logo
12 TEMMUZ 2025

İngiliz binbaşı Atatürk’e nasıl teslim oldu

26.05.2022 00:00:00

Emekli Hava Albayı Kemal İntepe, hatıralarında anlatıyor:

"1941 yılında İngiltere'ye uçuş eğitimi için gitmiştik. Londra'ya vardığımızda, yaşlı bir İngiliz hava binbaşısı, irtibat subayı olarak görevlendirilmişti

Adı Mr. Salter olan bu subay Türkçeyi bizlerden daha iyi konuşuyordu.

Mr. Salter'i birkaç defa eşi ile birlikte ikindi çayına davet ettim. O da beni akşam yemeklerine evine çağırıyordu. Emekli Binbaşı Salter bir akşam bana şunları anlattı:

"1919 yılında Piyade Binbaşı Salter olarak Samsun'daki İngiliz İşgal Tabur Komutanı idim. 18 Mayıs 1919 günü İstanbul'daki İngiliz İşgal Kuvvetleri Komutanlığı'ndan şifreli bir telsiz telgrafı aldım. 

Bu telgraf, '16 Mayıs 1919 günü, Mustafa Kemal adında bir Türk generalinin, Bandırma Vapuru ile İstanbul'dan ayrıldığını, eğer Samsun'a inecek olursa tutuklanarak İstanbul'a gönderilmesini' istemekte idi.

Gerekli emirleri verdikten sonra Samsun'a indim. Şehir her zamankinden daha kalabalıktı. Bu kalabalık pazar kalabalığından farklı görünüyordu. Siyah çizmeli, külot pantolonlu ve siyah kalpaklı, sert bakışlı kimselerin çokluğu dikkatimi çekti. 

Sonradan bunların Türk subayları olduğunu öğrendim. Durum çok nazikti. Dört gün önce Yunanlılar İzmir'i işgal etmişler, Türkler buna çok sert bir tepki göstermişlerdi. Rum tercümanım çok korkuyordu. Bütün gece hiç uyuyamadım."

"19 Mayıs günü sabah erkenden iskeleye gittim. Sabah namazından çıkan herkes sahile inmişti. Kurtarıcılarını bekliyorlardı. Askerlerimle çevreyi kordon altına aldım.

Denizde, batı tarafında bir duman göründü. Sahildeki kalabalık heyecanlıydı. Bir de baktım ki, her askerimin arkasında siyah çizmeli, kara kalpaklı bir Türk subayı duruyor. Hepsinin silahlı olduğu muhakkak.

Vapur iyice göründü. Görevimi iskele üzerinde yapamayacağımı düşünerek motoruma atlayıp vapura doğru hareket ettim. Mustafa Kemal Paşa'yı orada tutuklayacaktım.

Vapura ilk varan benim motorum oldu. Beraberimde getirdiğim iki erimi motorda bırakarak, tercümanımla birlikte vapurun iskelesine tırmandım. Güvertede beni selamlayan iki tayfaya: 'Vapurdaki generali görmek istiyorum' dedim.

Bir tanesi önümüze düşerek bizi salonun kapısına kadar götürdü. Kapıdaki görevli, durumu içeriye bildirdi ve geriye dönüp bizi salona aldı... Herkes ayakta idi..."

"Ortada, mavi gözlü, sert bakışlı kişi ile göz göze gelince ne söyleyeceğimi şaşırdım. Sert bir asker selamı verirken ağzımdan şu sözler döküldü: 'Taburum emrinizdedir!'

Bunu nasıl söylemiştim? Daha önce hiç böyle bir şeyi aklımdan bile geçirmemiştim. Rum tercümanım şaşırdı, bir an durakladı. Ben kendisine dönüp bakınca hemen toparlandı ve Türkçe olarak generale iletti.

Mustafa Kemal Paşa'nın yüzünde hafif bir tebessüm belirdi, teşekkür etti ve beni de yanına alarak dışarıya çıktı.

Sanıyorum, bakışlarından etkilenip bir anda teslim olma kararı vermiştim.

Gözlerinin, inanılmaz bir etkileyici gücü vardı.

Öteki sandallar da vapura ulaşmışlar, çevreyi doldurmuşlardı.

Mustafa Kemal Paşa, gemiye çıkan birkaç kişiyle tokalaştıktan sonra, vapurdan benim motorumla ayrıldık.

İskeleye vardığımızda muavinime, taburu safta toplayıp silah çattırmasını ve hepsinin Türk makamlarına teslim olmasını emrettim. Biraz durakladı, sonra asker selamı verip ayrıldı ve emrimi aynen yerine getirdi. Taburu o siyah çizmeli, kara kalpaklı kişiler teslim almıştı...

Bu yüzden, İngiltere'ye dönünce askeri mahkemede yargılandım. 'Bir İngiliz subayı, nasıl olur da bir Türk generalin emrine girer? Bu vatan hainliğidir!' diyorlardı."

Mr. Salter, olayın devamını şöyle anlatıyor: "Mustafa Kemal Paşa benim yanıma, o siyah çizmeli, kara kalpaklı kişilerden birini vererek kendi makam otomobilimle ve kendi şoförümle birlikte, misafir edileceğimi söyledikleri Ankara'ya gönderdi.

Taburumun tutuklu erlerinin de, Çorum, Çankırı ve Kastamonu'da kurulan esir kamplarına yerleştirildiğini öğrendim.

Türklerin Kurtuluş Savaşı'nın sonuna kadar Ankara'da, Hacıbayram Camii'nin önündeki cadde üzerinde bulunan iki katlı ahşap evde kaldım.

İngiltere'ye döner dönmez tutuklandım ve vatana ihanet suçundan divanı harbe verildim. Hakkımda ağır hapis isteniyordu!

