logo
12 TEMMUZ 2025

Irak'ta kadın olmak

14.03.2011 00:00:00


Her 8 Mart Dünya Kadınlar Günü arifesinde Ebu Garib Hapishanesi'nden bacımız NUR'un ciğerlerimizi pareleyen mektubu gelir aklıma? İşte o mektup sevgili okurlar: "Ey Müslümanlar! Önce bir bedeninizi yoklayın. Eğer gerçekten yüreğiniz var mı? Yani yürekleriniz yerinde mi? Sonra aşağıdaki mektubu okuyun. Anlamazsanız tekrar tekrar okuyun. Daha sonra da aynı olaylar sizin başınıza gelse ne yapardınız onu düşünün. Zaten bu çığlıklara kulak vermezseniz, Irak'ta, Afganistan'da, Çeçenistan'da, Filistin'de, Bosna'da ve diğer İslam topraklarında Müslümanların başına gelenler, bir gün sizin de başınıza gelecek. Bir gün size de işkence edecek, size de tecavüz edecekler!.. Sizlerin de analarınız, bacılarınız, eşleriniz ve kızlarınıza tecavüz edecekler. Bugün kapattığınız o kulaklarınız o gün haykırışlarınıza asla cevap alamayacaklar. Yine o gün hatalarınızı anlayacaksınız. Fakat son pişmanlığınız asla sizlere fayda vermeyecek. Ve o gün yapayalnız kalacaksınız. Bugün sessiz kalarak ortak olduğunuz zulüm, o gün sizi ta can evinizden vuracak!.. Ne olur uyanın ve çığlıklara cevap verin!..

Bu yakarışımdan sonra lütfen, bacım Nur'un mektubunu okuyun.

"Tecavüz kurbanı Iraklı kadınların çığlığı: Allah için bizleri öldürün!"

Halkıma, Ramadi'nin, Halidiye'nin ve Felluce'nin insanlarına; erdem ve onurlarını kaybetmeyen tüm dünyadaki insanlara... Bu size, Amerikan-siyonist hapishanesi Ebu Garib'ten kardeşiniz Nur'un mektubudur. İnanın buradaki aşağılanmayı, sefaleti ve haysiyetsizliği size nasıl anlatacağımı, kelimelere nasıl dökeceğimi bilemiyorum. Siz sıcak evlerinizde karınlarınızı doyurup sevdiklerinizle bir arada otururken bizim maruz kaldığımız aşağılanma ve çektiğimiz açlığı, sizler su içerken çektiğimiz susuzluğu, sizler derin uykuda iken Amerikalıların bize yaşattığı uykusuz geceleri, sizler giyinikken bizim yaşadığımız çıplaklığı, bizi soyup önlerinde sıraya dizmelerini nasıl anlatabilir, nasıl kelimelere dökebilirim... Ey kardeşlerim; kamyonlarınızı ve arabalarınızı Amerikan malları taşırken gördüğümüzde kalbimiz sıkışıyor. Çünkü o araçlar benim halkıma ve ülkeme ait. Yüreğim kan ağlayarak şöyle diyorum: Allah'ım! Benim insanlarım, haysiyetlerini ve şereflerini bir avuç Amerikan Doları'na satmış. Yaşadıklarımızı ve kirletilen onurumuzu düşündükçe gözlerimden yaşlar boşanıyor. Ey kardeşlerim; Amerikalıların elinde ne ızdıraplar çektiğimizi, ne acılar yaşadığımızı, Allah aşkına, nasıl anlatıp nasıl kelimelere dökeyim. Kardeşlerim; Allah'a yemin ederim ki, yaşadıklarımızı dile getirmekten acizim. Bundan ar ediyorum. Ama yine de kelimelere sığınarak size olanları anlatacağım. Amerikalıların bizlere yaptığı haysiyetsizlikleri, çektirdiği eziyeti, işkenceyi ve aşağılanmaları elimden geldiğince anlatacağım... Hayvani zevklerinin aracı olmadığımızda, kendimizi şehvetlerine teslim etmediğimizde bizi nasıl öldüresiye dövdüklerini ifade etmeme izin verin... Siz ey bizim dini liderlerimiz olarak ortalarda tozup gezenler! Amerikalıların bize reva gördüğü bu cinsel ve hayvani eziyetler karşısında hâlâ nasıl oluyor da açık alınla ortalarda görünebiliyorsunuz? Peygamber Efendimizin en değerli hazineniz buyurduğu haysiyet ve şerefinizi çiğnetmekten pek sıkılmış gibi görünmüyorsunuz. Bizi ve kendinizi birkaç dolar kırıntısı karşılığında pazarlardaki köleler gibi Amerikalılar'a ve Siyonistler'e mi sattınız? Haysiyet ve şerefinizi ne çabuk kaybettiniz? Allah'ın bizi sizlere bir emanet olarak verdiğini ne çabuk unuttunuz? Hani bizleri koruyacak, besleyecek ve namusumuzu asla çiğnetmeyecektiniz? Ne oldu size, verdiğiniz söze? Amerikalılar, Ebu Garib'te namusunuzu her gün ayaklar altına alıyor. Mektubumu okuyanları, Allah adına, Ebu Garib Hapishanesi'ndeki vahşiliklere dur demeye çağırıyorum. Buradaki insanlığa sığmayan işkenceleri durdurmak için sesinizi yükseltmeye davet ediyorum. Burada yapılanlar, Siyonistler'in hapishanelerde Filistinli gençlere ve kadınlara yaptıklarından daha berbat. Orada fiziki işkence yapıyorlardı. Oysa burada her gün ırzımıza geçiyorlar. Vahşi, kana susamış hayvanlar gibi bedenlerimize saldırıyorlar. Avazımız çıktığı kadar çığlıklar atıyoruz ama kimsenin bizi duyduğu yok! Eğer kalbinizde, ruhunuzda bir zerre insanlık, haysiyet, onur ve şeref varsa, birleşin ve bu hapishaneye saldırın. Gelin ve kurtarın bizi! Elinize geçen bütün silahlarla bu hapishaneye saldırın! Hem onları hem de bizleri öldürün!!! Biz çoktan ölüme razıyız. Burayı yerle bir edin! Hepimizin karnında onların piçleri var! Çoğumuz hamileyiz! Biz dünden ölüme razıyız! Size yalvarıyoruz; gelin ve kurtarın bizleri! Size, ailelerimize ve ülkemize daha fazla utanç vermemek için ölmek istiyoruz! Bizi öldürün! Size yalvarıyorum; Allah için bizleri, Amerikalılar'ı ve onların piçlerini öldürün! Allah rızası için! Size yalvarıyoruz.... Bacınız Nur. (10 Nisan 2004)

