Kıbrıs Güney Rum Kesimi'nin meclisi geçtiğimiz Cuma günü yaptığı oylamayla, 1950 Enosis Referandumu'nun yıldönümünün Güney Kıbrıs'taki okullarda etkinliklerle anılmasını öngören tasarıyı kabul etti.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) yetkilileri bu kararı kınadılar ve tepki gösterdiler.
Kabul edilen öneriyi, ELAM partisi gündeme getirdi. ELAM partisi Yunanistan'daki aşırı milliyetçi olan Altın Şafak örgütünün Kıbrıs'taki uzantısı ve 56 sandalyeli Rum meclisinde 2 vekille temsil ediliyor.
Buradan anlaşılıyor ki, her ne kadar 2 vekille temsil edilen bir parti gündeme getirmiş olsa da, Enosis ruhu Rum kesiminde sürekli diri tutuluyor ve 1950'lerde olan bir referandumu 67 yıl sonra kutlama kararı alabiliyorlar.
Enosis referandumu, Başpiskopos Makarios'un 1950 yılında göreve gelmesinin ardından yapılmış, Rumların yüzde 96'sı Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanmasına destek vermişti.
Kıbrıs'ta Türklere yönelik katliamların temel nedeni de bu Enosis ruhuydu. Bu anlayış, Kıbrıs adasında bir tek Türk'ün dahi yaşamamasını baz almaktadır.
Enosis, "birleşme" anlamına gelmektedir. Yunanistan ve Kıbrıs Rumları arasında benimsenen Enosis, Megalo İdea düşüncesinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Enosis 1930'lu yıllarda Birleşik Krallık idaresinde bulunan Kıbrıs adasının Yunanistan'a bağlanması anlamında kullanılmıştır. "Enosis" terimi, Balkan Savaşları'nda, Girit'in Yunanistan Krallığı'na ilhakı sırasında da kullanılmıştır.
1960 yılında yapılan bir anlaşma ile Türkiye, İngiltere ve Yunanistan'ın garantörlüğü altında bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu. Enosis genel olarak bu duruma göre uluslararası hukuka aykırı bir siyasi tutum olarak değerlendirilmektedir.
Biraz da KKTC'li yetkililerin Rum meclisinin bu kararına olan tepkilerini dile getirelim.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs müzakerelerinde artık son aşamaya gelindiği ve siyasi düzeyde 5'li konferansın ikincisinin planlandığı bir ortamda, Güney Kıbrıs meclisinde alınabilen bu kararla "Enosis"in hala gündemde tutulmasının kabul edilebilecek bir davranış olmadığını belirtti.
Akıncı, "19 oyla da olsa alınan bu meclis kararı, Kıbrıs'ta çözüm çabalarına ciddi bir darbe niteliğindedir. Rum gençlerine verilen çok tehlikeli bir mesaj niteliğindeki bu karar, Kıbrıs Türk halkında zaten var olan güvensizliğin daha da artmasından başka bir işe yaramayacaktır" ifadelerini kullandı.
Rum meclisinin Enosis kararının hafife alınacak bir konu olmadığını belirten Akıncı, Rum lider Nikos Anastasiadis'e kararın düzeltilmesi için Perşembe gününe kadar süre tanıdı.
KKTC Cumhuriyet Meclisi de ortak bir deklarasyon yayınlayarak, Rum meclisinin aldığı Enosis oylamasının okullarda kutlanması kararını kınadı. Deklarasyonda, Enosis'in Rum tarafınca gündeme getirilmesinin çözüm çabalarına aykırı bir yaklaşım olduğu vurgulandı ve bunun ileride telafisi mümkün olmayacak sonuçlar doğuracağına dikkat çekildi.
KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün de, Rum temsilciler meclisinin Enosis'in Rum okullarında kutlanması yönünde aldığı kararın, Kıbrıs konusunda sürdürülmeye çalışılan müzakere sürecine indirilen en ağır darbe olduğunu söyledi.
