Kendisini ileri demokrat(!) olarak tanımlayan Başbakanımızın Demokratikleşme Paketinde milletimiz adına hiçbir demokratik uygulama çıkmadı.Bugünkü değerlendirmemizde seçim sistemiyle ilgili kısımlara bir göz atalım.Sayın Başbakan, "Seçim sistemini tartışmaya açıyoruz" diye başladı ve 3 seçenek sundu.Birincisi, yüzde 10 barajıyla devam etmek. İkincisi, barajı yüzde 5'e çekip, 5'li gruplandırmayla Daraltılmış Bölge Seçim Sistemini devreye koymak. Üçüncüsü ise barajı tamamen kaldırarak Dar Bölge Seçim Sistemini getirmek?Başbakan baraj sistemi antidemokratik bir uygulama olduğu için değil, İmralı ve uzantıları barajı aşmak için dolambaçlı yolları kullanıp da daha fazla yorulmasın diye mi tartışmaya açıyor?Amaç BDP'nin direkt olarak Meclis'e girişini sağlamak, seçim yardımının yüzde 7 sınırından yüzde 3'e düşürülmesiyle de bunlara devlet desteğinin ulaşmasını temin etmek.Yani yüzde 10 barajına takılarak, finansal zorluklar sebebiyle kendilerine oy veren milletin iradesini Meclis'e taşıyamayan partileri düşünen hiç yok. Varsa yoksa İmralı, PKK, BDP?Üniter yapı, Türk Bayrağı, vatan, millet, birlik, beraberlik diyorsan sana barajı gösteriyorlar, devletin parasından zırnık koklatmıyorlar, bütün ekranları size karartmaya çalışıyorlar; Federasyon, çok dil, çok başkent, ayrılmak, parçalanmak, çatışmak diyorsan altınıza kırmızı halılar seriliyor.Atatürk, Cumhuriyeti kurduktan sonra belirli bir toparlanmadan sonra her bir Türk vatandaşına "seçme ve seçilme hakkını" anayasal bir hak olarak vermiştir.1980'lere kadar kullanılabilen seçme hakkı, bu yıldan sonra yüzde 10'luk seçim barajı sebebiyle engellenmiştir. Yüzde 10'u aşamayan partilerin seçmenlerinin tercihleri Meclis'te temsil edilememeye başlanmıştır. Seçim barajı seçmen üzerinde baskı oluşturmuş ve demokrasinin önü kesilmiştir.Halbuki olması gereken, 1 milletvekili dahi olsa seçmenin tercihini boşa çıkarmamaktır.Zaten Gezi Parkı gibi eylemlerin olmasının asıl nedeni de halkın Meclis'e sesinin ulaşmaması ve bu sebeple sokaklarda protestolar ile dertlerini anlatma gereğini duymalarıdır.Seçim yardımlarındaki sınırlama, yanlış dağıtım ve propaganda kısıtlamaları ise seçilme hakkının önündeki antidemokratik uygulamalardır. Meclis içerisindeki partiler zaten birçok imkanlara sahip olmaktadır, artı, televizyon kanalları her gün onları gündem ettiği için doğal olarak reklamları yapılmaktadır.Meclis dışındaki partiler ise hem kendini ifade edebilme imkanı bulamazken, hem de devlet yardımından mahrum kalmaktadır.Seçime giren ve kadrosunu kuran her siyasi partiye adil bir şekilde devlet yardımı ve propaganda imkanı sağlanmalıdır.Eğer bu sağlanmazsa, siyasi partilerin önü açılmazsa o zaman bir anayasal hak olan seçme ve seçilme hakkının var olduğu söylenemez, demokrasiden ve cumhuriyetten ise hiç bahsedilemez. Buna diktatörlük denir.Bir soru: BDP gibi partiler bir şekilde Meclis'te olduğuna göre hala devam etmekte olan seçim barajı ve seçim yardımı uygulaması, milli ve manevi değerlere sahip çıkan siyasilerin devre dışı kalması için midir?Türk milleti tanımının Anayasa'dan çıkartılmaya çalışılması ve okullarda andın kalkması gibi uygulamalara bakılırsa ister istemez bu soruya evet deme durumunda kalıyoruz.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Bütünleşik muhalefet sözde kalmamalı / 06.09.2025
- Adalet ve demokrasi için Çağlayan’daydık / 05.09.2025
- Ekonomide büyüyoruz, enflasyon düşüyor, halk niye fakir? / 04.09.2025
- Soruşturmalar siyasi değilse, ispatlayın! / 03.09.2025
- 19 Mayıs’taki bağımsızlık yürüyüşü 30 Ağustos’ta sele dönüştü / 02.09.2025
- Komisyon, ‘cambaza bak’ oyunu mu? / 30.08.2025
- 81 ilde sığınak dün değil niye bugün? / 28.08.2025
- Komisyon kesmedi, çıtayı yükseltme peşindeler / 27.08.2025
- Ağustos ayı Türk milletinin zaferleriyle dolu / 26.08.2025
- Etkin pişmanlıkla adalet sağlanır mı? / 23.08.2025
- Adalet ve demokrasi için Çağlayan’daydık / 05.09.2025
- Ekonomide büyüyoruz, enflasyon düşüyor, halk niye fakir? / 04.09.2025
- Soruşturmalar siyasi değilse, ispatlayın! / 03.09.2025
- 19 Mayıs’taki bağımsızlık yürüyüşü 30 Ağustos’ta sele dönüştü / 02.09.2025
- Komisyon, ‘cambaza bak’ oyunu mu? / 30.08.2025
- 81 ilde sığınak dün değil niye bugün? / 28.08.2025
- Komisyon kesmedi, çıtayı yükseltme peşindeler / 27.08.2025
- Ağustos ayı Türk milletinin zaferleriyle dolu / 26.08.2025
- Etkin pişmanlıkla adalet sağlanır mı? / 23.08.2025