Bu mektuptan sonra ne yazılabilir, ne söylenebilir sevgili okurlar? Hangi söz, hangi cümle bir anlam ifade edebilir? Sözün bittiği yer değil midir bu tablo? Ve bu tabloya ortak olanlar: Irak savaşının başlamasına 3 ay kala Tayip Erdoğan'ı ziyaret eden Paul Wolfowitz aynen şunları söylemişti: "Bu savaşın çıkması noktasında Tayip Bey bizi cesaretlendirmiştir!" Bu hükümetin Irak'a atılan her bomba da, Irak'da ölen her çocuğun kanında, ırzına geçilen her kadının ahında payı ve günahı yoktur diyebilir misiniz?... O günlerde başbakanımız The Wall Street Journal gazetesinde ABD'li askerlere dualarda bulunmamış mıydı?... "We further hope and pray that the brave young men and women return home with the lowest possible casualties, and the suffering in Iraq ends as soon as possible." "ABD'nin Irak'ta savaşan kahraman bay ve bayan askerlerin en az zayiatla ülkelerine mümkün olan en az zamanda dönmeleri temennisi ile duacıyız." By Recep Tayyip Erdogan The Wall Street Journal March 31st, 2003   Ve yıl 2011? Hatay? Başbakan Tayyip Erdoğan 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde Hatay'da yapmış olduğu konuşmada; "Kadına çocuğa yaşlıya el kaldıran kendi inançlarına kendi atalarına el kaldırmıştır. Kadına ve çocuğa yönelik şiddete karşıyız asla tolerans göstermeyeceğiz." dedi. Elbette sözün bittiği yerdeyiz?

 
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Adem Birinci / diğer yazıları
Rusya-Ukrayna cephesinde yeni dönem
Elektronik savaşın yükselişi
Çiftçiye şimdi de kuraklık darbesi
'Yüzde 85'lere varan verim düşüklüğü var'
Çalışma hayatında işler karışık
'Sessiz istifa' yaygınlaştı!
"SDG, YPG'dir. YPG, PKK'nın bir türevidir"
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Barrack lafı dolandırmadı
Güçlü alternatif aranıyor
Küresel sistemde doların ipi çekiliyor
Oysa sınav hiç de kolay değildi
LGS'de rekor sayıda birinci şaşırttı
"Böylesini hiç görmedim!"
Texas'taki sel felaketi iklim değişikliğine inanmayan Trump'ı şaşırttı
Bolu Belediye Başkan Yardımcısı savunma yaptı
Kartalkaya davası devam ediyor
ABD Dışişleri Bakanlığı 1300'ü aşkın personelini işten çıkardı
"Yeniden yapılanmanın bir parçası"
İBB'ye yönelik soruşturmada gelişme
8 kişi daha tutuklandı
Kredi kartı ve ihtiyaç kredisi yapılandırmalarında değişiklik
Azami faiz yüzde 3.11
Diyarbakır'da 5 katlı bina tahliye edildi
Sallandığı ihbarı yapılmıştı
Leman Dergisi'nin karikatür soruşturmasında gelişme
Firari yazı işleri müdürü gözaltına alındı
Silah bırakma gösterisi
Bir grup terörist silah yaktı ve gitti
Rusya-Ukrayna cephesinde yeni dönem
Elektronik savaşın yükselişi
Çiftçiye şimdi de kuraklık darbesi
'Yüzde 85'lere varan verim düşüklüğü var'
Çalışma hayatında işler karışık
'Sessiz istifa' yaygınlaştı!
"SDG, YPG'dir. YPG, PKK'nın bir türevidir"
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Barrack lafı dolandırmadı
Güçlü alternatif aranıyor
Küresel sistemde doların ipi çekiliyor
Oysa sınav hiç de kolay değildi
LGS'de rekor sayıda birinci şaşırttı
"Böylesini hiç görmedim!"
Texas'taki sel felaketi iklim değişikliğine inanmayan Trump'ı şaşırttı
Bolu Belediye Başkan Yardımcısı savunma yaptı
Kartalkaya davası devam ediyor
ABD Dışişleri Bakanlığı 1300'ü aşkın personelini işten çıkardı
"Yeniden yapılanmanın bir parçası"
İBB'ye yönelik soruşturmada gelişme
8 kişi daha tutuklandı
Kredi kartı ve ihtiyaç kredisi yapılandırmalarında değişiklik
Azami faiz yüzde 3.11
Diyarbakır'da 5 katlı bina tahliye edildi
Sallandığı ihbarı yapılmıştı
Leman Dergisi'nin karikatür soruşturmasında gelişme
Firari yazı işleri müdürü gözaltına alındı
Silah bırakma gösterisi
Bir grup terörist silah yaktı ve gitti
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.