Türk Kurtuluş Savaşı, sadece Anadolu topraklarında verilen bir bağımsızlık savaşı olarak kalmamış, tüm dünyadaki sömürge altında bulunan uluslara özgürlüğün ve kendi kaderini tayin hakkının mümkün olduğunu göstermiştir. Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde yürütülen bu direniş, gerek yakın coğrafyalarda gerekse Asya ve Afrika'daki halklar için bir "uyanış manifestosu" olmuştur.
İran: 1920'lerde İran, İngilizlerin siyasi ve ekonomik egemenliği altındaydı. Türkiye, Batı'ya (özellikle İngiltere ve Fransa'ya) karşı zafer kazanan ilk Müslüman-Ortadoğu ülkesi oldu. İran gazetelerinde sıkça şu başlıklar yer aldı: "Mustafa Kemal, Doğu'nun kahramanıdır."
Türk Kurtuluş Savaşı'nın hemen ardından, İran'da ulusal bağımsızlık ve reform hareketleri başladı. Şeyh Muhammed Hiyabani, Tebriz'de özgürlük ve anayasal düzen talep eden bir halk hareketi başlattı.
Seyyid Hasan Taqizade ve Seyyid Cafer Pışaveri gibi aydınlar, Atatürk'le paralel düşünceler geliştirerek hem anayasal reformu hem de laikleşmeyi savundu. Ayrıca 1921'deki Rıza Şah darbesiyle birlikte İran'ın içte modernleşme ve dışta bağımsızlaşma yoluna girmesine zemin hazırladı. Rıza Şah, Atatürk'le görüşmeler gerçekleştirerek İran'da modernleşme hareketlerini başlattı. İki liderin dostluğu, 1930'lar boyunca örnek bir "bağımsız liderler" dayanışmasına dönüşmüştü.
Seyyid Cafer Pışaveri "Atatürk etkisini" şu sözlerle ifade ediyordu:
"Anadolu halkının zaferi, Azerbaycan'ın umut şafağıdır."
Hindistan: Bağımsızlık ateşi Anadolu'dan yanıyor
Gandi başta olmak üzere Hindistan'daki birçok milliyetçi lider, Türkiye'deki Kurtuluş Savaşı'nı yakından takip etti. Hint basınında Atatürk sıklıkla "Doğu'nun Kahramanı" olarak anılıyordu. Hindistan'da şu slogan yaygınlaştı:
"Kardeş Türk ulusu, zincirleri kırdıysa biz de kırarız!"
Hintlilerin bu hayranlığı, Mahatma Gandi'nin sözlerine şu şekilde yansımıştı:
"Mustafa Kemal, çıplak ayaklı milletine özgürlüğü öğretti. Bu mucize, tüm Doğu için bir devrimdir."
1920'lerde Hintli öğrenciler ve entelektüeller, Türkiye'ye yardım kampanyaları başlatmış, hatta Hindistan'dan Anadolu'ya bağışlar gönderilmiştir. Bu dayanışma, Hint bağımsızlık hareketinin özgüvenini güçlendirmiştir.
Afganistan:
Afgan Kralı Amanullah Han, modernleşme çabalarıyla tanınırken, Türkiye'yi ve özellikle Atatürk'ü model aldı. 1928 yılında Türkiye'yi ziyaret eden Amanullah Han, Atatürk'ü "Doğu ulusları için en büyük önder" olarak tanımlamış ve reform sürecinde Türkiye'den ilham aldığını açıklamıştır.
"Mustafa Kemal, yalnız Türkler 'in değil, bütün Şark milletlerinin de iftihar edeceği bir liderdir."
Arap coğrafyası ve Afrika:
Mısır'da Saad Zağlül önderliğindeki 1919 devrimiyle milli mücadele arasında benzerlikler kuruldu.
Cezayir'de, özellikle Ulusal Kurtuluş Cephesi, Atatürk'le ilgili şu sözü bayraklaştırdı:
"O, sömürgelerin söndüğü yüzyılda yanan ilk ışıktı."
Libya'da idris Senusi ve daha sonra Kaddafi gibi liderler, Türk devrimini yakından takip ettiler. Bu ülkelerde Atatürk'ü, sadece bir asker ya da lider değil; bir uygarlık kurucusu olarak andılar. Muammer Kaddafi, Atatürk'e hayranlığını açıkça dile getirmiştir:
"Ben Atatürk'ün hayranıyım. O, halkı için her şeyi yapabilecek bir liderdi. Arap dünyası böyle bir lidere muhtaçtır."
Sonuç:
Türk Kurtuluş Savaşı, sadece bir milletin kendi topraklarını savunması değil, aynı zamanda mazlum halkların da ayağa kalkabileceğini gösteren çarpıcı bir mesaj olmuştur. Hindistan'dan Cezayir'e, Tebriz'den Kahire'ye kadar Atatürk ve Anadolu halkının direnişi, yüz yıllar boyunca hatırlanacak bir ışık oldu.
Bu umut ateşi, Mustafa Kemal Atatürk'ün şu sözlerinde yankı buluyordu:
"Ya istiklâl ya ölüm!" sadece bir sınır savunması değildi, aynı zamanda zincirlerini kırmak isteyen tüm halklara atılmış bir çığlıktı.
"Beni görmek demek mutlaka yüzüme bakmak demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsan ve hissediyorsan bu yeterlidir."
Bütün mesele, bulunduğumuz coğrafyada; komşularımızdan Irak'tan, Suriye'den, Filistin'den, Mısır'dan, Libya'dan, Tunus'tan ve dahi Afganistan'dan yegâne farkımızın Atatürk olduğunu anlamak.
Bütün mesele; Atatürk'ü anlamak…
- Ne demişti Numan Bey, "algı operasyonu" / 20.10.2024
- ‘Dikkat şeysidir’ algı operasyonları / 18.10.2024
- Yeni bir strateji / 09.10.2024
- ... gir cennetime / 30.09.2024
- Anglosakson ekseni / 26.09.2024
- Aselsan 2023… 2053… 2071 / 21.09.2024
- Imad 4 / 26.08.2024
- Time dergisine başlık: 'Rüzgara düğüm atmak' / 24.08.2024
- Fitiller ateşlendi / 23.08.2024