logo
28 MART 2024

İmam Ali'nin Sakife'ye bakışı

17.09.2017 00:00:00
Hz. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz Veda Haccı'ndan dönerken, Maide Suresi 67. ayet nazil olmuş, bu ayette verilen emrin gereği Hz. Peygamber sahabesini Gadir-i Hum mevkiinde toplayarak uzunca bir hutbe irad etmiş ve bu hutbenin 6 yerinde de İmam Ali Efendimizin kendisinden sonra halife olduğunu, mü'minlerin emiri, hidayet önderi olduğunu açıkça ilan etmiştir.
Bu Gadir-i Hum olayı, 220 Ehl-i Sünnet kaynağında mütevatir ve sahih olarak anlatılmaktadır, bununla ilgili 2 ayet-i kerime (Maide 67 ve Maide 3), Sünni 220 kaynakta geçen birçok hadis ve de İmam Gazali'nin ifadesiyle İslam tarihinin en büyük icması mevcuttur. (Detaylı bilgi için Prof. Dr. Haydar Baş'ın Tevhidin Merkezi Ehl-i Beyt eserine bakınız.)
Gadir-i Hum ve İmam Ali'nin hilafet ilanı naslarla sabit, inkarı mümkün olmayan bir hadisedir. Fakat durum bu kadar açık ve netken, Hz. Peygamberin vefatının hemen sonrası, daha naşı defnedilmeden Sakife'de bir toplantı gerçekleşmiş ve Gadir-i Hum'da Cenab-ı Hakk'ın emriyle, Hz. Peygamberin huzurunda İmam Ali'ye verilen biatler bozulmuştur.
Resulüllah (s.a.v.) bu durumu Hz. Ali'ye haber vermiştir ve "Ya Ali, bu ümmet benden sonra sana verdiği sözde durmayacaktır" demiştir. (Hakim, "Müstedrek", 3/150, hadis 4676; Hatib el-Bağdadi "Tarihi Bağdad", 11/216, hadis 5928; İbni Hacer "Metalibul Aliyye", 11/205-206, hadis 4018 ve 4019)
İmam Ali Efendimizin, Hz. Peygamber'den sonra yaşanan ve bugüne kadar İslam dünyasının bir daha bir araya gelememesine neden olan bu sapmaya gösterdiği tepkiyi en net bir şekilde hilafet döneminde verdiği Şıkşıkiye Hutbesi'nde görüyoruz.  
İbn-i Cevzi, bu hutbenin verilme sebebi olarak şunları söylemektedir:
"Bu hutbeyi Hz. Ali (a.s) bir kimsenin sorduğu soruya cevap olarak okumuştur. Hz. Ali (a.s) minbere çıkınca o şahıs, 'Ne oldu da şimdiye kadar hilafet dizginlerini eline almadın?' diye sormuştur. (Tezkiret'ul Havas, s.124) Bunun üzerine Hz. Ali Sakife ve sonrasındaki süreci anlatan bu sitem dolu hutbeyi irad etmiştir.
Görüldüğü gibi Şıkşıkiye Hutbesi'nin tek kaynağı Nehcü'l-Belağa değildir.
Şimdi İmam Ali Efendimizin Şıkşıkiye Hutbesi'ni sizlerle paylaşalım:
"Allah'a yemin ederim ki, filanca halifeliği gömlek gibi giydi. O, benim hilafete karşı konumumun, milin değirmen için konumu gibi olduğunu bilir. Sel benden iner; kuş bana yükselemez. Hilafetle arama bir perde sarkıttım ve onun hakkındaki düşüncemi içimde sakladım. Kesik bir elle üzerine atlamayı ya da büyüğü iyice ihtiyarlatan, küçüğü yaşlandıran, mü'minin Rabbine kavuşuncaya kadar içinde çabaladığı kör bir karanlığa sabretmek zorunda kalmayı düşündüm. Buna karşı sabretmenin daha uygun olduğunu gördüğüm için üzülmeme, boğazımda düğüm olmasına ve mirasımın yağmalandığını görmeme rağmen, birincisi yoluna gidip hilafeti kendisinden sonra falancaya arz edinceye kadar sabrettim.
Hayret! O, hayattayken hilafetten muaf tutulmayı istediği halde vefatından sonra bir başkasının başa geçmesini sağladı. Devenin memesini nasıl da ikiye böldü. Hilafeti arazisi sert, kaba bir mülkiyet haline soktu. Ona dokunmak zorlaştı. Hilafet işlerinde tökezlemek ve özrü beyan etmek çoğaldı. Hilafetin sahibi, huysuz devenin binicisi gibidir. Onu sıkarsa burnunu yarar; gevşetirse kendisini tehlikeye atar. Allah'a yemin ederim ki, insanlar huysuz devenin yere yıkmasıyla, renkten renge girmekle ve yolunu kaybetmekle imtihan edildi. Zamanın uzunluğuna ve imtihanın şiddetine sabrettim. 
Kendi yoluna gideceği sırada, hilafeti beni de onlardan birisi zannettiği bir gruba bıraktı. Aman Allahım, o ne şura! Birincisinden daha faziletli olduğum konusunda hakkımda bir kuşku mu vardı ki birbirlerine benzer kişilerle bir tutulur oldum? Fakat yere konduklarında, ben de kondum; uçtuklarında ben de uçtum. Derken, onlardan bir adam kendi kinine, diğeri ise hısmına meyletti. Bu gruptan olup hayatı yemeğini yediği yerle çıkardığı yer arasında göğsünü kabartarak geçen üçüncüsü iktidara gelinceye kadar, anlatmak istemediğim pek çok gelişme oldu. Sonra da babasının çocukları, o öldürülünceye, ameli onu öldürünceye ve oburluğu onu yüzüstü düşürünceye kadar onunla birlikte olup Allah'ın malını devenin ot yiyişi gibi hapur hupur yediler.
