Sevgili dostlarım Allah'tan hiçbir zaman ümit kesilmez ama bu kadar umudumu yitirdiğim başka bir dönem de olmadı.
Milletimiz üzerinde oynanan küresel oyunun sanki sadece biz farkındayız.
Bu oyunlar tarih yazılmaya başladığı günden bu tarafa, her daim var ola gelmiştir.
Yani biz Türkler için oynanan oyunlar hep bildiğimiz şeylerdir.
Peki, neden böyle olmasına rağmen Türk milletinin yakası bir türlü bir araya gelmiyor?
Neden bunca uyarılar ve tavsiyeler hiç umursanmıyor?
Niçin milletimiz aynı delikten yüzlerce kere ısırılmaya razı geliyor da, çözümün tarafına dönüp bakmıyor?
Hani ders çıkarmıştık geçmişten ve yaşanan olaylardan. Hep daha iyiye doğru gitmemiz gerekirken, niçin sürekli batağa saplanıyoruz?
Ey aziz Türk milleti!
Niçin oy verdiğin partinin kulu kölesi oluyorsun?
Neden ve niçin sorgulamıyorsun?
Oy verdiğin partiyi dinin sahibi veya kutsallarının hamisi mi zannediyorsun?
Şu veya bu partiye neden oy veriyorsun diye sorgulamıyor ve yargılamıyorum.
Bu senin demokratik ve insani hakkın, o ayrı bir mevzu.
Mesela bilmem kaç yıldır CHP'ye oy veriyorsun ama parti programını eminim ki bilmiyorsun!
Aynı şekilde MHP'ye tutkulu olan seçmen için de bu durum söz konusu.
AK Partili seçmen için de durum aynı.
Oy verme nedeni veya gerekçesi, sadece ve sadece keskin ideolojiye veya ideolojilere sahip olunmasından dolayı.
Zannediyor ki, CHP'ye oy verdiğim için Atatürkçülük şaha kalkacak veya Atatürk'ün politikaları uygulanacak.
Diğeri de sanıyor ki, MHP'ye oy verdiğim zaman ülkemizin bekası güvende olacak.
AK Parti'ye oy veren de sanıyor ki, ben bu partiye oy verdiğim zaman dindarlık zirve yapacak vs.
Hanginizin savunduğu bu ideolojiler gerçek oldu?
Sizi böyle mışıl mışıl uyuturlar işte!
Hiç kusura bakmayın ama acayip kandırıldınız!
Bu sandığınız şeylerin hepsi masal.
Hiç birinin böyle bir derdi yok ama siz öyle inanmak istediniz.
Baktınız mı bu partilerin programlarına?
Hangisi NATO'ya karşı?
Hangisi FETÖ'ye zamanında karşı idi?
Hangisi AB'nin bizi köleleştirme müktesebatına muhalif?
Hangisi milli ekonomi diyor?
Hangisi size yeraltı kaynakları ile ilgili tek bir cümle kurdu?
Hangisi size 'milli paralarla ticaret' olmalı dedi?
Hangisi size yoksulluk sınırının üzerinde bir asgari yaşam hakkından bahsetti?
Hiç birisi!
Peki, bu oy verme davranışınızın adeta bir 'amentü' imiş gibi devam ettirilmesinin nedeni nedir?
Siz değişmediğiniz ve sorgulamadığınız için bunları bugün millet olarak yaşıyoruz.
Siz zannediyorsunuz ki, siyaset değişecek.
Siz değişin önce, bakın siyaset nasıl değişiyor.
Kasabı tutup cerrahi müdahalede bulunsun diye ameliyathaneye sokarsanız, hasta iyileşecek diye daha çok beklersiniz!
Aynen Mehmet Şimşek olayında olduğu gibi.
Emeklilerin ölmesi için reçete yazıyor.
10 bin TL emekli maaşı alan bir garibana öngördüğü zam oranı ile, ancak yarım depo yakıt alınabiliyor.
Şimdi bu adama Maliye'yi teslim etmeyle, kasaba hasta teslim etmek arasında ne fark var?
Kapitalist sistemin burjuva çocuğu.
Asam yeraltı kaynağı diye bir şey bilmiyor. Biliyor da, vazifesi gereği çok unutkan!
Sizi gerçekten çok seven ve düşünen bir halk adamı vardı.
Dünyada gerçekleşen sömürüye karşı başkaldıran yiğit bir adam. Öyle bir model ortaya koydu ki, insanlık tarihinin bence en büyük devrimi.
Tüketimi şeytanlaştıranların aksine o, "Tüketim Kaynaktır" dedi. Bu tespit başlı başına büyük bir devrimdi.
Asgari ücret ve emekli maaşları kesinlikle yoksulluk sınırının üzerinde olmalıdır ve olacaktır dedi.
O kadar çok şey dedi ki, bunların tamamı onun insanlığa armağanı sayılan Milli Ekonomi Modeli'nde mevcut bulunmaktadır.
Yani bu model bugün uygulamada olmuş olsaydı, en düşük emekli maaşı ve asgari ücret bu teze göre 65 bin TL olacaktı.
Neden 65, çünkü 62 bin lira yoksulluk sınırı.
Yani rakamın belirlenmesi, yoksulluk sınırına ve ülke refahına göre daha da artabilir.
Bu maaşlar verildiğinde enflasyon patlar gider diyenler iki kısma ayrılır.
Bir kısmı bilmediğinden yani cehaletinden bunu der, diğer kısım ise ihanetinden bu şekilde saçmalar.
Türk milletinin kaynakları ile dünya nüfusunu refah ve bolluk içerisinde yaşatacak formüller bütünü bir model.
Biz bu insanın kıymetini hiç mi hiç bilemedik.
O şimdi aramızda değil.
Atatürk aşığı Prof. Dr. Haydar Baş Bey'e sonsuz saygı, sevgi ve selamlarımızla…
- Kıbrıs Türkiye’ye katılmalıdır / 04.05.2025
- Şehitlere sor süreci / 30.04.2025
- Kapitalist sistem seni de yutar Mehmet Şimşek / 28.04.2025
- İstanbul’un nüfusu beka sorunu olmuştur! / 27.04.2025
- Türk olduğumuzu hatırlayalım! / 24.04.2025
- Mevzu Türk milletidir / 23.04.2025
- Çok pis kokular geliyor! / 21.04.2025
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’a açık çağrı / 20.04.2025
- “Kürt sorunu vardır” diyen ajandır! / 17.04.2025