logo
09 ARALIK 2025


Milli paramız yok ki ticareti olsun

12.10.2018 00:00:00

Siyasilerimiz gittikleri her yerde "milli para", "yerli para" deyip duruyorlar.


"Gelin milli para ile iş yapalım, ülkelerimizi kur baskısından kurtaralım" diyorlar.


"Milli paralar üzerinden ticareti geliştirelim" diyorlar.


Ama şu bir gerçek ki ne milli paranın, ne de milli paralarla ticaretin ne olduğunu bilmiyorlar.


"Milli para"nın ve de "milli paralarla ticaret"in gerçek mucidi, bu projelerin yer aldığı Milli Ekonomi Modeli'nin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş yıllardır "Türkiye'de 1 kuruş milli para yok" demektedir.


Dilerseniz milli para nedir bizzat kaynağından, Milli Ekonomi Modeli'nden, bu tanımların patent sahibi Prof. Dr. Baş'tan aktaralım. 


Modelin 98 ve 99'uncu sayfalarında şöyle denilmektedir:


"Milli para, iktisat literatürüne kazandırdığımız yepyeni bir tanımdır. Milli para; milletlerin ürettikleri katma değer ve sahip oldukları kaynaklar karşılığı basılan paradır.


Merkez bankalarının kasalarında faizle alınarak tutulan hard currency karşılığı basılan para yerli para olarak gözükse de, milli para ile uzaktan yakından bir alakası yoktur.


Bir paranın milli para olup olmadığı, üzerinde yerli para yazmasıyla anlaşılmaz. Burada önemli olan paranın ne karşılığı basıldığıdır.


Bretton Woods'a kadar dünyada hâkim olan anlayışta, ülkeler kendi kasalarındaki altın kadar para basıyorlardı. O tarihten sonra ülkeler faizle alıp kasalarına koydukları hard currency karşılığı para basmaya başladılar.


Bugün ülkemizde de olduğu üzere tedavülde olan TL, kasamızda bulunan dolar veya euro karşılığı bastığımız paradır. Her ne kadar üzerinde TL de yazsa gerçekte piyasamızda dolaşan para hard currency karşılığı olduğu için, tarifini yaptığımız milli para değildir.


Ülkeler kendi paralarını basmak için kasalarında tuttukları 'hard currency'ye (rezerv para) faiz ödemek zorundadırlar. Ekonomiler büyüdükçe piyasa paraya ihtiyaç duymakta, piyasaların ihtiyacı karşılığında arttırılan emisyon için faizle borç alınmakta ve büyüdükçe borçlanan ekonomiler borç sarmalı içerisinde kalmaktadırlar.


Bu yönüyle milli olmayan paralar ülkeleri borç batağına sokup batmasına sebep olmaktadır. Bir paranın milli para olabilmesi için onun üzerinde yerli rakamların yazması yetmez. Paranın o ülkenin sahip olduğu kaynaklar ve insanının emeği karşılığı, katma değeri karşılığı basılmış olması gerekir.


Milli paralarla ticaret tezimiz başta BRICS ülkeleri olmak üzere tüm dünyada kabul görmüş ve dünya ticaretinde çığır açmıştır. Milli paralarla dış ticaretin olabilmesi için iki ülkenin de kendi milli paraları ile alışveriş yapmaları gerektiği aşikardır.


Ancak unutmayalım ki milli paralarla ticaret modelimizin hayata geçmesi için öncelikle ülkelerin milli paralarını devreye koymaları gerekmektedir. 


Dolar karşılığı basılan yerli para milli para değildir. Böyle bir para ile yapılan dış ticaret de milli paralarla ticaret değildir."


Evet, durum bu kadar net... Şu an elimizde bulunan üzerinde TL yazan para, Prof. Dr. Baş'ın müthiş benzetmesiyle "doların tercümesi" olan paradır, yerli değildir, milli para değildir.


Değerini bizim belirleyemediğimiz para nasıl milli para olabilir ki?


TL'nin değerini Amerikan Merkez Bankası FED belirliyor, piyasalarımıza hakim olan yabancı sermaye belirliyor, küresel fonlar belirliyor…


Halbuki, Prof. Dr. Haydar Baş'ın bahsettiği milli para, yukarıda da aktardığımız gibi, değerini milletin emek ve üretiminden, sahip olunan yeraltı yerüstü kaynaklarından alır.


Spekülatif saldırılar neticesinde değer kaybeden para nasıl milli para olabilir ki?


Halbuki Sayın Baş'ın bahsettiği milli para dayanağı milli olduğu için güçlü paradır, dünyada yaşanan hiçbir olumsuz gelişme ona zarar veremez, onun değerini azaltamaz.


