Ülkelere ve liderlere itibar kazandıran, milli duruştur.
Sizler ülkeniz ve milletiniz üzerindeki menfur küresel hesapları görür ve bunlara karşı güçlü bir devlet ve millet tablosu oluşturabilirseniz,
Milletinizi hiçbir ayrım yapmadan tek bilek tek yürek yapabilirseniz,
Dış politikada şahsi çıkarlar değil, devletin ve milletin çıkarları ön planda tutulursa?
İşte böyle bir devletin ve bu devletin başındaki liderin dünyanın her yerinde itibarı vardır ve yüksektir.
Milli Mücadele yıllarında Mustafa Kemal Atatürk hakkında "Asilerin başı" şeklinde manşet atan başta İngiliz olmak üzere Batı basını, Atatürk önderliğinde Türk milleti kesin bir zafer elde ettikten ve Cumhuriyet kurulduktan sonra Atatürk'ü yerlere göklere sığdıramamıştır.
Bükemedikleri eli zorla öpmek zorunda kalmışlardır.
Bugünün, AKP'nin 15 yıldır iktidar olduğu sözüm ona istikrarlı Yeni Türkiye'si ise;
Liderleri bir işgal projesi olan Büyük İsrail hedefli Büyük Ortadoğu Projesi'nde misyon sahibi oldukları için,
Dinlerarası diyalog ve medeniyetler ittifakı gibi projelerle kendi Müslüman halkını Haçlı Batıya, misyonerlere altın tepside sunduğu için,
Şark Projesi hedefiyle, Anadolu'yu Müslüman Türklerden boşaltma, perde arkasında ise bu coğrafyayı Büyük İsrail'e hazırlama projesi olan AB'yi içine girilmesi gereken bir birlik, bir medeniyet projesi gördüğü için,
Türk askerinin başına çuval geçiren, terörist PYD'yi Türkiye'ye tercih eden ABD'yi hala stratejik müttefik gördüğü için,
Madenlerini, kamu kuruluşlarını, en güzel ve verimli arazilerini yabancılara haraç mezat verdiği için,
Kendi milli parasını basmayıp, ekonomisini dışarıdan aldığı borç paraya ve ecnebi akla muhtaç hale getirdiği için,
Askerini ABD'nin jandarması, İsrail'in koruması yaptığı için,
İstihbaratını ABD'ye endekslediği için,
Ülkemizin coğrafyasında Arz-ı Mev'ut hesapları güden İsrail'le, göz göre göre 9 vatandaşımızı hukuksuz bir şekilde katletmesine rağmen, hala dost olmaya devam ettiği için?
Ve daha bir çok nedenle en ufak bir itibara sahip değildir.
Dost ülkeleri düşman, düşmanları ise baş tacı eden bir zihniyetten daha başka ne beklenebilir?
Ülkeler, uyguladıkları milli ve tam bağımsız politikalarla, sahip oldukları ve onları yalnız bırakmayan sağlam dostlarıyla, onlarla kurdukları stratejik birlikteliklerle itibar sahibidirler.
Milli duruş budur.
Gelinen nokta, artık taşeronluğa hayır dememelerine rağmen bile yüzlerine kapanan kapılar olur.
AB'nin bir dediğini iki etmemenize ve hatta yıllarca jest üstüne jest yapmanıza rağmen, adam soykırım tasarısını meclisinde kabul eder ve seni katil ilan eder.
Sen mülteci anlaşması için 72 şartın 69'unu yerine getirirsin, adam sana zırnık yanaşmaz. Sıfır itibar?
Sen sana Kıbrıs Barış Harekatı'nda tek yardım eden dost Kaddafi'yi ABD'ye kurban eder, linç ettirirsin,
Sen dün kanka olduğun, ortak bakanlar kurulu toplantıları düzenlediğin, aile ziyaretleri yaptığın Esad'ı, ABD'nin ve İsrail'in menfaatleri için zalim Esed ilan edip, 600 bin kişinin katili olarak suçlar, onu yok etmek isteyenlere kol kanat gerersin,
ABD için yapmadığın kalmaz ama sen "PYD mi, Ben mi" dersin, ABD "PYD" der.
Bizim siyasilerimiz İslam dünyasını talan eden BOP'ta misyon sahibi olmalarına rağmen, bir de hilafet makamını göz diker ama derin bir uykuda olan Türk milleti dışında hiç kimseye sözünü geçiremez.
Çünkü düşmana diz çöktüren, el öptüren, dostları da senin etrafında kenetleyen milli duruştur, bu duruşla doğal olarak elde edilen itibardır.
Hem taşeronluk hem de itibar yan yana durmaz.
Sizler Müslümanların katıldığı rahmetli Muhammed Ali'nin cenazesine katılır, en üst düzeyde, tabutun üzerine Kabe örtüsü parçası koymak istersiniz, müsaade edilmez, Kur'an okumak istersiniz okutturulmaz.
Ama Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, ne başbakandır, ne bakan, Meclis içinde bir milletvekili bile değildir, Rusya parlamentosuna davet edilir ve 5 saat Milli Ekonomi Modeli'ni anlatır, ayakta alkışlanır, Türk düşmanı olarak bilinen Jirinovski bile "Ne mutlu Türküm diyene" der.
İşte itibar böyle bir şeydir. Ancak milli ve onurlu bir duruşla elde edilir.
