logo
19 MART 2024

İsrail'de, "büyük İsrail" yasası

20.07.2018 00:00:00
Kurulduğu 1948'den bu yana Ortadoğu coğrafyasında yayılmacı bir politika güden, arzı mevut hesabını, büyük İsrail hedefini asla gizlemeyen İsrail, dün sabah saatlerinde kabul ettiği bir yasa tasarısıyla da işgal ettiği topraklarda nasıl bir devlet düşündüğünü açıkça ortaya koymuş oldu.
İsrail Parlamentosu (Knesset), İsrail içinde dahi "ırkçı", "ayrımcı", "apartheid yasası" olarak eleştirilen "Yahudi Ulusal Devlet Yasa Tasarısı"nı 55 ret oyuna karşılık 62 "evet" oyuyla kabul etti.
Tasarı 2011 yılında gündeme gelmişti, 7 yıldır tartışılıyor, büyük eleştiriler aldı ama sonunda yasalaştı. Bunun altını neden çiziyorum, çünkü yasada öyle maddeler var ki, kendileri bile hazmetmede zorlanıyorlar. Yanlış anlamayın, kabul etmedikleri için değil, zamanlamasını uygun görmedikleri için?
Peki, basına yansıdığı kadarıyla yasada ne gibi düzenlemeler var?
Yasada, "Ülkede kendi kaderini tayin etme hakkı sadece Yahudilere aittir, İsrail bir Yahudi devletidir, İsrail dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi anavatanıdır, hukukta bir boşluk olduğunda Yahudi şeriatı referans alınacaktır, dünyadaki tüm Yahudilerin İsrail'e dönme hakkı vardır, Yahudilerin dini günleri resmi tatil sayılacaktır ve İsrail'in başkenti birleşmiş Kudüs'tür" ifadeleri yer alıyor. 
Sadece Yahudilerin girebileceği yeni yerleşim birimlerinin oluşturulacağı belirtiliyor.
Mevcut İsrail'in resmi sınırlarını önünüze koyduğunuzda, "bunda ne var, İsrail zaten böyle bir ülke" diyebilirsiniz. Ama İsrail, mevcut sınırlarını kabul etmiyor, yayılmacı bir politika izliyor ve başlangıç hedefi de Nil'den Fırat'a kadar?
Yani bu yasayı yarın bir gün Diyarbakır'da da uygulama derdinde?
Bu arada dikkat ederseniz, İslam ülkeleri Doğu Kudüs, Batı Kudüs derken, İsrail, başkentinin birleşmiş Kudüs olduğunu, yani doğusuyla batısıyla Kudüs'ün tamamının kendisinin olduğunu parlamentosunda yasalaştırmış oldu.
Bugüne kadar kendisini "en demokratik ülke" olarak tanımlayan İsrail, bu yasayla birlikte tüm dünyaya "artık demokrasiyle işim olmaz"ın resmi ilanını yapmış oldu.
Gerçi hiçbir zaman demokrasiyle işi olmadı ama ayrı bir konu?
İsrail'in meşhur gazetelerinden Haaretz gazetesi bile, "Ulus devlet yasası İsrail'in Yahudi ve Demokratik devlet olarak sonunun habercisi" başlığını attı.
İsrail, kurulduğundan bu yana uyguladığı ayrımcı ve şiddet dolu politikaları yeni yasayla bir hükme bağlamış oldu.
Daha önce resmi dil sayılan Arapça resmi dil olmaktan çıkartıldı, ülkenin tek dili İbranice olarak ilan edildi. 8 milyon nüfusu olan İsrail'de 2 milyona yakın İsrail vatandaşı Filistinli yaşıyor.
Yasada Yahudi yerleşimlerinin gelişimi 'ulusal değer' olarak tanımlandı ve İsrail devletinin bu yerleşimlerin 'kurulması ve yoğunlaştırılmasını teşvik edeceği' belirtildi. 
Yani İsrail, Filistin topraklarında yeni yerleşim birimleri açarak yaptığı illegal faaliyetleri, işgali, "bu benim ulusal değerim" diyerek yasaya bağlamış oldu. Dolayısıyla buna karşı çıkan toprakların asıl sahibi Filistinliler yasaya göre direkt suçlu olmuş oluyorlar.
"İsrail tüm dünyadaki Yahudilerin tarihi anavatanıdır" ifadesiyle de sınırları belli olmayan bir coğrafya buranın yerli insanlarınının tarihi varlıkları ve hakları görmezden gelinerek ellerinden alınmış oluyor.
