Bölgemizde ve dünyada birçok önemli gelişmeler yaşanıyor.
Koronovirüs hızla yayılıyor, dünyanın bir çok yerinde özellikle de bölgemizde kaos ve karmaşa hakim, milyonlar vatancüda vaziyette bir oraya bir buraya savrulup duruyorlar, petrol savaşları yaşanıyor ve daha niceleri…
Elbette ki yaşanan bütün bu hadiseler ülkemizi de çok yakından ilgilendiriyor.
Ama şu bir gerçek ki, Türkiye'nin en kangren meselesi işsizlik; büyüyen bir sorun olmaya devam ediyor. İşsizlik deyip geçmeyelim, yaşanan birçok sorunun temel sebebi…
İnsanlar çalışamazsa, çalışıp kazanamazsa, çocuklarının karnını doyurup sırtını giydiremezse esasen dünya genelinde ne sorun yaşanırsa yaşansın çok da umurlarında değildir.
Kendi dertlerinde boğulup kalan bir insanın başını kaldırıp çevresiyle ilgilenebilmesi mümkün mü?
Maalesef millet olarak işsizlikten ve gelir darlığından kaynaklanan sebeplerle intihar gibi, boşanma gibi, cinayet gibi acı faturaları ödüyoruz.
Hem de her geçen gün artan bir oranda…
Milyonlarca işsizimiz var. Hiçbir gelirleri yok.
Yanlış anlamayın, iş aramadıkları için değil, iş aradığı kayıtlı olan milyonlarca işsizden bahsediyoruz. Zaten resmi kurumlar iş aramaktan vazgeçenleri işsiz kabul etmiyor.
Şimdi dilerseniz, son açıklanan işsizlik rakamlarını aktaralım.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) dün Aralık 2019 döneminin istihdam verilerini açıkladı.
Diğer bir ifadeyle resmi işsizlik verileri…
Buna göre, işsiz sayısı Aralık 2019'da geçen yılın aynı dönemine göre 92 bin kişi artarak 4 milyon 394 bin kişiye yükseldi. İşsizlik oranı ise 0,2 puan artarak yüzde 13,7 oldu.
Genç işsizlik rakamları oldukça ürkütücü…
15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı 0,5 puan artışla yüzde 25 oldu.
Yani istihdam rakamlarında kayıtlı olan her 4 gencimizden 1'i işsiz…
TÜİK'in rakamlarına göre istihdam edilenlerin sayısı 3 bin kişi artarak 27 milyon 658 bin kişi oldu.
İstihdam oranı ise 0,7 puanlık bir düşüşle yüzde 44,7 oldu.
Türkiye'de OECD ülkelerine göre istihdam edilenlerin sayısı oldukça az…
Örneğin hemen hemen aynı nüfusa sahip olduğumuz Almanya'da istihdam edilenlerin sayısı 45 milyon kişiyi geçiyor. Neredeyse iki kat daha fazla…
TÜİK'in rakamlarında dikkat çeken bir husus ise istihdam edilenlerin sayısının tarım sektöründe 225 bin, inşaat sektöründe de 119 bin kişi azalması…
Dikkat ederseniz en stratejik sektörümüz olan tarımda ve lokomotif sektörümüz olan inşaat sektöründe istihdam erimiş.
Resmi rakamlara göre kayıtdışı çalışanların da oranı oldukça yüksek…
Hiçbir sosyal güvencesi olmadan çalışanların oranı yüzde 32,3…
Yani her 3 çalışandan 1'i kayıtdışı çalışıyor.
Gördüğünüz gibi, milyonlarca işsizimiz var, her 4 gençten 1'i işsiz, çalışanların 3'te 1'i sigortasız ve çoğunluğu da açlık sınırında olan asgari ücretle çalışıyor. İstihdam tablomuz bu…
Bir de bildiğiniz gibi geniş tanımlı işsizlik rakamları var.
Geniş tanımlı işsizlik hesaplaması klasik dar tanım kapsamında yer alan işsizler yanında, iş bulma ümidini kaybeden işsizleri, iş aramayan ancak çalışmaya hazır olan işsizleri, mevsimlik ve zamana bağlı eksik çalışanları kapsayan alternatif işsizlik tanımıdır.
Ekonomist Mahfi Eğilmez sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda, Aralık 2019 dönemi için geniş tanımlı işsizlik oranının yüzde 20,2, işsiz sayısının da 6 milyon 984 bin kişi olduğunu açıkladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba da yaptığı açıklamada, "Temerrüte düştüğünü ilan eden Lübnan'dan (yüzde 6) ,5 yıldan fazla bir süredir iç savaşın sürdüğü Yemen'den (yüzde 12,9) ve geçtiğimiz yıl darbe gerçekleştirilen Sudan'dan (yüzde 13) daha fazla işsizimiz var" ifadelerini kullandı.
Bu kangren sorunun çözümünde, itidarın da, muhalefet partilerinin de, hatta ekonomistlerin de sınıfta kaldığını görüyorsunuz.
Herkes hadiseyi önümüze koyuyor ama çözüm nedir dediğinizde cevapsız kalıyor.
Sadece Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş hariç…
O, 2005 yılında dünyaya tanıttığı ve BRICS devletlerini dünyanın zirvesine çıkartan Milli Ekonomi Modeli'yle işsizlik problemine kesin çözüm sunuyor.
Tüketim canlanmadan üretim canlanmaz ve tam istihdam seviyesine ulaşılamaz diyen Prof. Dr. Baş, sunduğu sosyal devlet projeleriyle tüketimin, sıfır faizli projelerle de üretimin nasıl canlanacağını önümüze koyuyor.
İç pazarın canlandığı, üretimin de coştuğu bir ekonomik atmosferde elbette ki işsizlik diye bir sorun kökünden çözülecektir.
Bugün neden işsisiz diye feryat edeceğimize, bize iş kapılarını sonuna kadar açacak olan Prof. Dr. Baş'ın kıymetini bilmemiz lazım.
Boş feryadın kimseye faydası olmaz.
- Kriter ekonomiyse iktidarın şansı yok! / 16.03.2024
- Gazze’de soykırım ve bağımsızlığın önemi / 15.03.2024
- Milli kimliğimizi korumak için yeni anayasaya hayır / 13.03.2024
- ‘Memnun değilsen, mecbur değilsin’ / 12.03.2024
- Rahmet ve bereket ayına ulaştık / 09.03.2024
- Emekliler yılında emekli can çekişiyor / 08.03.2024
- Anketlere aldanmayın! / 06.03.2024
- Türk milleti ‘değişim’ istiyor / 05.03.2024
- 13 bin dolar kişi başı milli gelir nerede? / 02.03.2024