Başbakan Davutoğlu AKP grup toplantısında yaptığı konuşmada, "kimse kriz beklentisi içinde olmasın" diyerek dolar kurundaki artışın dünyadaki dalgalanmanın bir yansıması olduğunu ifade etti. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de dolar kurunun yüksekliğinin faydalı olduğundan bahsetmişti.Öncelikle Sayın Başbakanımızın ve de bakanımızın yaptıkları bu yorumların millet adına olmadığını ve olamayacağını ifade edelim. Neden mi?"Kriz", göreceli bir kavramdır; kimisine göre her şey güllük gülistanlık olabilir, bir eli yağda bir eli balda olabilir, paralar artık kasalara sığmadığı için ayakkabı kutularına konuluyor olabilir ama vatandaşların yüzde 90'dan fazlasının, geliri giderini karşılamadığı için en temel ihtiyaçlarını bile borç alarak karşılamaya çalıştığı bir ülkede kriz zaten vardır. Her zaman ifade ediyoruz, önemine binaen de tekrar ediyoruz; Başbakan'ın kriz yoktur dediği Türkiye'de, vatandaşların sadece ihtiyaçlarını karşılamak için bankalardan aldıkları tüketici kredisi borçları 357 milyar liraya ulaştı. Üretim için alınan borçlar bundan kat kat fazla? Peki, bu borçlar ödenebiliyor mu? Elbette ki hayır? 19 milyon hane olan Türkiye'de 20 milyondan fazla icra dosyası var. Ülkenin en yoğun çalışan kurumları icra daireleri?Çalışarak, alın teri dökerek para kazanmaya çalışanların hiçbirisi gidişattan memnun değil, günlerini kurtarmaya çalışıyorlar, kurtaramıyorlar; borçlar ve icralar sebebiyle yarını hiç düşünemiyorlar. Yani gelecekten endişe duymayı bırak, gelecek görmüyorlar.Sayın Davutoğlu, kimsenin kriz beklentisi yok, milletin çoğunluğu zaten her gün kriz içinde, sizin iktidarınızda hiç krizden çıkmadı ki?Diyeceksiniz ki, neden o zaman AKP'yi iktidara getiriyorlar? Çünkü yaşadıkları kriz sebebiyle sağlıklı düşünme melekelerini kaybetmişler, kendilerine basın ve medya yoluyla oynanan en basit tiyatrolara aldanıyorlar, bir poşet erzaka, bir torba kömüre tav olacak kadar da yokluk yaşıyorlar. Millet adeta efsunlanmış gibi?Davutoğlu'nun bahsettiği, dolar kurundaki artışın nedeni olarak ifade ettiği "dünyadaki dalgalanmalar" bahanesi doğru? Türkiye'de dolar, Cumhurbaşkanı'nın, herhangi bir siyasi iradenin ya da Türkiye'deki yerli para piyasalarının kararıyla ve adımlarıyla değişmiyor.Son yaşanan hadiselerde bunun böyle olduğunu net bir şekilde gördük. Dolar kurunun yükselişindeki neden olarak ifade edilen Erdoğan-Başçı gerginliği tatlıya bağlanmasına rağmen dolar kuru hala yükseklerde?Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş'ın sık sık ifade ettiği gibi, Türkiye'de finansın kontrolü tamamen yabancıların elinde; yerli para bile dışarıdan alınan sendikasyon kredilerinin karşılığı, emek ve üretimin karşılığı değil?Doları ülkemize kim pompalıyorsa, dolar kurunu o belirliyor.Davutoğlu'nun bahanesi doğru ama dışarıdaki dalgalamaların ülkemizdeki piyasaları etkilemesine neden olan bütün icraatlara da AKP hükümeti imza attı.Milli üretimimiz ve emeğimiz karşılığında senyoraj gelirimizi kullanmayan, 13 yıldan bu yana dışarıdan aldığı borç paranın karşılığı paramızı devreye koyan siyasi irade AKP hükümetidir. Bu da yetmedi, doları dalgalı hale getirerek dolar kurunun belirlenmesini bize para satanlara devreden de yine AKP hükümetidir.Bu sebeple dışarıdaki piyasalar hapşırırsa, Türkiye piyasaları zatürree oluyor.Çözüm ise Prof. Dr. Haydar Baş'ın tavsiyesidir; milli emek ve üretimin karşılığı kendi paranı devreye koyacaksın, doları sabit kura çevireceksin. Daha detaylı çözüm ise zaten Milli Ekonomi Modeli'nin tümüyle uygulanması?Gelelim Maliye Bakanı'nın, "yüksek kur faydalı" açıklamasına?Ülkenin dolar borcu var, ülkeye zararlı; vatandaşın dolar borcu vatandaşa zararlı; ithalat yapanlar için zararlı; ihracatçı ise hammaddesini, ara ürününü dolarla alıyor, finansını dolara endeksli karşılıyorsa zararlı?Ülke ekonomisinin ülkeye giren milyarlarca dolarlık borçla döndürülmeye çalışıldığı dikkate alındığında fayda elde ettiğini söyleyenler için bile gerçekte zararlı?Yüksek kur, daha az bir dolarla daha fazla emeğin sömürülmesi anlamına gelmektedir.AKP'nin yıllarca övünerek sürdürdüğü düşük kur, yüksek faiz politikasında ise bu sefer dolarla değil, faizle sömürü yapılmaktaydı. Çevir kazı yanmasın misali?Artık bu sömürü politikalarına mahkum değiliz, acilen uyanmamız lazım.Önümüzdeki Pazar, İstanbul Grand Cevahir Kongre Merkezi'nde yapılacak 9. Uluslar arası Milli Ekonomi Modeli Kongresi inşallah millet olarak uyanmamız için bir milat olur.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Şimşek’in programı vatandaşa zarar! / 25.05.2024
- Dünya savaşa sürükleniyor Türkiye ne yapmalı? / 24.05.2024
- Reisi’nin ölümü ve dünyayı bekleyen tehlike / 22.05.2024
- Yapay zeka ve Vatandaşlık Maaşı / 21.05.2024
- Türkiye de Gazze gibi işgal hedefinde! / 18.05.2024
- Enflasyonda hayal başka, gerçek başka! / 17.05.2024
- Kamu tasarrufu israf edenden talep edilmeli / 15.05.2024
- Kamuda tasarruf: Ekonomik iflasın göstergesi / 14.05.2024
- ABD’de başkanın dediğini danışman yalanlıyor / 11.05.2024
- Mayıstan sonra enflasyon düşer mi? / 10.05.2024
- Dünya savaşa sürükleniyor Türkiye ne yapmalı? / 24.05.2024
- Reisi’nin ölümü ve dünyayı bekleyen tehlike / 22.05.2024
- Yapay zeka ve Vatandaşlık Maaşı / 21.05.2024
- Türkiye de Gazze gibi işgal hedefinde! / 18.05.2024
- Enflasyonda hayal başka, gerçek başka! / 17.05.2024
- Kamu tasarrufu israf edenden talep edilmeli / 15.05.2024
- Kamuda tasarruf: Ekonomik iflasın göstergesi / 14.05.2024
- ABD’de başkanın dediğini danışman yalanlıyor / 11.05.2024
- Mayıstan sonra enflasyon düşer mi? / 10.05.2024