Türkiye'de ABD taşeronu siyaset ve de basın medya unsurları hep bir ağızdan koro halinde Suriye Devlet Başkanı Esad aleyhinde verip veriştiriyorlar. Hatta bazı yorumcuları dinliyorum, sanki Şam yakınlarındaki kimyasal saldırı anında oradalarmış da yaşanan her şeyi görmüşler, şahit olmuşlar gibi kesin ifadelerle Esad'ı suçluyorlar.Halbuki İsrail dışında başka hiçbir ülke bu kadar net suçlamalarda bulunmuyor.Bunlar birkaç gün öncesine kadar bu kadar sesleri çıkmıyordu. Demek ki perde arakasında BOP konusunda sabırsız olan birileri bunların kulaklarını çekti. Hemen ardından da Haçlı dünyasını yeni Haçlı Seferi'ne davet ediyorlar.Esasen bu askeri müdahale çığırtkanlığı onların asıl maksadını ele veriyor.Daha kimyasal saldırıyı Esad'ın yaptığına dair ellerinde en ufak bir delil yok ama onlar onu yargıladılar, suçlu buldular da şimdi de askeri müdahalenin detaylarını konuşuyorlar.Yanlış anlamayın, dünyanın diğer ülkelerinde askeri müdahale bu kadar net konuşulamıyor, bu sadece Türkiye'de böyle?Suriye'ye yapılacak askeri müdahalenin komuta merkezi İzmir Şirinyer'deki NATO Müttefik Kara Komutanlığı olacakmış, bu üssün personeli 7 kat artırılacakmış, Suriye'den yapılacak bir kimyasal saldırıya karşı TSK önlemler almış vs vs?Taşeron basın neredeyse hızlarını alamayıp savaş oldubitti, Esad devrildi diye haber yapacaklar ama herhalde kendilerini frenlemeye çalışıyorlar.Anladığım kadarıyla bu taşeron kalemler ve çığırtkanlar Türk milletini gaza getirmeye çalışıyor. Mesaj şu: Bakın, Batılı ülkeler Suriye'ye operasyon konusunda istekli, zaten Esad da kendi insanına kimyasal silah kullanacak kadar zalim, ölenler Müslüman o halde ey millet, destek verin, Türkiye de bu savaşın içinde olması lazım?Bunun için hocaefendiler de görevlendirildi, ha bre dualarla, beddualarla, yalan yanlış vaazlarla milleti gaza getirip duruyorlar.Halbuki, Esad bugüne kadar hukuksuz ve zalim bir tavrın içine asla girmedi, halkını korumaya çalıştı ve ABD'nin Suriye'yi parçalamak için gönderdiği toplama teröristlere karşı mücadele etti.Esad, Rus İzvestiya gazetesine verdiği mülakatta, Suriye'nin mücadele ettiği grupların büyük çoğunluğunun Kaide fikrini taşıyan tekfirci gruplar olduğunu, küçük bir bölümünün ise kanun kaçaklarından oluştuğunu bildirerek "terörün vurduğu her yerde terörü vuracağız" dedi.Birçok bağımsız basın kuruluşunda ve ajansların haberlerinde halkı katledenlerin ve de suçu Esad'a atmak isteyenlerin teröristler olduğu ispatlanmıştı. Hatta hatırlarsanız ABD medya kuruluşu CNN'in bu konuda senaryolu haber çektiği bile ekranlara yansımıştı. Deraya kasabasında teröristlerin sivilleri katlettiği ve gelen güvenlik güçlerine karşı sağ olanları siper olarak kullandıkları hepinizin malumu?Esad'a karşı çok kirli bir küresel terör faaliyeti yürütülüyor ve en acı olanı da terörün faturası Esad'a kesiliyor.Esad ise Suriye'nin batının kuklası olacağını sananların yanıldıklarını ve bunun asla gerçekleşmeyecek bir hayal olduğunu söyleyerek direniş konusunda kararlılığını vurguluyor.Askeri operasyon konusunda çığırtkanlık yapanların heveslerinin kursaklarında kalacağını şimdiden söylemek isterim. Çünkü Rusya ve Çin Suriye duruşunda oldukça net, "Suriye Libya olmayacak" kararlılığında aynen devam ediyorlar.Verilecek hiçbir taviz Rusya ve Çin'i bu konuda geri adım attırmayacaktır, çünkü Rusya Suriye politikasını bir ulusal güvenlik meselesi ve de Batıyla bir bilek güreşi olarak görmektedir. Rusya, Suriye politikasında geri adım attığı takdirde bunun her sahada ABD'ye karşı mağlubiyeti getireceğini, verilecek hiçbir tavizin bunun karşılığı olamayacağını gayet iyi biliyor.Rusya ve Çin bu duruşunu koruduğu müddetçe, BM asla müdahale ya da yaptırım kararı alamayacaktır; NATO ise Rus güvenlik güçleri Suriye'de olduğu müddetçe asla askeri müdahale yapamayacaktır.Bazı yorumcuların, "NATO müdahale ederse, Rusya direkt savaşa müdahil olmaz" ifadeleri tamamen safsatadır ve millete gaz verme niteliğindedir. Ve bu görüşlerini Rusya'nın ABD'nin kuklası olan Gürcistan'a geçtiğimiz yıllarda askeri müdahalede bulunması çürütmektedir. Rusya yeri geldiğinde Batılı ülkelerin tamamını diz çöktürebilmektedir.Rusya, askeri ve istihbarat personelinin bulunduğu bir ülkeye yapılacak bir saldırıyı kesinlikle askeri olarak cevap verecektir. Hiçbir ülke buna ABD de dahil, Rusya ve de Çin ile böyle bir çatışmanın içine girmek istemeyecektir.Hiçbir ülkenin cesaret edemediği bir atmosferde Türkiye'nin Don Kişotluk yapması hiç de akıl karı değildir. Bu savaş çığırtkanlıklarının, Türkiye'yi bir ateşin içine sokma girişimlerinin hem millet nezdinde hem de yargı önünde hesabı mutlaka sorulmalıdır.Batı dünyası ve İsrail, ne yaparlarsa yapsınlar 2. Cenevre mutabakatı yapılacak ve Suriye süreci, Esad'ın da içinde olduğu bir diplomasi, bir barış sürecine dönüşecektir.Asıl bu noktada Esad'ın sürekli aleyhinde olan Türk siyasiler ne yapacaklarını, sebep oldukları sonsuz sorunları nasıl çözeeceklerini kara kara düşünmelidir.
Murat Çabas / diğer yazıları
- ‘AKP sebep, enflasyon sonuç’ / 04.05.2024
- Asgari ücret artmadı, enflasyon arttı! / 03.05.2024
- Taksim Meydanı, emekçilere neden kapalı? / 01.05.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024
- Asgari ücret artmadı, enflasyon arttı! / 03.05.2024
- Taksim Meydanı, emekçilere neden kapalı? / 01.05.2024
- Vizesiz seyahat derken vizeyle hayal oldu! / 30.04.2024
- Bakan Şimşek’e göre sıkıntılar geride kalmış! / 27.04.2024
- Hükümetin enflasyonla mücadelesi millete zarar veriyor / 26.04.2024
- Vatandaşın refahı için maaşa zam yapmamak! / 24.04.2024
- Bugün ulusal egemenliği kazandığımız gün / 23.04.2024
- Asılla vekil arasındaki gelir uçurumu! / 20.04.2024
- Enflasyon ve cari açık bahanesiyle fakirleştiriliyoruz! / 19.04.2024