logo
26 ARALIK 2025


"Nefsini bilen Rabbini bilir"

04.11.2016 00:00:00
"Nefsini bilen Rabbini bilir" hadisi şerifini hepimiz biliriz. Dünkü yazımda Prof. Dr. Haydar Baş'ın, Kur'an'ın ilk ayeti, "oku" emrine bakışını bu hadisi şerif ile yan yana getirdiğimiz zaman, Rabbini okumaya, O'nun azametini, kudretini, kuvvetini, ilmini, iradesini yavaş yavaş görmeye, hissetmeye başlar.
İşte o eşsiz güç karşısında nefsinin bir hiç olduğunu anlamaya başladığı zaman kişi nefsini bilir. Yani kul olmuş olur. Mü'min, Müslüman olmuş olur. Peki, bu okumayı istemezse, bu okumaya yanaşmaz ise ne olur? Sayın Baş'tan öğrendiğim kadarıyla o kişinin adı insan olmaz, beşer olur. Bugünkü sorunların temeli de bu. İslam dünyasında, insan sayısının değil de beşer sayısının çok çok artmasıdır.
Bugün en çok şikayet ettiğimiz konular, Allah ve Resulünün (s.a.a), inandım, Müslüman'ım diyenlere, yaklaşmayın, yapmayın hatta bunları yaparsanız şiddetle cezalandırılacaksınız, diye ikaz ettiği konulardır. (Terör, cinayet, fuhuş, faiz, hakkı batıl, batılı hak gösterme, Yahudi ve Hıristiyanları dost edinme gibi.)
İşte bu gibi manen yasak olan, madden ise insanları, toplumları bitiren bu hastalıklar, genele hakim olduğu zaman ne oluyor? Terör oluyor, huzursuzluk oluyor, kavga oluyor. Kısaca hayat çekilmez oluyor.
Bu noktada da, Prof. Dr. Haydar Baş'a dönersek, Sayın Baş şöyle diyor:
"Toplum huzursuzluklarının temelinde yatan gerçek, fert planında insanların manevi doyumsuzluğu ve doyumu sadece maddede aramış olmalarıdır. Varlığını vücuda getiren ve bütün kâinatı yoktan, var eden Allah'a (c.c) ihtiyacı sonsuz iken, O'na, cebinde taşıdığı bir anahtarlık kadar değer vermeyen insanın huzur bulması nasıl mümkün olabilir ki?
Kaldı ki huzur, O'na kavuşmakla mümkün olabiliyor. İslam, Hakk'a ifna olmuş insanın, Allah adına arzı işlemesini emreder. İslam, çalışmayı, kazancı, terakkiyi kısacası topyekûn tasarrufu Allah (c.c) adına kabul eder.
İslam'da reddedilen madde, nefis hesabına kazanılan ve insanı Hak'tan koparan başka bir ifade ile nefsin önünde put mesabesinde olan maddedir. O halde İslam maddeyi değil bu anlayışı reddediyor. Hak hesabına maddeyi kazanmak ise ibadettir?" (Prof. Dr. Haydar Baş İslam ve Hz. Mevlana sh:82)
İmam-ı Ali (k.v) buyuruyor ki; "Bir zaman gelir ki insanlara, İslamiyet'ten ancak bir isim kalır. Mesela yalnız adı Müslüman'dır. Başka hiçbir ibadet ve taat bilmez. Kur'an'ın resmi kalır. Manasını bilen ve amel eden kalmaz. Mescitlerini tamir ederler, fakat içlerinde Zikrullah yapılmadığından manen haraptırlar. İşte o zaman ehlinin şerlileri zahir ulemasıdır. Fitne bunlardan çıkar ve yine bunlara döner."  (Prof. Dr. Haydar Baş İslam'da Zikir sh: 179)
Şimdi kendi, kendimize şu soruyu soralım; bugün hem fert olarak, hem de toplum olarak bu hali yani inancımızı çok arka planlara atıp, maddeyi öne çıkaran, amacı sadece madde olan bir fert ve toplum haline geldik mi?
Evet, Müslüman'ım diyoruz, şaşalı camiler, mescitler yapıyoruz, yaptırıyoruz, altın kaplama Kur'an-ı Kerimleri evimizin bir köşesine asıyoruz ama guslü tarif edemediğimiz, namazın şartlarını sıralayamadığımız da bir gerçek. Öyle değil mi?
Yani bizler 'inandım' diyerek bir iddia ortaya koymuşuz. Sonra iddiamızı öylece bırakıp başka hedeflere yönelmişiz. Oysa bize ilk sorulacak şey; 'İnandım, Müslüman'ım' diyerek ortaya koyduğumuz iddiamızı ispat edip, etmediğimizdir.
Bu noktada Prof. Dr. Haydar Baş diyor ki; "Biz, inandık derken bir iddiada bulunuyoruz? Allah (c.c) vardır, melekler vardır, peygamberleri vardır, kitapları vardır, hayır ve şer Allah'tandır. Bütün bunları söylerken bizim bir iddiamız olmuş oluyor. İşte bu iddianın ispatı da ibadetlerimiz olmuş oluyor?" (Prof. Dr. Haydar Baş Hikmetin Sırları sh: 48)
Şuan ki halimiz ne olursa olsun mü'min, Müslüman için ümitsizlik yoktur. Olmaması gerekir. Çünkü son nefese kadar rahmet kapısı, ümit kapısı açıktır. Bize düşen o kapıya yönelmek, bizi o kapıya götürecek rehberler edinmektir.
Yine Sayın Baş'a dönelim; "İnandım, diyen kişi, Müslüman'dır. Ama kendisini de ciddi yanlışlardan, tehlikelerden koruması gerekiyor. Bu tehlikelerden koruması için ne lazım?
Furkan sahibi olması lazım, yani hikmet sahibi olması lazım. Yanlışı doğrudan ayırması, yani Allah'ın (c.c) muradını anlaması lazım. Bunu kavrayamadığın zaman birisi gelir, sana süslü tabakta zehir ikram eder, sen de Allah, Allah ne kadar mükemmel yemek dersin, yersin, ölüp gidersin?" (Prof. Dr. Haydar Baş Hikmetin Sırları sh: 161)
Rabbim, bizleri muhafaza eylesin ve kendi yolunda gerçek rehberler ile birlikte olmayı nasip etsin. (Âmin)
Yorumlar
Yorum bulunmuyor.
Yorumlarınızı paylaşın

