İtlaf edilen kanatlıların parasını devlet ödüyor Bilindiği kadarıyla bu hastalığın çıkışından bu yana Devlet bütçesinde toplanan kanatlıların ödenmesi için, yaklaşık olarak 7 trilyon kadar bir bedel ayrılmış bulunmaktadır. Bu ek ödemeyle alınan ve itlaf olan kanatlıların ücreti ödenmektedir veya ödenecektir. Göçmen kuşların geçiş yolu da Türkiye üzerinden Kuzeyden Güneye daha sıcak bölgelere olmaktadır. O bakımdan Türkiye'de risk daima mevcut olacaktır. Bu risk özellikle bazı sezonların bitişi-başlangıcı ve geçiş zamanlarında olmaktadır. Onun için Türkiye daima müteyakkız olmalıdır. Şimdi bu Kuş Gribi'nin daha kolay anlaşılabilmesi için, konuyu sırayla Soru-Cevap şeklinde ele alalım! Türkiye'nin bir de bataklıklar ve göller bölgeleri vardır. Onlar göçmen kuşların konak yerleri olduğundan dolayı hassas bölgelerdir. Mesela Manyas-İznik-Sapanca Tuz Gölü ve benzeri kısımların etrafındaki meskun bölgelerde çok dikkatli olunmalıdır. Bunun yanında Hazar Gölü de hassas bölgelerin başında gelmektedir. Oradan kuşlar özellikle Doğu kesimlerine kolayca gelebilmektedir. Nitekim de bu ölümcül vakalar buralarda patlak verdi. Şu andaki hassas bölgelerimiz Şu anda hassas bölgelerimizin başında: Ağrı-Erzurum-Iğdır-Doğu Beyazıt-Van ve o bölgelerdeki diğer kesimlerimizde vakalar ihbar edilmektedir. Tabii ki bunların hepsinin kuş gribi olduğu düşünülemez. Ancak hastalananlar bir nevi panik içinde olmaktadırlar. Bunun önü ancak çok soğukkanlı ve güven verici tedbirlerle alınabilir. Ancak zamanla ülkemizin her tarafından kuş gribi ihbarları gelmeye başladı. Böylece önce 12, sonra da daha fazla vilayetimizde bu hastalıktan virüs taşıyanlar teşhis edildi. Bu rakamların için İstanbul, Ankara Bursa ve diğer bazı büyük şehirlerimiz de dahil oldu. Vakalar gittikçe çoğalmaktadır. Ancak hasta olanlarda da iyileşmeler husule gelmektedir. Bu durum ise sevindirici olmaktadır. Aslında bu Kuş gribi virüsü ülkemizde belki de yüzyıllarca mevcuttur. Ancak sadece tavuklarda o da hafif olarak seyrediyordu. Belki de doğru dürüst tanısı da konulamıyordu. Üstelik Dünya için de bu durum yeni değildir. Ancak insanlara da geçince ve ölümler olunca dünya bunun üzeri ne titizlikle eğilmeye başladı ve şimdi de çok tehlikeli hastalıklar sınıfına geçti. Yüzlerce yıllık hastalığın bazı özellikleri Kuş gribi kanatlı hayvanlarda-kuşlarda görülen özel bir virüs hastalığıdır. Kuş gribi, normal olarak sadece kanatlı kümes hayvanlarında görülen ve nadiren domuzlara da sıçrayabilen bulaşıcı hastalık olarak kabul edilmektedir. Kümes havyalarında en çok görülen ve en hızlı gelişen, hatta bir günde epidemik halini alabilen, bir bulaşıcı virüs felaketidir. Bir nevi Modern dünyanın "kuş vebası" sayılmaktadır! Bu hastalığın değişik türleri mevcuttur Bunlar: 1 - Sınırlı Kuş Gribi Tavukların ve diğer kümes hayvanların sadece tüyleri dökülür ve yumurtlamaları kesilir. Hastalık sınırlı kalır. Ölümcül değildir. Ancak etraftaki tüm kümes hayvanları hastalığı hızla geçirir. 2 - Ancak ikinci türün gelişmesi ile büyük tahribatlar başlar: Bu tür bir gelişme şekli 1878 yılında İtalya'da başlamıştır. Kuş gribinin bu 2. tipi çok dehşet verici seyretmektedir. Çok süratle yayılır ve tavukların, hindilerin ve tüm kümes hayvanlarının hızlı ölümüne sebep olur. Bu tür kuş gribinde ölüm oranları bazen % 100 olmakta ve tüm kümes hayvanlarını bir günde öldürebilmektedir. Çok bulaşıcı özellikleri mevcut olup etrafa da çeşitli yollarda hızla yayılmaktadır. Eğer gerekli şekilde tedbir alınmazsa tüm ülkeyi hatta dünyanın belirli kısmını hızla kaplayabilmektedir. Hatta virüs hayvandan hayvana ve onun yanında da virüs mutasyona uğrayarak insanlara da kolayca sirayet edebilir ve ölümlerine sebep olabilir.
Prof. Dr. Cahit Babuna / diğer yazıları
- Batı kültüründe toplumsal çöküş -2- / 22.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006
- Batı kültüründe toplumsal çöküş / 21.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 20.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler -2- / 19.10.2006
- Ramazan'da kazanılan değerler / 18.10.2006
- Oruç tutmak, aç kalmak değildir / 15.10.2006
- Ramazan-ı Şerif temizlenme ayı / 14.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 09.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -4- / 08.10.2006
- İbadetin insan sağlığına faydaları -3- / 07.10.2006