Kul olmak

Bir insan her şeyden önce kuldur. Vali de olsa, başbakan da olsa, öğretmen de olsa, çöpçü de olsa, çaycı da olsa insan önce kuldur. Kimin kulu? Allah'ın (c.c). Kulluk nedir? Nasıl yapılır?"Kulluğun iki temel esası mevcuttur. Birincisi Allah'ı bilmek. İkincisi de, O'na layıkıyla ibadet etmektir. Bu husus da, Veda Hutbesi'nde şu cümle ile vurgulanmıştır; "Allah'tan korkmanızı, O'na itaat etmenizi vasiyet ederim"?* Kulluk, Allah-u Teala'ya teslimiyet ve itaat olduğuna göre, mahlukat, her cins, her şekli ve her haliyle kuldur. Mühim olan, insanın bu teslimiyetin şuurunda olarak, fani varlıklara değil, ibadet edilmeye layık olana kul olmasıdır. İbadete layık olan şüphesiz ki Allah'tır? * Kulluk mantığı, Allah'a iman ve hesap verme gerçeği üzerine oturtulmuştur. Kulluk, Allah'a yönelmenin, itaat edip teslimiyet göstermenin ve bu hususta bütün görevleri yerine getirmenin genel adıdır? (Prof. Dr. Haydar Baş İslam Ve Mevlana s: 219)Bizler bu kulluk şuurundan uzaklaştığımız, arzu ve isteklerimizi ve maddeyi adeta birer put yapıp, onlara kulluk ettiğimiz için hem iç dünyamız, hem dış dünyamız hem de içinde yaşadığımız toplum bir türlü huzura kavuşmadı. Hürriyeti Allah'a kullukta araması gereken insan, onu madde de aradı ve maddenin esiri oldu, kulu oldu. Kendi, kendine esir olmuş, hürriyetini kaybetmiş insanları da, Allah'a isyan eden toplumlar, devletler almış, kendine kul, köle yapmışlar. Bugün İslam coğrafyasında yaşananlar bunun ispatıdır. Prof. Dr. Haydar Baş hocamın tarifi ile;   "Akıp giden zamanla birlikte esaretin gittikçe çoğalan ve gelişen türleri göze çarpmaktadır. Elleri zincirli, ayakları prangalı insanlara rastlamak eskisi kadar mümkün değildir. Fakat bu, her yanda hürriyetin insanlar üzerine sağanak, sağanak boşaldığı anlamına gelmez. Çünkü artık prangalanan düşünce ve zihinler, istila ve işgal edilen gönül ve ruh dünyalarıdır?" (İman ve İnsan s:234)Fert ve toplum olarak bir acizlik yaşıyoruz. Güç ve kudret sahibi yalnız Allah'tır diyoruz. Peki neden kendi paramızı basamıyoruz? ABD müsaade etmez!Güç ve kudret sahibi Allah'tır diyoruz. Adamlar bizim mallarımıza her türlü gümrüğü koyuyor, kendi malı gümrüksüz piyasanı kaplıyor. Yahu onlar güçlü!Sağ-sol çatışmalarının, darbelerin, PKK'nın vs. ülkemizdeki bütün huzursuzlukların kaynağının ABD, AB, İsrail olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama hala onlara gülümsüyor, teslimiyet gösteriyoruz. Neden? Topları var, uçakları var, uyduları var vs. ama güç ve kudret sahibi Allah demiştin. Veya namaz kıldırmıyorlar, başörtüsü taktırmıyorlar, oruç tutmamıza izin vermiyorlar, hor görüyorlar vs. Hep birilerini itham ederek, kendimizi tatmin ediyoruz veya kandırıyoruz. Eğer biz kulluğun şuuruna erip, tek güç ve kudret sahibi Allah'a yönelseydik bak senin önünde duran olabilir miydi?"Kuvvetliden korkmak ve onun yanında olmak beşeri bir zafiyettir. Halbuki hak, haklınındır. Kuvvetli, kuvveti ne olursa olsun haksız olduğu müddetçe ehl-i hak ve ehl-i basiret yanında zayıftır, acizdir. Bu hak ölçüyü korumak lazımdır. (Prof. Dr. Haydar Baş İslam ve Mevlana s:221)İşte bu zaafiyetlerden kurtulmak için kulluğa adım atıp, sadıklarla beraber olmalıyız. Gerçek güçlü biziz. Yapmamız gereken bu esaret zincirlerimizi kırıp hürriyete kavuşmamızdır. İşte bu bağlamda peşinden gittiğin, destek olduğun, idareni teslim ettiğin liderin veya rehberinde çok önemlidir. Eğer senin rehberin arzu ve isteklerine uymuş, dünyalık hevesler peşinde koşan, makam, mevki kovalayan biri ise seni bu dünyada köleliğe mahkum ettiği gibi ahirette de ebedi hüsrana götürecektir, unutma. "Hak ve hürriyetleri kendi nefsinde yaşayamayan insan, onları başkalarına vaat edemez. İstese de veremez. Ancak kulluk yoluyla hürriyete kavuşan insan, hak ve hürriyetleri verme ve bunların emniyetini sağlama hususunda başarılı olabilir. Nefsine mağlup olmak suretiyle en büyük esaret içinde bulunan insan ne hak verebilir, ne de hürriyeti kurulayabilir." (İslam ve Mevlana s:219)