Komşusu açken tok yatanlar, bir türlü uyanıp halkın gerçekleri ile yüzleşmiyorlar. Siyasetin amacını unuttular. Devlete, 'sosyal devlet' olma vasfını kaybettirdiler.
Oysa siyasetin amacı, insana hizmet için devleti organize etmekti. Şimdi tam tersi oldu; iktidarda kalabilmek için insanları seferber ediyorlar. Yani devlet veren el değil artık alan el oldu.
Dün bu anlayışa saltanat, deniliyordu. Bugün ise kapitalizm. Erdoğan'ın ekonomiyi çok iyi bilmesine rağmen gerçekleştirdiği 2. Kemal Derviş (Mehmet Şimşek) transferi ile artık devlet (hükümet) vatandaşına karşı 'ver, ver, ver yine ver' anlayışıyla jandarma konumuna geldi.
İktidar hep 'yeni anayasa, yeni anayasa' diyor ya! Bakın mevcut anayasada ne yazıyor!
Anayasa Mahkemesi'nin 27 Eylül 1967 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan Sosyal Devlet tanımı şöyledir:
"İnsan hak ve hürriyetlerine saygı gösteren, ferdin huzur ve refahını gerçekleştiren ve teminat altına alan, kişiyle toplum arasında denge kuran, emek ve sermaye ilişkilerini dengeli olarak düzenleyen, özel teşebbüsün güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayan, çalışanların insanca yaşaması ve çalışma hayatının kararlılık içinde gelişmesi için sosyal, iktisadi ve mali tedbirler alarak çalışanları koruyan, işsizliği önleyici, milli gelirin adalete uygun bir şekilde dağılmasını sağlayıcı tedbirleri alan, adaletli bir hukuk düzeni kuran ve bunu devam ettirmeye kendini yükümlü sayan, hukuka bağlı kararlılık içinde ve gerçekçi bir özgürlük rejimi uygulayan bir devlet."
Bu maddelerin hiç birini gerçekleştiremeyen iktidar haliyle yeni anayasa istiyor.
Mehmet Şimşek
Hafta için 2. Kemal Derviş olan Ekonomi Bakanı Mehmet Şimşek'in yeni vergi paketi açıklamalarını okurken, 'bu kadar da olmaz, bir iktidar, insanından bu kadar habersiz olmaz' dedim.
Her yıl faiz baronlarına 30 milyar dolar yani 1 trilyondan TL'den fazla parayı, borç faizi olarak ödeyen Erdoğan'ın bakanı diyor ki; 'Asgari ücrette dolar bazında muazzam bir artış yapıldı'.
Yandaşların milyarlarca vergi borcunu silen, yandaşlara medya satın al, diye Ziraat bankasında milyonlarca dolar kredi verip tahsil etmeyen, Türk Telekom'u hibe eden iktidarın bakanı diyor ki; 'Geçim sorunu tabii ki olacak'.
Kur korumalı TL mevduata 818 milyar TL ödeyen, bir o kadar parayı da batık yap-işlet-devret modellerine peşkeş çeken hükümetin bakanı diyor ki; 'EYT'yi muhalefet pohpohladı. EYT'nin maliyeti 724 milyar lira'.
Ardından da hiç sıkılmadan, 'Popülist söylemlere rağbet etmeyeceğiz. Bizler sihirbaz değiliz' cümlelerini kuruyor.
Mehmet Şimşek, Makyavel'in öğrencisi mi?
İtalyan Rönesans hareketinin en önemli figürlerinden biri olan Niccolò Machiavelli, devlet adamı, askerî stratejist, şair ve oyun yazarı bir Floransalı düşünür.
Devlet, siyaset ve ekonomi alanındaki görüşleri, kapitalizmin temellerini oluşturuyor ve günümüzde etkin olarak kullanılıyor.
Bu şahsın hakkında yazılanlara kabaca bir baktım. Yıllardır bu şahsın fikirlerini yaşıyormuşuz.
Bu şahıs hakkında deniliyor ki; siyasal düşünüşün laikleştirilmesi ve bilimselleştirilmesi gerektiğini savunurdu.
Ancak, her ne kadar kiliseye karşı olan Machiavelli, laikliği savunmuş biri olsa da hükümdarın gerektiği zaman dini de, alet olarak kullanması gerektiğini belirtmiştir.
Machiavelli, İtalyan birliğini kurmaya aday yöneticinin (dindar olsun ya da olmasın) son derece dindar görünmesini isterdi. Ayrıca, başarıya ulaşmak için her yola, her araca başvurulması gerektiğini savunurdu.
Bu anlayış, size de tanıdık geldi mi?
Merhum Prof. Dr. Haydar Baş, Milli Ekonomi Modeli'nde bu şahıstan bahisler şöyle diyor;
"Makyavel'in IL Prıncıpe isimli eserindeki bazı genel kurallar şunlardır:
– Amaca ulaşmak için her araç yasaldır.
– Kötülükleri birden yap çabuk unutulsun; iyilikleri azar azar yap, vatandaşlar sana bağlı kalsın.
– Vatandaşları, kendine muhtaç et.
– Seçilinceye kadar cömert, seçildikten sonra cimri ol.
– İnsanlara merhametli, dindar, bilge, doğru ve adil gözük ki, halk, seni zaten uzaktan tanıyamaz; senin gerçek yüzünü az bir kesim anlar. Onlar da çoğunluk arasında seslerini duyuramaz.
– Verdiğin sözün sana zararı varsa tutma.
– İktidara gelmek için kurnaz ol.
– İnsanlar senden korksun.
Yani robot resim yapan bir polis memuru çağırıp, bu anlatılanlardan kimin iktidar olduğunun resmini yap desen, hiç zorlanmaz herhalde.
- İhtiras ve minnet ile devlet yönetilir mi? / 04.05.2025
- Bantçılar, izah ve mizah / 03.05.2025
- Erdoğan ‘kuklacıyı’ ne zaman görecek? / 02.05.2025
- 1 Mayıs’ta (bugün) neler olacak / 01.05.2025
- Emek, alın teri eşittir kul hakkıdır / 30.04.2025
- Kenan Evren dirildi de haberimiz mi? / 28.04.2025
- İstanbullular neden sokağa çıkıyor? / 27.04.2025
- Ekonominin kitabını yazdılar / 26.04.2025
- 23 yıllık iktidarın her daim mazereti olabilir mi? / 25.04.2025