Seçime giderken Tayyip Erdoğan'ın kendisini 'mutlaka kazanmak zorunda hissetmesi' bu ülkenin en ciddi sorunudur.Peki, niçin Tayyip Erdoğan niçin kendisini yüzde 100 kazanan olarak görmek istiyor? Siyaset bir rekabet ortamı, hem de çok sayıda partinin ve liderin yarıştığı bir rekabet ortamı. Kazananı da kaybedeni de olacak. Buna rağmen bir siyasi liderin "kazanırsam varım, kaybedersem vay halime" demesi, bu hale sokması üzerinde çokça kafa yorulması gereken hastalıklı bir durum değil mi?Erdoğan'ın koltuk sevdasını aşan koltuğa mahkûmiyetini çözümlemek zorundayız!Çünkü bu koltuğa mahkûmiyetin faturasını; artan terör, 7 milyon mülteci, cehenneme dönmüş ekonomi ile biz ödüyoruz.O sebeple soruyu tekrarlayalım:Tayyip Erdoğan niçin kendisini bu kadar kazanmak zorunda hissediyor?Memlekete hizmet aşkı ise bunu 12 yıl doya doya (!!!) yaşattı bizlere. Bu kadar yeter, gerçekten yeter! Mahalle muhtarı olamaz denilen adamı bu millet Cumhurbaşkanı yaptı. Hala daha fazlasını istiyor. Partisi için 3 dönem yasağı koyan kendisi, ilk çiğneyen de kendisi. Yani Cumhurbaşkanı olunca bu yasağın dışına mı çıkmış oluyorsunuz? 3 dönem kuralının mantığı ne idi?"Hiç kimse eski siyasiler gibi koltuğa çöreklenmesin, ne marifeti varsa 3 dönemde göstersin, milletin yakasından düşsün!"Fakat Erdoğan 3'ü 5 değil, 10-20 yapmanın peşinde?Bunun sebebi dediğimiz gibi koltuk sevdasını aşan bir bağımlılık!Niçin? Tayyip Erdoğan niçin makamını boşaltamıyor. Boşaltamıyor çünkü makamı yoksa kendisi de yok olacak!İşin bam teli noktası bu! Başımıza ne geliyorsa sebebi bu mahkûmiyetten kaynaklanıyor.Tayyip Erdoğan'ın partilerin içine el atmasını, hiçbir etik kural tanımamazlığını başka türlü anlayamayız. Çünkü siyaset tarihimizde böyle bir hırs görülmedi. Bu hırsın kaynağı ve sebebi normal siyasi kurallar ve rekabet içinde değerlendirmeyeceğimiz başka bir şeye karşılık geliyor.Hani frene basmak zorunda kalırsa devrilecek aracın şoförü gibi!Gazdan ayağını keserse ya da frene basarsa araç takla atacak!Aksi takdirde Güneş Motel skandalını hatırlatan şu skandal Türkeş ayıbını, yoldan çıkarılan evlad-ı Türkeş'i nasıl izah edeceğiz!Bu kadar mı sıkıştınız ki böylesine bir bel altı oyuna giriyorsunuz?İşin korkutucu başka tarafı da şu:Türkeş olayı gözümüzün önünde seyrediyor ve ibretle izliyoruz, bu açıdan sıkıntı yok, ama kendisini iktidara mahkûm hissedenler güç odakları ile kapalı kapılar ardında acaba nasıl güreş tutuyor? İşid'den-PKK'ye evrilen destek, İncirliğin açılması, Murat Sancak'ın vurulması?Allah bu ülkeyi korusun! Kuralların, ahlakın tükendiği, her yolun mübah olduğu bir zamandan, ölümcül bir zamandan geçiyoruz.
Ahmet Erimhan / diğer yazıları
- Sahili olmayan umman / 14.04.2022
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 09.06.2021
- Ümit Özdağ, Hüseyin Baş… Uzaklarda Arama / 06.06.2021
- Birlik ve beraberlik ölümden başka her şeyi yener / 17.05.2021
- Ermeni Meselesi ve Gerçekler / 25.04.2021
- Osmanlı İslamı / 18.04.2021
- Sensizlik, benim şiirim / 11.04.2021
- Fikirlerin halledemediği davaları kan halleder / 04.04.2021
- Dünya bir leştir, taliplileri köpektir! / 28.03.2021
- Rüzgâr eken fırtına biçer / 23.03.2021