Onun peşinden sırtlan yelesindeki kıllar kadar çok sayıda insanın bana ilgi göstermesi beni şaşırttı. Her taraftan bana akın ettiler. Öyle ki Hasan ile Hüseyin'in üzerine basıldı ve iki tarafım yarıldı. Çökmüş koyun sürüsü gibi etrafımda toplandılar. Böyle yapmalarına karşılık işi üstlendiğimde bir bölük ahdini bozdu (Cemel Vakası). Bir grubu fırlayıp gitti (Hariciler). Bir grubu ise bölücülük yaptı (Muaviye ve taraftarları). Sanki Allah'ın 'İşte ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyi ve bozgunculuğu arzulamayan kimselere veririz. (En güzel) akibet, takva sahiplerinindir' dediğini duymamışlardı. Evet! Allah'a yemin ederim ki, onu duydular ve ezberlediler; ancak dünya onların gözüne süslü göründü; süsü hoşlarına gitti. Taneyi Yaran ve ruhu Yaratana yemin olsun ki, bey'at için hazır olan bir topluluğun hazır olması ve yardım edenin de varlığıyla hüccetin kıyamı olmasaydı, ayrıca Allah alimlere bir zalimin karnını tıka basa doldurmasına ve mazlumun aç kalmasına karşı hareketsiz kalmalarını şart koşmasaydı, (hilafet devesinin) ipini sırtına atar, sonuncusunu ilkinin kasesiyle sulardım. Bulduğunuz bu dünyanız, benim yanımda bir keçinin aksırmasından daha önemsizdir."
Tam bu sırada Iraklılardan birisi ayağa kalkarak ona bir mektup verdi. O da mektubu okumaya başladı. İbn-i Abbas ona dedi ki, "Ey Mü'minlerin Emiri! Konuşmana kaldığın yerden devam etsen?" Mü'minlerin Emiri şöyle dedi: "Heyhat ey İbn-i Abbas! Bu bir köpüktür. Önce ortaya çıktı, sonra yok oldu."
İbn-i Abbas dedi ki: "Allah'a yemin ederim ki, Mü'minlerin Emiri'nin istediği şekilde bitiremediği bu konuşma için hayıflandığım kadar hiçbir konuşma için hayıflanmadım." (Nehcü'l-Belağa, Beyan Yayınları, 2. baskı, 2007, s.35-38)
İmam Ali'nin Cemel Vakası öncesi söylediği şu sözler de Sakife sonrasını özetlemektedir: "Allah'a yemin ederim ki, Allah Peygamberini (s.a.v.) yanına aldığı zamandan bugüne kadar hakkımdan uzaklaştırıldım ve tecrit edildim." (a.g.e, s.40)
Ehl-i Beyt Külliyatı'nın sahibi Prof. Dr. Haydar Baş Bey'in ifadesiyle, "Sakife, İslam tarihinin ilk fitnesidir." Hak-batıl mücadelesinde Habil-Kabil olayı nasıl insanlığın yol ayrımı olduysa, İslam tarihinin en önemli yol ayrımı Sakife'de yaşanmıştır.
Ayetle, hadisle ve de icma ile sabit olan Gadir-i Hum, birlik ve beraberlik adına, Sayın Baş'ın ifadesiyle, "İslam dünyasında bırakılan en değerli mirasın", Hz. Peygamberin kendisinden sonra kime tabi olunacağını ilan ettiği günün adıdır. 
Gadir-i Hum birliğin adresidir, Sakife ise ayrılığın kapısı olmuştur. 
İslam dünyası, Gadir-i Hum'da ilan edilen Ehl-i Beyt ruhuna dönmediği müddetçe bölük pörçük olmaktan asla kurtulamayacaktır.
Bu sebeple Prof. Dr. Baş, her fırsatta, "Tevhidin merkezi Ehl-i Beyt'tir" demektedir.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
BTP İBB Adayı Cihan Erdoğanyılmaz: Gençler BTP’ye akın ediyor
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
İSO'dan tarihi uyarı
'Eğitimli gençlerimizi avlamak için...'
'AJet ile anlaşmamız yok'
THY'den çok garip Ajet kararı!
Almanya'nın öteki yüzü
Avrupa'nın ilk siyonist ülkesi Almanya!
CHP adayı istifa edip AKP'ye katıldı
'Erdoğan'ın emrinde olacağız'
Rezalet ötesi
Yahudi askerler aşağılıkta da zirvede!
'Sandık, hepimizin namusuna emanettir'
Erdoğan son mitingini yaptı
BTP İBB Adayı Cihan Erdoğanyılmaz: Gençler BTP’ye akın ediyor
'Para sayma' soruşturmasında Muammer Keskin'in ifadesi
'Bağış karşılığı makbuz almadım'
Yargıtay Başkanı seçimi 31 Mart sonrasına kaldı
10. turda da sonuç çıkmadı
1 Nisan'da okullar tatil mi?
Milli Eğitim Bakanlığı açıkladı
Emekli maaşı için seçim sonrasını işaret etti
'Temmuz' ayında masaya yatıracağız'
"Siyasetten bağımsız bir araştırma enstitüsü kuracağız"
BTP İstanbul Adayı Cihan Erdoğanyılmaz
Altınok'u aklayıp Yavaş'ı suçlamaya kalkan yandaşa kapak
'Siz merak etmiyor musunuz?'
Soykırım 174 gündür sürüyor
Can kaybı 32 bin 552'ye yükseldi
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.