Gerçek milli paranın olduğu yerde borçlanma olmaz, küresel fonların kapısına gidilmez, İMF'lere, McKinsey'lere ihtiyaç duyulmaz, fiyatlarda dalgalanmalar yaşanmaz.


Milli para, Milli Ekonomi Modeli'nde dâhiyane bir şekilde belirtilen "para formülü"nün gereği ekonomik dengenin sağlanması için tüketimi de, üretimi de destekler.


Sayın Baş'ın ifadesiyle üretim-tüketim dengesi milli parayla, emme-basma tulumba gibi sağlanır. Talep fazlalığı olursa, üretim sıfır faizli milli parayla desteklenir, üretim talebe eşitlenir; üretim fazla olursa, talep desteklenir, üretilen mamüller alıcı bulur.


Milli parayla sağlanan üretim-tüketim dengesi fiyatların istikrara kavuştuğu, faizlerin sıfır olduğu, maliyetlerin mimimum olduğu, enflasyonun sıfır olduğu, zamların yaşanmadığı bir ekonomik dengedir, gerçek istikrar budur.


Bunların hiçbirinin yaşanmadığı, aksine yarını dahi göremediğimiz, ABD Başkanı'nın bir tweetiyle, papaz diplomasisiyle dengesini kaybeden bir ekonomi, 1 kuruş milli paranın olmadığının zaten ispatıdır.

Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Murat Çabas / diğer yazıları
Bahis depremi
20 şüpheli tutuklandı
Beşiktaş'ta işler kötü gidiyor
Gaziantep FK ile 2- 2 berabere kaldılar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orban'ı kabul etti
Kabul, basına kapalı olarak gerçekleşti
İmamoğlu: 'Bu diploma davası değil!'
İmamoğlu'nun davası ertelendi
Bağımsız Türkiye Partisi Şöleni
Hüseyin Baş'tan tarihi mesajlar
İmamoğlu'ndan BTP kongresine mesaj
'BTP Kongresi Türkiye için hayırlı olsun'
Gıda güvenliğinde geldiğimiz nokta
Yılda 10 ton üretiliyor, 100 ton sahtesi satılıyor
İmamoğlu 'diploma' davasında 3'üncü kez hakim karşısında
Davanın ilk duruşması 12 Eylül'deydi
Çekmeköy'de uyuşturucu operasyonu
Bir polis şehit oldu
İsrail, Suriye topraklarında kalıcı
Netanyahu, işgal ettikleri bölgelerden çıkmayacaklarını belirtti
Zirvede kritik değişiklik
Trabzonspor'un zirve yürüyüşü
BTP 9. Olağan Kongresi gerçekleşti
Coşku salona sığmadı
BTP 9. Olağan Büyük Kongresi başladı
Başkent Ankara'da büyük coşku
Anıtkabir'e Bağımsız Türkiye akını
BTP kongresi öncesi Ata'ya koştular
İstanbul'da sağanak hayatı olumsuz etkiledi
Bazı ilçelerde yollar göle döndü
Bahis depremi
20 şüpheli tutuklandı
Beşiktaş'ta işler kötü gidiyor
Gaziantep FK ile 2- 2 berabere kaldılar
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orban'ı kabul etti
Kabul, basına kapalı olarak gerçekleşti
İmamoğlu: 'Bu diploma davası değil!'
İmamoğlu'nun davası ertelendi
Bağımsız Türkiye Partisi Şöleni
Hüseyin Baş'tan tarihi mesajlar
İmamoğlu'ndan BTP kongresine mesaj
'BTP Kongresi Türkiye için hayırlı olsun'
Gıda güvenliğinde geldiğimiz nokta
Yılda 10 ton üretiliyor, 100 ton sahtesi satılıyor
İmamoğlu 'diploma' davasında 3'üncü kez hakim karşısında
Davanın ilk duruşması 12 Eylül'deydi
Çekmeköy'de uyuşturucu operasyonu
Bir polis şehit oldu
İsrail, Suriye topraklarında kalıcı
Netanyahu, işgal ettikleri bölgelerden çıkmayacaklarını belirtti
Zirvede kritik değişiklik
Trabzonspor'un zirve yürüyüşü
BTP 9. Olağan Kongresi gerçekleşti
Coşku salona sığmadı
BTP 9. Olağan Büyük Kongresi başladı
Başkent Ankara'da büyük coşku
Anıtkabir'e Bağımsız Türkiye akını
BTP kongresi öncesi Ata'ya koştular
İstanbul'da sağanak hayatı olumsuz etkiledi
Bazı ilçelerde yollar göle döndü
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.