Özgürgün, Rum meclisinin bu kararının, Rum-Yunan ikilisinin 1968'den beri sürdürülen müzakerelerin hiçbir sürecinde Kıbrıs'ta iki halkın eşitliğine dayalı bir federal çözüm niyeti taşımadığını anlamayanlara ya da anlamak istemeyenlere bir kez daha net bir biçimde gösterdiğini kaydetti.
KKTC Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa milletvekili Ersin Tatar söz konusu karara tepki göstererek, "Bu olay basite alınamaz ve geçiştirilemez. Sayın Akıncı artık gerçekçi davranmalıdır. Bunlara rağmen sessiz kalmak, gereken adımları atmamak Kıbrıs Türk halkına yapılabilecek en büyük kötülüktür" dedi.
Rum lider Anastasiadis, KKTC'den gelen bu tepkilere yönelik yaptığı yazılı açıklamada ise, Rum meclisinin aldığı kararı Kıbrıs Türk tarafınca gösterilmeye çalışıldığı gibi 'politika değişikliği' olarak algılanamayacağını belirterek, kararı, 'tarihi bir olguya basit bir atıf' olarak değerlendirdi.
Sonuç; Kıbrıslı Rumlar, her ne kadar müzakerelere katılıp da Türklerin de içinde bulunduğu "Birleşik Kıbrıs"a evet diyecekmiş gibi pazarlık yapsalar da, arka planda Enosis ruhunu hiçbir zaman kaybetmediler. Türkiye'nin garantörlüğünün devre dışı kaldığı, Türk askerinin çekildiği Birleşik Kıbrıs, Kıbrıs Türk'ünün tamamen sonu demektir. 1974 öncesi yaşanan katliamların artarak yaşanması demektir.
KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün'ün ifade ettiği gibi, Kıbrıslı Rumlar Kıbrıs'ta asla iki halkın eşitliğine dayalı bir federal çözüm niyeti taşımamaktadır.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) yetkilileri bu kararı kınadılar ve tepki gösterdiler.
Kabul edilen öneriyi, ELAM partisi gündeme getirdi. ELAM partisi Yunanistan'daki aşırı milliyetçi olan Altın Şafak örgütünün Kıbrıs'taki uzantısı ve 56 sandalyeli Rum meclisinde 2 vekille temsil ediliyor.
Buradan anlaşılıyor ki, her ne kadar 2 vekille temsil edilen bir parti gündeme getirmiş olsa da, Enosis ruhu Rum kesiminde sürekli diri tutuluyor ve 1950'lerde olan bir referandumu 67 yıl sonra kutlama kararı alabiliyorlar.
Enosis referandumu, Başpiskopos Makarios'un 1950 yılında göreve gelmesinin ardından yapılmış, Rumların yüzde 96'sı Kıbrıs'ın Yunanistan'a bağlanmasına destek vermişti.
Kıbrıs'ta Türklere yönelik katliamların temel nedeni de bu Enosis ruhuydu. Bu anlayış, Kıbrıs adasında bir tek Türk'ün dahi yaşamamasını baz almaktadır.
Enosis, "birleşme" anlamına gelmektedir. Yunanistan ve Kıbrıs Rumları arasında benimsenen Enosis, Megalo İdea düşüncesinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Enosis 1930'lu yıllarda Birleşik Krallık idaresinde bulunan Kıbrıs adasının Yunanistan'a bağlanması anlamında kullanılmıştır. "Enosis" terimi, Balkan Savaşları'nda, Girit'in Yunanistan Krallığı'na ilhakı sırasında da kullanılmıştır.
1960 yılında yapılan bir anlaşma ile Türkiye, İngiltere ve Yunanistan'ın garantörlüğü altında bağımsız Kıbrıs Cumhuriyeti kuruldu. Enosis genel olarak bu duruma göre uluslararası hukuka aykırı bir siyasi tutum olarak değerlendirilmektedir.
Biraz da KKTC'li yetkililerin Rum meclisinin bu kararına olan tepkilerini dile getirelim.
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Kıbrıs müzakerelerinde artık son aşamaya gelindiği ve siyasi düzeyde 5'li konferansın ikincisinin planlandığı bir ortamda, Güney Kıbrıs meclisinde alınabilen bu kararla "Enosis"in hala gündemde tutulmasının kabul edilebilecek bir davranış olmadığını belirtti.
