Artan fiyatlar, geliri gerçek enflasyon karşısında sürekli eriyen vatandaşları perişan etmeye devam ediyor. En temel gıda harcamalarını bile kredi kartıyla yapan vatandaşlar, aylık kredi kartı ekstrelerine baktıklarında büyük bir şokla karşılaşıyorlar.
"Her zaman aldığımız gibi temel ihtiyaçlarımızı alıyoruz, ekstredeki bu acayip meblağ nedir böyle?" diye kara kara düşünüyorlar.
Vatandaşların harcamalarında gıdanın payı belirgin bir şekilde yükseliyor.
Bu fahiş artışın sebebini Birleşik Kamu-İş sendikasının yaptığı mutfak enflasyonu çalışması net olarak gözler önüne seriyor.
Halkın en fazla tükettiği; ekmek, pirinç, un, bulgur, makarna, et ve balık, süt ve süt ürünleri, bakliyat ürünleri gibi vatandaşların en temel gıda ürünlerinden oluşan 64 gıda maddesi üzerinden yapılan çalışmaya göre, Mayıs 2022 itibarıyla gıda fiyatları yıllık yüzde 159.6 artış gösterdi. Bunun anlamı şu: Geçen sene Mayıs 2021'de 100 TL'ye yaptığımız market alışverişini, bu yıl 260 TL'ye yapabiliyoruz.
Vatandaşların geliri elbette ki bu oranda artmadı, eğer artsaydı bu artışı hissetmeyecekti. Gelir, fahiş artışların karşısında eridiği için vatandaşlar doğal olarak aldıkları ürünleri azaltma yoluna gidiyor.
Birleşik Kamu-İş'in çalışmasında özellikle sebze ve meyve fiyatlarındaki artış dikkat çekiyor. Meyve fiyatlarındaki yıllık artış yüzde 243, sebze de ise yüzde 422.4… Vatandaşlar artık meyve ve sebzeyi tane ile alıyor veya uzaktan seyredip geçiyor.
Ülkemizdeki gıda fiyatlarındaki artış gündeme geldiğinde hükümet yetkilileri ya dünyada da fiyatlar yükseliyor söylemini kullanıyorlar, ya da kendileri dışındakileri suçlayarak topu taca atmaya çalışıyorlar.
Doğru, pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı sebebiyle dünya genelinde gıda fiyatlarında bir artış var ama asla Türkiye'deki bu astronomik artış gibi değil.
G20 ülkeleri içinde gıda enflasyonunun şampiyonu Türkiye; hem de resmi verilere göre… Bir de daha gerçekçi olan ENAG'ın ya da Birleşik Kamu-İş'in verilerini baz alsak açık ara öndeyiz!
G20 ülkeleriyle mukayese yapılırken bizdeki gıda enflasyonunda Mart ayı rakamı yani yüzde 70 oranı dikkate alınmış, halbuki TÜİK'in açıkladığı Nisan ayı gıda enflasyonu yüzde 89.1'e yükseldi.
Bizde gıda fiyatları bu kadar artmışken diğer ülkelerde durum ne? Rusya, Meksika ve Brezilya gibi ülkelerde yüzde 10-20 civarı, Fransa ve İtalya'da yüzde 2.5, Doğu Avrupa ve Baltık ülkelerinde yüzde 10 civarı… ABD'de hububat fiyat endeksi ise Nisan ayında yüzde 10.8'e ulaştı.
Dünya küresel bazı sorunlarla uğraşırken, bizde gıda fiyatlarındaki artışa, siyasilerin iş bilmezliği ve uyguladıkları yanlış politikalar da ekleniyor.
Tarım politikalarındaki yanlışlıkları değişik örneklerle anlatmaya çalışıyoruz, bu sefer de sarımsak üreticilerinin ifadeleriyle anlatmaya çalışalım.
Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer Aksaray sarımsak üreticilerinin sorunlarını dinledi bakın neler söylüyorlar:
* "Geçen yıl 2 bin 400 lira olan gübrenin fiyatı bu yıl 15 bin liraya, 6 lira olan akaryakıtın ise 22 bin liraya çıktı."
* "Maliyet artışına rağmen fiyatı uygun tutsak da satış yapamıyoruz. Ürün elimizde kalıyor. Beyaz altın denilen sarımsak adeta anamızı ağlattı."
* "Tarım politikamız yok. Üreten ile tüketen hep kaybeden."
* "İthal Sarımsak üretim yeterli iken getirilmemeli. Hatta yetkililer üretim fazla olduğunda ihracatın yolunu açmalarını istiyoruz."
