Hükümetin uyguladığı yanlış hayvancılık politikası neticesinde Türkiye kendi insanının et ihtiyacını karşılayamaz noktaya geldi. Halbuki Türkiye, dünyada hayvancılık konusunda zirve yapabilecek uygun şartlara sahip birkaç ülkeden bir tanesi? Türkiye'de hayvancılığın bu noktaya gelmesinin, "siyasi iradenin işbilmezliği"nden başka bir izahı yok. Yerli üretici mecburi olarak üretimden çekilmek durumunda kalınca et fiyatlarında ciddi artışlar oldu ve zaten bu tabloyu bekleyen birileri de gerek canlı hayvan gerekse et ithalatının önünü açtı. "Bu tabloyu bekleyen" ifadesini kullanıyorum, çünkü AB ile yapılan görüşmelerde bu konularda gerekli sözler verilmişti. İktidar koltuğuna gerçek manada milletin iradesiyle oturursan milletine hizmet edersin, AB'nin, ABD'nin destekleriyle oturursan, onlara borçlu kalırsan, bunun da bir bedeli vardır ve onlar bu bedeli fazlasıyla tahsil ederler. Maalesef hayvancılıkta geldiğimiz nokta da bu bedellerden bir tanesi? Şimdi de öğreniyoruz ki, ithal edilen hayvanlarda ve etlerde ciddi hastalıklar var. Yani sadece ithalat yaparak bedel ödemiyoruz, sağlımızla da ödemeye devam ediyoruz. Basında yer alan haberde, özellikle Macaristan ve Bulgaristan'dan gelen hayvanlarda deli dana hastalığının bulunduğu belirtildi. Hükümet bu ülkelerden gelen hayvan ve etlerin güvenli olduğunu belirtmişti ama bu ülkeler diğer Avrupa ülkelerinden rahatlıkla ithalat yapabiliyor. Dolayısıyla bize gönderilen etlerin hangi ülkeden geldiği belli değil. Gıda ve Tarım Bakanlığı Macaristan ve Bulgaristan'dan yapılan ithalatı bugün durdursa bile 30 Eylül 2011 itibarıyla Avustralya, Bulgaristan, Macaristan, Uruguay ve Yunanistan'dan 1 milyon 156 bin kasaplık hayvan girişi oldu. Merak edilen birçok konu var. Bugüne kadar ithal edilenlerin akıbeti ne oldu? Bunlar büyük ihtimalle tüketildiğine göre kaç insanımız deli dana hastalığı riski taşıyor? Tüketilmeyenler ne zaman ve nasıl toplatılır? Yoksa kalan sağlar bizimdir mantığıyla mı olaya bakılır? Türkiye bundan birkaç yıl öncesine kadar dünyada hayvancılığı güvenli olan 5 ülkeden birisiydi. Ama artık değil, o günler geride kaldı. Bizler de Somali olmaya doğru hızla ilerliyoruz. Çünkü Somali'de de benzer uygulamalarla hayvancılık bitirilmişti. Bir taraftan hayvancılığımız bitirilirken, bir taraftan da ne idüğü belli olmayan, hastalıklı etleri, hayvanları ülkemize sokarak gelecek nesillerimizi tehlikenin kucağına atıyoruz. Yıllar önce et sektöründe uzman olan bir kişiyle yaptığım konuşma hatırıma geldi. Yerli ve yabancı sektör temsilcilerinin bulunduğu yemekli bir toplantıya katılıyor. Orada yabancı bir iş adamı gelerek hayvanları hızlı büyütecek bir hormondan bahsediyor. Arkadaş soruyor, "bunun yan etkisi var mı" diye. O kişi "çok ciddi bir yan etkisi yok, sadece ergenlik çağındaki çocukların cinselliğini olumsuz etkileyebiliyor" diyor. Bunun üzerine arkadaş bu teklifi kabul etmiyor ama başkaları kabul ediyor ve sonuç yıllar sonra maalesef toplumda gözlemleniyor. Kim bilir dışarıdan ithal edilen güvenli(!) ne tür ürünler tüketiyoruz. Soya problemli, mısır problemli, domates problemli, çilek problemli ve bugünlerde öğreniyoruz ki ithal etlerde de büyük problemler var. Sizce ithal edilen buğday, pirinç ne kadar sağlıklı? Bu gidişle Türk milletinin, Türk gençliğinin hali ne olacak belli değil.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Suçlar, 10. Yargı Paketi ile önlenebilir mi? / 05.06.2025
- Mücadele enflasyonla mı, vatandaşla mı? / 04.06.2025
- “Cezasızlık algısı” iktidara yakın olanlarda var! / 03.06.2025
- Yüksek faizle üretim ekonomisi olmaz, işsizlik azalmaz! / 31.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025
- Mücadele enflasyonla mı, vatandaşla mı? / 04.06.2025
- “Cezasızlık algısı” iktidara yakın olanlarda var! / 03.06.2025
- Yüksek faizle üretim ekonomisi olmaz, işsizlik azalmaz! / 31.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025
- Dedeağaç’taki NATO tatbikatı, milli güvenlik sorunu / 28.05.2025
- BOP’a göre demokrasi, ‘parçalamak’ demek / 27.05.2025
- Suriye aynasında Türkiye’yi görebilmek! / 24.05.2025
- Milyonlarca gencimiz boşta geziyor / 21.05.2025