Şu işe bakın...Tarım kesimi kan ağlıyor; o ürün, olmadı, bu ürün, düşe kalka, zarar ede ede devam ediyor.Köylü feryat ediyor, olmuyor; mitingler düzenliyor, olmuyor; protesto için ürününü tarlada bırakıyor, yakıyor, atıyor, olmuyor.Hükümetten bir çözüm bekliyor.Bekliyor, beklemesine ama, öyle adımlar atılıyor ki, çiftçiye "bırakın dağınık kalsın" dedirtecek cinsten...Yine mısırdan örnek verelim.Mısır hasadı Ağustos'un ikinci yarısından itibaren başlıyor.Mısır üreticisi tedirgin.Çünkü birçok üründen zarar eden çiftçi mısırdaki kg başına 6,7 Ykr'luk desteğe güvenerek mısır üretimine yöneldi. Mısır ekim alanları bu yıl yüzde 30 oranında arttı.Mısır ekildi ama destekler bir anda 2 Ykr'a düştü. Çiftçi destekten bir darbe yedi. Rekolte fazlalığı sebebiyle fiyatlarda düşük olma riski de çiftçiyi endişelendiriyordu.Durum buyken mısır üreticisi bir şokla daha karşılaştı.Mısır hasadına bir ay kala TMO 300 bin ton mısır ithal etti.Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Adana Ticaret Borsası Başkanı Fethi Coşkuntuncel, Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) 300 bin ton mısır ithalatı yetkisini kullandığını, 150 bin ton ithal mısırın TMO depolarında bulunduğunu, kalan 150 bin tonun da yola çıktığını bildirdi."Bu da neyin nesi" dedirtecek tarzda bir ithalat...Mısır üreticisi zaten fiyat endişesi taşırken, ürün bolluğu olacağını sağır sultan bile duymuşken, bu ithalat ne anlama geliyor?Hasat yapılır, ürün eksik çıkar, ihtiyacı karşılamayacağı netleşir, o zaman ithalat yaparsın, ama hasada bir ay kala yapılan ithalatın izahını yapmak oldukça güç.Mısır üreticisine darbe üstüne darbe vuruluyor.Acaba burada, yerli mısırın fiyatını iyice düşürerek daha fazla kar elde etmek isteyenlerin ekmeğine yağ mı sürülmek isteniyor?Akla ister istemez bu tür şeyler geliyor.Türkiye'de ortalama 4 milyon ton civarında mısır üretiliyor. Bu sene ekim alanları arttığı için bu rekolte daha da fazla olacak.300 bin ton ithalatla, 4 milyon tonun üzerinde mısırı kelepir fiyata elde edebilmek.Bundan sonraki süreçte mısırı ucuza kapıp da çiftçi ve tüketici üzerinden astronomik karlar elde eden siyasete yakın isimleri bilmek gerekir.Her zaman ifade ediyoruz ki, işte serbest piyasa ekonomisi, işte kapitalizm...Biri yer, biri bakar, kıyamet bundan kopar...Artık bu tür garipliklere son demek istiyorsak, çiftçinin hakkını çiftçiye verecek olan Milli Ekonomi Modeli'ni hayata geçirmeliyiz.Yoksa oynanacak oyunların haddi ve hesabı olmaz, birileri ah vah ederken, diğerleri onların sırtından haksız kazançlar elde etmeye devam eder.
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Murat Çabas / diğer yazıları
- Şara yönetimine hamilik Türkiye’nin çıkarına değil / 18.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- Öcalan: ‘Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir’ / 10.07.2025
- Şehitlerimize yas tutarken sorular cevap bekliyor / 09.07.2025
- ‘Terörsüz Türkiye’, ‘terörsüz’ Türkiye mi? / 08.07.2025
- Batıla karşı Hüseyni duruş evrenseldir / 05.07.2025
- Türkiyeli değiliz, Türk Milleti’yiz / 17.07.2025
- Milletimizin ‘Demokrasi ve Milli Birlik Günü’ kutlu olsun / 16.07.2025
- Millet iradesi ‘komisyon’ değil, ‘referandum’dur / 15.07.2025
- Silah bırakan PKK, taviz veren niye biz? / 12.07.2025
- PKK’lılar ve silahları bu kadar mı? / 11.07.2025
- Öcalan: ‘Varlık tanınmış, ana amaç gerçekleşmiştir’ / 10.07.2025
- Şehitlerimize yas tutarken sorular cevap bekliyor / 09.07.2025
- ‘Terörsüz Türkiye’, ‘terörsüz’ Türkiye mi? / 08.07.2025
- Batıla karşı Hüseyni duruş evrenseldir / 05.07.2025