Sizler ülkeniz ve milletiniz üzerindeki menfur küresel hesapları görür ve bunlara karşı güçlü bir devlet ve millet tablosu oluşturabilirseniz,
Milletinizi hiçbir ayrım yapmadan tek bilek tek yürek yapabilirseniz,
Dış politikada şahsi çıkarlar değil, devletin ve milletin çıkarları ön planda tutulursa?
İşte böyle bir devletin ve bu devletin başındaki liderin dünyanın her yerinde itibarı vardır ve yüksektir.
Milli Mücadele yıllarında Mustafa Kemal Atatürk hakkında "Asilerin başı" şeklinde manşet atan başta İngiliz olmak üzere Batı basını, Atatürk önderliğinde Türk milleti kesin bir zafer elde ettikten ve Cumhuriyet kurulduktan sonra Atatürk'ü yerlere göklere sığdıramamıştır.
Bükemedikleri eli zorla öpmek zorunda kalmışlardır.
Bugünün, AKP'nin 15 yıldır iktidar olduğu sözüm ona istikrarlı Yeni Türkiye'si ise;
Liderleri bir işgal projesi olan Büyük İsrail hedefli Büyük Ortadoğu Projesi'nde misyon sahibi oldukları için,
Dinlerarası diyalog ve medeniyetler ittifakı gibi projelerle kendi Müslüman halkını Haçlı Batıya, misyonerlere altın tepside sunduğu için,
Şark Projesi hedefiyle, Anadolu'yu Müslüman Türklerden boşaltma, perde arkasında ise bu coğrafyayı Büyük İsrail'e hazırlama projesi olan AB'yi içine girilmesi gereken bir birlik, bir medeniyet projesi gördüğü için,
Türk askerinin başına çuval geçiren, terörist PYD'yi Türkiye'ye tercih eden ABD'yi hala stratejik müttefik gördüğü için,
Madenlerini, kamu kuruluşlarını, en güzel ve verimli arazilerini yabancılara haraç mezat verdiği için,
Kendi milli parasını basmayıp, ekonomisini dışarıdan aldığı borç paraya ve ecnebi akla muhtaç hale getirdiği için,
Askerini ABD'nin jandarması, İsrail'in koruması yaptığı için,
İstihbaratını ABD'ye endekslediği için,
Ülkemizin coğrafyasında Arz-ı Mev'ut hesapları güden İsrail'le, göz göre göre 9 vatandaşımızı hukuksuz bir şekilde katletmesine rağmen, hala dost olmaya devam ettiği için?
Ve daha bir çok nedenle en ufak bir itibara sahip değildir.
Dost ülkeleri düşman, düşmanları ise baş tacı eden bir zihniyetten daha başka ne beklenebilir?
Ülkeler, uyguladıkları milli ve tam bağımsız politikalarla, sahip oldukları ve onları yalnız bırakmayan sağlam dostlarıyla, onlarla kurdukları stratejik birlikteliklerle itibar sahibidirler.
Milli duruş budur.
Gelinen nokta, artık taşeronluğa hayır dememelerine rağmen bile yüzlerine kapanan kapılar olur.
AB'nin bir dediğini iki etmemenize ve hatta yıllarca jest üstüne jest yapmanıza rağmen, adam soykırım tasarısını meclisinde kabul eder ve seni katil ilan eder.
Sen mülteci anlaşması için 72 şartın 69'unu yerine getirirsin, adam sana zırnık yanaşmaz. Sıfır itibar?
Sen sana Kıbrıs Barış Harekatı'nda tek yardım eden dost Kaddafi'yi ABD'ye kurban eder, linç ettirirsin,
Sen dün kanka olduğun, ortak bakanlar kurulu toplantıları düzenlediğin, aile ziyaretleri yaptığın Esad'ı, ABD'nin ve İsrail'in menfaatleri için zalim Esed ilan edip, 600 bin kişinin katili olarak suçlar, onu yok etmek isteyenlere kol kanat gerersin,
ABD için yapmadığın kalmaz ama sen "PYD mi, Ben mi" dersin, ABD "PYD" der.
Bizim siyasilerimiz İslam dünyasını talan eden BOP'ta misyon sahibi olmalarına rağmen, bir de hilafet makamını göz diker ama derin bir uykuda olan Türk milleti dışında hiç kimseye sözünü geçiremez.
Çünkü düşmana diz çöktüren, el öptüren, dostları da senin etrafında kenetleyen milli duruştur, bu duruşla doğal olarak elde edilen itibardır.
Hem taşeronluk hem de itibar yan yana durmaz.
Sizler Müslümanların katıldığı rahmetli Muhammed Ali'nin cenazesine katılır, en üst düzeyde, tabutun üzerine Kabe örtüsü parçası koymak istersiniz, müsaade edilmez, Kur'an okumak istersiniz okutturulmaz.
Ama Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş, ne başbakandır, ne bakan, Meclis içinde bir milletvekili bile değildir, Rusya parlamentosuna davet edilir ve 5 saat Milli Ekonomi Modeli'ni anlatır, ayakta alkışlanır, Türk düşmanı olarak bilinen Jirinovski bile "Ne mutlu Türküm diyene" der.
İşte itibar böyle bir şeydir. Ancak milli ve onurlu bir duruşla elde edilir.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024