Ortadoğu coğrafyasıyla hiçbir alakası olmayanlar, sırf Yahudi oldukları için bu coğrafyanın doğal vatandaşı ve sahibi olarak ilan edilirken, 1948'den bu yana vatanlarından sürülen Filistinlilerin geri dönme hakları ise tamamen devre dışı bırakılıyor, yok kabul ediliyor.
Yine hatırlatalım, bu kader, İsrail'in arzı mevut hedefindeki bütün toprakların halkları için de geçerlidir. Sadece Filistinli Arapların meselesidir diye asla düşünmeyin.
Ayıkmazsa Kürt'ün de, Türk'ün de, Acem'in de, Laz'ın da kaderi bu olacak.
İsrail Başbakanı Netanyahu'nun şu sözleri bu yasanın Yahudiler için anlamını ifade ediyor: "Bu İsrail için bir dönüm noktası. Çok yaşa İsrail Devleti. Theodor Herzl'in vizyonunu açıklamasından 122 yıl sonra bu yasayla varoluşumuzun kurucu prensibini tanımladık."
Yasayla birlikte İsrail vatandaşı olan Araplar, ikinci sınıf vatandaş oldular. Bu konuda yasaya muhalif olan Ortak Liste'nin temsilcisi Eymen Udeh, "İsrail bizi burada istemediğini ilan etti. Yahudileri üstün olarak kabul eden bir yasa geçirildi ve bize her zaman ikinci sınıf vatandaş olacağımız söylendi. Yasa demokrasinin ölümüdür" dedi.
Sanki bugüne kadar bir demokrasi varmış gibi?
7 yıldan bu yana reddedilen bu yasa tasarısı bugün yasalaşıyor, elbette ki bunda, ABD Başkanı Trump'ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanımasının, kısa bir zaman içinde de ABD büyükelçiliğini Tel Aviv'den Kudüs'e taşımasının, İslam ülkelerinin bu tablo karşısında sessiz ve duyarsız kalmasının çok büyük etkisi var.
Emin olun ki, ABD Kudüs'ü İsrail'in başkenti kabul ettiği gün, İslam dünyası, Prof. Dr. Haydar Baş'ın tavsiye ettiği gibi, "Mescid-i Aksa İslam âleminin başkenti olmalıdır" kararı alabilseydi ve buna yönelik ortak bir adım atabilseydi, İsrail 7 senedir çıkartamadığı bu "büyük İsrail" yasasını asla çıkartamazdı, Kudüs de koruma altına alınmış olurdu.
Yine "maalesef" diyoruz.
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin
Süleymaniye hatadan dönmeli
İstikrarı hakim kılmakta kararlıyız
Parası olan kaçırıyor, olmayan kaçıyor
8 yılda ülkemizden çıkan yerli sermaye miktarı 600 milyar dolar
Kaftancıoğlu da ifadeye çağrıldı
İki şüphelinin ifadesi ortaya çıktı
Erdoğan 4. Kolordu Komutanlığı'nda konuştu
Irak ve Suriye mesajı
Utan dünya!
Bombalardan kurtulanlar açlıktan ölüyor
Ali Koç'tan tarihi çıkış
'Gerekirse bir alt lige düşeceğiz'
TİP adaylığını çektiğini duyurmuştu
Ses kayıtları yayınlandı
İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü ifade verdi
'Para sayma' soruşturması sürüyor
Makas açılınca, Altınok için sahaya indi
Mansur Yavaş'ı hedef aldı
'Darende'ye hizmet için yola çıktık'
BTP'den Darende'de büyük miting
Ankara anketinden büyük fark çıktı
Mansur Yavaş kendiyle yarışıyor
"Gazze en büyük açık hava mezarlığına dönüştü"
AB Yüksek Temsilcisi Josep Borrell
İsrail'e 35 bin ton silah ve mühimmat taşındı
Büyük çoğunluğu ABD'den
Doğrusu 11 bin dolar
Sığınmacıların geliri Türklere sayılmış!
"Koltukta vakit geçirmeye değil çalışmaya talibiz"
BTP Aksu Adayı Bilal Şahin
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2024

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.