"O, Allah'ın nurunun cilvesindedir
Sadası Kur'an'ın şivesindedir
Adalet bir yüce dağ misalidir
Ali o dağların zirvesindedir"
İmam Ali (a.s)'ın adalet hakkındaki yüzlerce sözünden biri olan aşağıdaki sözü çok enteresan ve çok düşündürücüdür: "Ben zannederdim ki, yöneticiler halka zulmederler. Şimdi halkın yöneticilere zulmettiğini görüyorum."
İmam Ali'nin hükümetinde sonsuzcasına bir adalet anlayışı vardır. Zulüm asla ve asla söz konusu değildi. "Bin kere mazlum olsan da bir kere zalim olma" sözü de İmam Ali Efendimizin en baş düsturu idi… O, bizzat halkın hizmetçisi idi. Hazineyi eşit ve adil dağıttığı için bazı sahabeler O'na kızmışlar ve karşı olmuşlardı. Gayr-i müsliminden inanmışına; a'dan z'sine kadar toplumun her bireyine maaş bağlamıştı İmam Ali Efendimiz. Öyle ki, ambarlar buğdaylarla dolu olduğunda; "buğdayları dağlara, tepelere serpiniz; kurtlar/kuşlar Ali döneminde aç kaldık demesinler" diyebilecek kadar merhamet ve adalet timsali idi imam Ali Efendimiz. Ve en nihayetinde de adaletinin kurbanı olmuştu… Sonsuz ve eşsiz bir adalet…
Sonsuz bir adalet üzere kurulu olan İmam Ali yönetimi; zulüm, haksızlık, başkalarının hakkına tecavüz ve zorbalıktan uzak mı uzaktı… İmam Ali, şahsi adaletinde, yargıda ve yönetimde zirve bir şahsiyetti. Neticede halk kendi yöneticisinden asla korkmamaktaydı... Ve böyle bir yönetici zalim olmaktan öte mazlum durumundadır... Halk her an ve her zeminde sonsuzcasına özgür ve hakkını arayabilmekte, devlet ricalini hesaba çekebilmekteydi… İşte Ali (a.s) bunu "Şimdi görüyorum ki, halk yöneticilere zulüm ediyor" diye ifade etmiştir.
Günümüz dünyasında adil bir yargıyı temsil eden adalet abidesinin bir elinde terazi diğer elinde kılıç vardır. Terazi herkesin kanun karşısında eşit olduğunu ve kılıç ise kanunun sert bir şekilde uygulanması gerektiğini anlatmaktadır. Böylece kanun uygulaması her türlü yumuşaklık ve acıma hissinden uzaktır. Kanun sert ve kurudur. Uygulaması da aynı şekildedir.
Elbette herkesin kanun önünde eşit olması doğrudur. Ama kanunun sert ve haşin bir şekilde uygulanması doğru değildir. Çünkü sertlik adaletle bağdaşmaz. Böyle bir sembol Ali'nin adaletiyle asla bağdaşmaz. Çünkü Ali'nin adaleti sevgi ile uygulanır, nefretle değil. Adaletin özü ve hakikati insan sevgisinden başka bir şey değildir. Hem zalime sevgi hem mazluma sevgi. Zalimin zulmünü engellemek ona karşı bir sevgidir; mazlumu da zulümden kurtarmak ona duyulan sevgidir. Adaletin özü de işte budur.
İmam Ali Efendimiz zekâtı toplamak için görevlendirdiği bir memuruna şöyle yazmıştır: "Bir olan ve ortağı olmayan Allah'tan korkarak vazifeni yapmak için hareket et. Hiçbir Müslüman'ı korkutma; rızası olmadıkça ve habersizce yanına gitme. Malındaki haktan başka bir şey alma. Görevli olduğun bölgeye vardığında onların evlerine veya çadırlarına gitme. Bir su kenarında konakla. Sonra sakin ve vakur bir halde yanlarına var; onlara selam ver; hal hatırlarını sormakta kusur etme; sonra da "Ey Allah'ın kulları" de, "Allah'ın velisi ve halifesi mallarınızdaki Allah'ın hakkını almak için beni sizlere gönderdi. Mallarınızda Allah velisine vereceğiniz Allah hakkı var mı? Birisi yok derse sözünü tekrarlama. Hakkını verecek bulundu mu da onu korkutup ürkütmeden, ona karşı sert muamele etmeden, zulmetmeden onunla beraber git. Altından gümüşten vereceği şeyi al.
Eğer hayvanları varsa, hayvanların bulunduğu yere sahibinin izni olmadan girme. Çünkü onların çoğu sahibine aittir. Hayvanların bulunduğu yere şiddet göstererek ve sert bir şekilde değil, sahibinin izniyle gir. Ne hayvanları ürküt ve ne de sahibini korkut. Onları ikiye ayır sahibi hangi kısmı isterse almasına izin ver. Geri kalanı da tekrar ikiye böl yine sahibi hangi payı almak isterse alsın; serbest bırak. Almak istediği hayvanlara dokunma. Allah'ın hakkı olan payı bu şekilde bölerek ondan al. Bu bölmeni bozmanı isterse kabul et; hayvanları birbirine karıştır önce yaptığın gibi ayırmaya başla; Allah'ın hakkını alıncaya dek bu işe devam et." (Nehc'ul-Balaga, 25. Mektup)
İmam Ali'nin adalet anlayışını günümüze tebdil edip bir tefekküre dalsak; olay elbette kıyas kabul etmez. İmam Ali'nin adalet anlayışının binde biri uygulanıyor mudur ülkemizde?..
Bugün o adaleti sağlayacak olan; O kandan ve O ruhtan beslenen biri olmalıdır. Muaviye ve YezİT vari insanlardan eşitlik, adalet, hak/hukuk, saygı, ihsan, cömertlik bekleyemezsiniz…
- Adil İmam / 25.06.2025
- ‘Ali’nin saçının bir teline değişmem’ / 23.06.2025
- Zilhicce ayındayız / 29.05.2025
- Yüceler yücesidir Fatıma anamız / 19.05.2025
- Na't-ı İmam Hüseyin / 17.05.2025
- Ceylanların sığınağı İmam Rıza / 10.05.2025
- Öz anneden daha aziz annemiz / 09.05.2025
- Azılı müşrik Übeyy b. Halef / 03.05.2025
- İmam Cafer Sadık / 26.04.2025