31 Mart seçimleri öncesi siyasilerimiz hep "beka sorunu"ndan dem vurdular. Halbuki hukukun üstünlüğü ve demokrasi sağlanıp korunursa beka sorunu ortadan kalkar.
Ama 6 Mayıs'ta verilen YSK kararı pratik olarak göstermiştir ki, yargı bağımsız değildir.
Yargının bağımsız olmadığı bir atmosferde hukukun üstünlüğünden de asla bahsedilemez. Hukukun üstünlüğünün olmadığı yerde, altını çizerek ifade ediyorum, herkesin ama herkesin beka sorunu vardır. YSK'nın verdiği kararın hukuksuz olduğunu hukukçular gerekçeleriyle beraber ortaya koydular. Önemine binaen aktaralım.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu:
* "Sandığa inanç yerle bir edilmiştir."
* "YSK seçim takviminde, sandık kurullarının usulsüz oluşturulduğu gerekçesiyle tam kanunsuzluk itirazının 2 Mart 2019 tarihine kadar yapılabileceği yazıyor. Bu tarihe kadar sandık kurullarının oluşumuna itiraz edilmediği halde, 31 Mart seçim gününden sonra seçim sonuçlarına göre yapılan bu tam kanunsuzluk itirazı nasıl olur da değerlendirilmeye alınır?"
* "YSK'nın yerleşik kararlarında; "seçimden sonra sandık kurulu başkan ve görevlilerinin görevlerini kötüye kullanmalarının söz konusu olması ve suçun oluştuğunun anlaşılması, ilgililerin cezalandırılmalarını gerektirir. Ancak seçimin iptaline neden olmaz" denilmektedir."
* "Sandık kurulu başkanlarının ve sandık kurullarında görev yapacak kamu görevlilerinin belirlenmesi seçmenin, siyasi partilerin veya adayların iradesine bağlı değildir. Bu kişileri ilçe seçim kurulları belirlemektedir. Eğer kamu görevlisi olmayan kişilerin sandık görevlisi olma durumu varsa, YSK, kendi sistemi içinde gerçekleşmiş bu hatayı nasıl olur da seçmene yükler?"
* "Aynı sandıktan büyükşehir belediye başkan adaylarına, ilçe belediye başkan adaylarına, ilçe belediye meclis üyesi adaylarına ve muhtar adaylarına verilen oylar çıkmaktadır. Yani bir zarfta dört farklı oy vardır. Madem ki sandık kurullarının oluşumunda tam kanunsuzluk vardır; YSK hangi hukuki ve mantıki gerekçeyle aynı zarflardan çıkan üç seçim sonucunu geçerli kabul etmiş, sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı sonucunu iptal etmiştir?"
* "YSK; usulsüz belirlendiğini iddia ettiği başkan ve üyelerin, büyükşehir belediye başkanı seçiminde hangi yöntemle seçimin sonuçlarına etki ettiklerini delilleriyle açıklamak zorundadır. Çünkü sandık kurullarının oluşumuna itiraz süreci iki ay önce tamamlanmıştır."
* "Seçim sistemi, seçimlerin güvenilirliğini sağlamakla görevli olan ve üyeleri yüksek hakimlerden oluşan Yüksek Seçim Kurulu tarafından ağır şekilde yaralanmıştır."
* "Hangi siyasi partiye veya adaya oy vermiş olursa olsun, vatandaşlarımızın büyük çoğunluğunun sandığa inancı maalesef YSK tarafından oy çokluğuyla yerle bir edilmiştir."
* "YSK'nın hukuk mantığını zorlayan kararı, sadece ve sadece Türkiye üzerine nice senaryolar yazan ve oynayan küresel güçler ile onların tetikçilerini sevindirmiştir. Türkiye demokrasisinin aldığı ağır yara; ülkemizi karıştırmak, bölmek, sınırlarımız ötesindeki menfaatlerimizi koruyamaz hale getirmek isteyenlerin elini güçlendirmiştir."
İstanbul Barosu Başkanı Mehmet Durakoğlu:
* "Sandık; sadece 'seçtiği' takdirde değil, aynı zamanda 'değiştirebildiği' takdirde bir demokrasi enstrümanıdır. Değiştiremiyorsa demokrasi yoktur. Şimdi, seçim değil, onun iptali 'şaibeli' oldu."
Ankara Baro Başkanı Erinç Sağkan:
* "Seçimin iptali, akla, mantığa, vicdana sığmadığı gibi hukuki yönü de bulunmamaktadır. Bu, tarihin en karanlık sayfalarına işlendi."
Mersin Baro Başkanı Bilgin Yeşilboğaz:
* "Bu karar, AKP'ye oy veren vatandaşların dahi vicdanını rahatsız etmiştir. Süreç, hukuk, anayasa, Seçim Kanunu ve YSK içtihatları yerle yeksan edilerek sonuçlandırılmıştır. Halkın iradesi infaz edilmiştir."
Samsun Baro Başkanı Kerami Gürbüz:
* "Bundan böyle tüm seçim kurulu başkanları, ki onlar bulundukları il ve ilçelerin en kıdemli hakimleridir, töhmet altındadırlar. Bu durum seçim güvenliğini ve yargıya güveni sıfırlamıştır."
Türkiye'nin 49 barosundan ortak açıklama:
* "Seçim kurullarının oluşumunda seçime katılan siyasi partilerin hiçbir müdahalesi yoktur."
* "YSK benzer şekilde Bursa Mustafa Kemal Paşa İlçesi seçimleri için; seçim kurullarının 02.03.2019 tarihinde kesinleştiği gerekçesiyle, sandık kurullarının usulüne uygun olmadan oluşturulduğuna ilişkin tam kanunsuzluk iddiasının reddine karar vermişken, bir başka seçimin bu gerekçe ile iptalini hukuki ve vicdani olarak kabul etmek mümkün değildir."
* "Demokrasi birikimimizi, kültürümüzü ve yıllar içinde oluşan tüm içtihatları yok sayarak alınan bu karar, demokrasi ve hukuk tarihimizde maalesef kara bir leke olarak yerini alacaktır."
* "YSK kararı ile tüm bu birikim bir yana atılınca, artık seçmenin seçim sonuçlarına ilişkin kuşku ve endişeleri artacağı gibi sandık kurulu başkan ve üyeleri de potansiyel suçlu gibi görülecektir."
* "Demokrasi, öncelikle halkın iradesi ile şekillenen seçim sonuçlarına saygı duymakla mümkündür."
Yılların duayen hukukçularının YSK kararı ile ilgili açıklamaları bu şekilde… Bizler de diyoruz ki, keşke tek bir sesle ortaya konulan bu tepkiler, 12 Eylül 2010 Anayasa referandumunda ortaya konulabilseydi.
Bu referandum öncesi Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, demokratik bir krallığa doğru geçeceğimiz konusunda uyarmıştı. O gün bu sese kulak vermediniz, duymazdan geldiniz, bugün temeli o gün atılan bir uygulamaya tepki gösteriyorsunuz.
Umarım bu yaşadıklarınızdan bir ders çıkartırsınız.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Churchill: Sadece Mustafa Kemal’i hesaba katmamışız / 19.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024