelim:
"Enflasyonu düşük göstermek için harcadıkları enerjiyi enflasyonu düşürmek için harcasalardı şu an enflasyon yüzde 10 falandı."
- Bir daha 6 Şubat’ları yaşamamak için… / 07.02.2025
- Ahmed Şara’nın Türkiye ziyareti ne anlama geliyor? / 05.02.2025
- Yatırımcılar, ‘demokrasi’ ve ‘hukuk’ arar / 04.02.2025
- Türkiye’de tarım BTP ile zirveye ulaşır / 01.02.2025
- İsrail, işgallerini kalıcı hale getirmeye çalışıyor / 31.01.2025
- Trump hızlı başladı; ne değişecek? / 29.01.2025
- İnsan bozulunca, her şey bozuluyor / 28.01.2025
- Gazze’deki ateşkes ABD’ye mi emanet? / 25.01.2025
- Kartalkaya’da yüreğimiz yandı / 24.01.2025