Akıncı, "19 oyla da olsa alınan bu meclis kararı, Kıbrıs'ta çözüm çabalarına ciddi bir darbe niteliğindedir. Rum gençlerine verilen çok tehlikeli bir mesaj niteliğindeki bu karar, Kıbrıs Türk halkında zaten var olan güvensizliğin daha da artmasından başka bir işe yaramayacaktır" ifadelerini kullandı.
Rum meclisinin Enosis kararının hafife alınacak bir konu olmadığını belirten Akıncı, Rum lider Nikos Anastasiadis'e kararın düzeltilmesi için Perşembe gününe kadar süre tanıdı.
KKTC Cumhuriyet Meclisi de ortak bir deklarasyon yayınlayarak, Rum meclisinin aldığı Enosis oylamasının okullarda kutlanması kararını kınadı. Deklarasyonda, Enosis'in Rum tarafınca gündeme getirilmesinin çözüm çabalarına aykırı bir yaklaşım olduğu vurgulandı ve bunun ileride telafisi mümkün olmayacak sonuçlar doğuracağına dikkat çekildi.
KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün de, Rum temsilciler meclisinin Enosis'in Rum okullarında kutlanması yönünde aldığı kararın, Kıbrıs konusunda sürdürülmeye çalışılan müzakere sürecine indirilen en ağır darbe olduğunu söyledi.
Özgürgün, Rum meclisinin bu kararının, Rum-Yunan ikilisinin 1968'den beri sürdürülen müzakerelerin hiçbir sürecinde Kıbrıs'ta iki halkın eşitliğine dayalı bir federal çözüm niyeti taşımadığını anlamayanlara ya da anlamak istemeyenlere bir kez daha net bir biçimde gösterdiğini kaydetti.
KKTC Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa milletvekili Ersin Tatar söz konusu karara tepki göstererek, "Bu olay basite alınamaz ve geçiştirilemez. Sayın Akıncı artık gerçekçi davranmalıdır. Bunlara rağmen sessiz kalmak, gereken adımları atmamak Kıbrıs Türk halkına yapılabilecek en büyük kötülüktür" dedi.
Rum lider Anastasiadis, KKTC'den gelen bu tepkilere yönelik yaptığı yazılı açıklamada ise, Rum meclisinin aldığı kararı Kıbrıs Türk tarafınca gösterilmeye çalışıldığı gibi 'politika değişikliği' olarak algılanamayacağını belirterek, kararı, 'tarihi bir olguya basit bir atıf' olarak değerlendirdi.
Sonuç; Kıbrıslı Rumlar, her ne kadar müzakerelere katılıp da Türklerin de içinde bulunduğu "Birleşik Kıbrıs"a evet diyecekmiş gibi pazarlık yapsalar da, arka planda Enosis ruhunu hiçbir zaman kaybetmediler. Türkiye'nin garantörlüğünün devre dışı kaldığı, Türk askerinin çekildiği Birleşik Kıbrıs, Kıbrıs Türk'ünün tamamen sonu demektir. 1974 öncesi yaşanan katliamların artarak yaşanması demektir.
KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün'ün ifade ettiği gibi, Kıbrıslı Rumlar Kıbrıs'ta asla iki halkın eşitliğine dayalı bir federal çözüm niyeti taşımamaktadır.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Türkiye ekonomisi böyle gitmez! / 17.04.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024
- Sevgiliye vuslatın 4. yıl dönümü / 16.04.2024
- İngiliz gazetesinden Türk siyasetine ayar! / 09.04.2024
- ‘Boş tencerenin yıkamayacağı iktidar yoktur’ / 06.04.2024
- Seçimde katmerli adaletsizlik / 05.04.2024
- BTP oylarını artırdı / 03.04.2024
- Sandıktan ‘çözüm’ değil, ‘tepki’ çıktı / 02.04.2024
- Bu yerel seçimlerde değişime kapı açılacak! / 30.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 29.03.2024
- “Oyları böleceğiz, vatanı böldürmeyeceğiz” / 27.03.2024