* "Bakanlıkta tarımdan anlayan da yok. Buğdayı yurtdışından 7 bin liraya getiriyorlar. Yerli üreticiye ise 3 bin lira veriyorlar. Arada kalan 4 bin liranın 2-3 bin lirası üreticiye verilse zaten buğday üretimi diye bir sorun kalmaz. Bizimkiler, elin Ukraynalı çiftçisini destekleyip kendi çiftçilerini öldürüyor."
* "Bir zamanlar ayçiçeği konusunda da benzer bir uygulama yapıldı. Bizden 900 liraya ayçiçeği aldıkları yıl yurtdışından 2 bin 100 liraya ayçiçeği getirdiler. Bir zamanlar ihraç ettiğimiz nohut ve mercimek de Kanada ve Meksika'dan geliyor."
Çiftçi yaşadıklarını anlatıyor. Durum buyken, siyasiler sorumluluk konusunda topu taca atmanın gayreti içindeler.
Dün TBMM'deki grup toplantısında ekonomideki kötü gidişata değinen Cumhur İttifakı'nın ortağı MHP Genel Başkanı Bahçeli, "Türkiye'yi ekonomik olarak zora sokan, alım gücünü zayıflatan planın geri planında mihraklar vardır ve açıkça meydandadır. FETÖ, bu kumpasın tam ortasında bulunan bir maşadır" dedi.
FETÖ birçok kumpasın içinde olabilir ama bugün artan fiyatların suçunu FETÖ'ye yüklemek, hükümetin uyguladığı yanlış politikaları örtmek amaçlıdır.
Finansın dolara, üretim ve ihracatın da ithalata bağımlı hale getirilmesiyle FETÖ'nün ne alakası var? Sizin resmi kurumunuz TÜİK diyor ki üretici enflasyonu yüzde 122. Yani fiyat artışlarının sebebi FETÖ değil, maliyetlerdeki artış.
Siyaset kurnazlığı şu: Eğer fiyat artışlarında maliyetlerdeki artışı kabullenseler, bu maliyetleri aşağıya düşürmek için uyguladıkları bağımlı politikaları değiştirmek zorunda kalacaklar. FETÖ'yü ya da dış mihrakları suçladıkları zaman kendilerini mağdur pozisyonuna çekmiş oluyorlar, sorumluluklarını da bir kenara koyuyorlar.
Millet olarak bizler bu tür siyaset anlayışına pirim vermeye devam edersek, kredi kartı ekstrelerinde şok yaşamaya, gıda ürünlerini uzaktan bakmaya daha çok devam ederiz. Tabii ki bu böyle devam etmez, gün gelir o raflarda gıda bulamayız, gıda satacak market bulamayız.
Mevzu Ekonomi programında konuşan Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş'ın şu cümlelerini tekrar hatırlayalım:
"Bütün dünya, 'Gıda krizi geliyor' diye konuşuyor. Nedir bu gıda krizi? Bu gıda krizi çiftçinin ihtiyacı olan parayı çiftçiye vermemektir. Bu parayı alamayan çiftçinin yeterli üretim yapamamasıdır. Kriz dediğin budur. Verirsin parayı çiftçiye kriz çözülür. Twitte bunu yazdım bir tane gencimiz altına, 'Biz çiftçiye niye para veriyoruz' diye cevap vermiş. Ben de, 'Sen verme git domatesi 40 liraya, biberi 60 liraya al. Madem vermek istemiyorsun o zaman buna katlan' dedim. Biz çiftçiyi desteklersek, esnafı desteklersek, işçiyi desteklersek bu ekonominin çarkı rahat bir şekilde dönecektir."
Tek çözüm Prof. Dr. Haydar Baş'ın Milli Ekonomi Modeli… Bu eşsiz modeli uygulayacak olan BTP'ye acilen fırsat verilmelidir.
- Ortadoğu yeni bir savaşa mı hazırlanıyor? / 13.06.2025
- Ekonomik sıkıntılar nüfus krizini tetikliyor / 12.06.2025
- Atatürk’ün Müslümanlığı hepinize nal toplatır / 11.06.2025
- Suçlar, 10. Yargı Paketi ile önlenebilir mi? / 05.06.2025
- Mücadele enflasyonla mı, vatandaşla mı? / 04.06.2025
- “Cezasızlık algısı” iktidara yakın olanlarda var! / 03.06.2025
- Yüksek faizle üretim ekonomisi olmaz, işsizlik azalmaz! / 31.05.2025
- ‘Anayasanın hangi maddesi?’ dendiğinde İmralı’dan ses geliyor / 30.05.2025
- Siyasetin gündemi farklı, milletin gündemi farklı... / 29.05.2025