Bana isnat edilen suç, taburumu hiç direnmeden teslim edişim idi.

Savcı, teslimiyetimin vatana ihanetle eşdeğerde bir suç olduğunu iddia ediyor ve en ağır şekilde cezalandırılmamı istiyordu.

Yüksek Askeri Mahkeme'nin önüne çıktığımda savunmamı büyük bir soğukkanlılıkla okudum ve şu cümlelerle bitirdim:

'Sayın hâkimler... Başbakanımız Lloyd George, Avam Kamarası'nda şöyle bir soruya muhatap olmuştur:

'Yunanlıları silahlandırarak 15 Mayıs 1919'da İzmir'e çıkarttık... Ve o tarihten bu yana milyarlarca sterlini bulan masraflar yaptık. Sonuç ne oldu? Yunanlılar İzmir'de denize döküldüler.

Ayrıca Anadolu'daki bütün Rumlar atıldılar veya göçe zorlandılar. Bu olayda bizim kazancımız nedir? Hiç... Bu akılsızca bir gaf, korkunç bir hata, büyük bir felaket değil midir?'

Bu sert ve suçlayıcı soruya karşılık Başbakanımız Lloyd George şu cevabı vermiştir: 'Yüzyıllar bir veya iki dâhi yetiştirir. 20'nci yüzyılın dâhisinin Mustafa Kemal adıyla Türkiye'den çıkacağını ben nereden bilebilirdim?'

Görüyorsunuz sayın hâkimler... Karşınızdaki bu subay, Başbakanımızın bahsettiği 20'nci yüzyılın dâhisi ile hiç beklemediği bir anda karşı karşıya ve göz göze gelmişti. Ne yapabilirdi?

Eğer ben o gün başka türlü hareket edecek olsa idim, bugün benimle beraber bütün taburumun mezarlarını ziyarete gelecektiniz. 

Fakat şimdi, eceli ile ölmüş olan üç erimizin dışında hepimiz sağ salim yurdumuza dönmüş, ailelerimize kavuşmuş durumdayız. Karar yüksek adaletinizindir.'

"Beraat ettim ve terhise tabi tutuldum. Ailemle birlikte Türkiye'ye gidip Mustafa Kemal Paşa'yı ziyaret ettim. Paşa beni muhteşem nezaketiyle karşıladı. 

İşte; "Bir Türk, bir cihana bedeldir" sözünün muhatabı büyük deha.

O'nun için kendisine, 'Atatürk' denmiştir.

Gözlerine bakanı, teslim alan bir yüce şahsiyet.

Bu da; "Gözlerime bak ne görüyorsun" diyenlere kapak olsun!

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Hacı Gaydan / diğer yazıları
Leman Dergisi'nin karikatür soruşturmasında gelişme
Firari yazı işleri müdürü gözaltına alındı
Silah bırakma gösterisi
Bir grup terörist silah yaktı ve gitti
Bahçeli'den silah bırakma açıklaması
'PKK’nın kurucu önderliği sözünü tuttu'
30 terörist silahlarını imha edecek
PKK sembolik silah bırakıyor
'Gazze'deki sivillere defolun diyoruz'
Katil Netanyahu'dan küstah tehdit
Tedavi altındaydı
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut öldü
İsteyen herkes başkan adayı olamazmış
Zorbalık derneklere de sıçradı
LGS sonuçları açıklandı
Tercihler 14 - 24 Temmuz arası
Srebrenitsa Soykırımının yıl dönümü
Soykırımın 7 kurbanı toprağa verilecek
Kartalkaya'da yakınlarını kaybedenler konuştu
170 gün geçti 'artık yeter'
Mısır'dan 'Avrupalı İmamlar'ın İsrail ziyaretine tepki
'Utanç verici bir manzara'
Mısır ve Çin'den 'milli paralarla ticaret' hamlesi
3 anlaşma imzalandı
ABD, Kanada'ya yüzde 35 ilave vergi uygulayacak
Trump: 1 Ağustos'ta başlıyor
Erdoğan'dan kritik atamalar
Üniversitelere rektör atadı
4 kişideki para 750 milyon kişiden fazla
İşte gelir adaletsizliğinin geldiği nokta
Leman Dergisi'nin karikatür soruşturmasında gelişme
Firari yazı işleri müdürü gözaltına alındı
Silah bırakma gösterisi
Bir grup terörist silah yaktı ve gitti
Bahçeli'den silah bırakma açıklaması
'PKK’nın kurucu önderliği sözünü tuttu'
30 terörist silahlarını imha edecek
PKK sembolik silah bırakıyor
'Gazze'deki sivillere defolun diyoruz'
Katil Netanyahu'dan küstah tehdit
Tedavi altındaydı
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Yiğit Bulut öldü
İsteyen herkes başkan adayı olamazmış
Zorbalık derneklere de sıçradı
LGS sonuçları açıklandı
Tercihler 14 - 24 Temmuz arası
Srebrenitsa Soykırımının yıl dönümü
Soykırımın 7 kurbanı toprağa verilecek
Kartalkaya'da yakınlarını kaybedenler konuştu
170 gün geçti 'artık yeter'
Mısır'dan 'Avrupalı İmamlar'ın İsrail ziyaretine tepki
'Utanç verici bir manzara'
Mısır ve Çin'den 'milli paralarla ticaret' hamlesi
3 anlaşma imzalandı
ABD, Kanada'ya yüzde 35 ilave vergi uygulayacak
Trump: 1 Ağustos'ta başlıyor
Erdoğan'dan kritik atamalar
Üniversitelere rektör atadı
4 kişideki para 750 milyon kişiden fazla
İşte gelir adaletsizliğinin geldiği nokta
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.