--
 
Akın Aydın / diğer yazıları
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Allah’a kulluk ve hamd
SDG ile anlaşma yok!
Suriye'den resmi açıklama geldi
Libya uçağının düşmesi sabotaj mı?
Şüpheler Netanyahu'yu gösteriyor
Sadettin Saran serbest
Yine adli kontrol şartı geldi
'Devletin gücünü içeriye değil, dışarıya gösterin'
BTP'den gündeme dair kritik mesajlar
Futbolda şike kumpası soruşturması
Lütfi Arıboğan, Ahmet Gülüm, İlhan Helvacı ve Ebru Köksal adliyede
Avrupa'da İslamofobi Raporu 2024
Müslüman karşıtlığı normalleşiyor
MSB tarafından basın bilgilendirme toplantısı yapıldı
Libya uçağının düşmesiyle ilgili sorulara yanıt verildi
Gazze'de "ikinci aşama"nın tarihi belli oldu
Trump'ın temsilcisi Witkoff arabuluculara iletti
Meteorolojiden İstanbul için soğuk hava uyarısı
Sıcaklık sıfır dereceye kadar düşecek
Saadettin Saran gözaltına alındı
Uyuşturucu testi pozitif çıkmıştı
11. Yargı Paketi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi
Pakette hangi düzenlemeler yer alıyor?
Türkiye'de bir 'ilk'
ŞOK Marketler’de meyve-sebzede yeni dönem
'Son eşiğe geldik'
Komisyonun çalışma süresi 2 ay uzatıldı
Çalışana az, işverene çok!
Yeni asgari ücretin detayları belli oldu
Atatürk’ün hazırlattığı hutbeler
Allah’a kulluk ve hamd
SDG ile anlaşma yok!
Suriye'den resmi açıklama geldi
Libya uçağının düşmesi sabotaj mı?
Şüpheler Netanyahu'yu gösteriyor
Sadettin Saran serbest
Yine adli kontrol şartı geldi
'Devletin gücünü içeriye değil, dışarıya gösterin'
BTP'den gündeme dair kritik mesajlar
Futbolda şike kumpası soruşturması
Lütfi Arıboğan, Ahmet Gülüm, İlhan Helvacı ve Ebru Köksal adliyede
Avrupa'da İslamofobi Raporu 2024
Müslüman karşıtlığı normalleşiyor
MSB tarafından basın bilgilendirme toplantısı yapıldı
Libya uçağının düşmesiyle ilgili sorulara yanıt verildi
Gazze'de "ikinci aşama"nın tarihi belli oldu
Trump'ın temsilcisi Witkoff arabuluculara iletti
Meteorolojiden İstanbul için soğuk hava uyarısı
Sıcaklık sıfır dereceye kadar düşecek
Saadettin Saran gözaltına alındı
Uyuşturucu testi pozitif çıkmıştı
11. Yargı Paketi TBMM Genel Kurulunda kabul edildi
Pakette hangi düzenlemeler yer alıyor?
Türkiye'de bir 'ilk'
ŞOK Marketler’de meyve-sebzede yeni dönem
'Son eşiğe geldik'
Komisyonun çalışma süresi 2 ay uzatıldı
Çalışana az, işverene çok!
Yeni asgari ücretin detayları belli oldu
logo

Beşyol Mah. 502. Sok. No: 6/1
Küçükçekmece / İstanbul

Telefon: (212) 624 09 99
E-posta: internet@yenimesaj.com.tr gundogdu@yenimesaj.com.tr


WhatsApp iletişim: (542) 289 52 85


Tüm hakları Yeni Mesaj adına saklıdır: ©1996-2025

Yazılı izin alınmaksızın site içeriğinin fiziki veya elektronik ortamda kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması veya yeniden yayınlanması aksi belirtilmediği sürece yasal yükümlülük altına sokabilir. Daha fazla bilgi almak için telefon veya eposta ile irtibata geçilebilir. Yeni Mesaj Gazetesi'nde yer alan köşe yazıları sebebi ile ortaya çıkabilecek herhangi bir hukuksal, ekonomik, etik sorumluluk ilgili köşe yazarına ait olup Yeni Mesaj Gazetesi herhangi bir yükümlülük kabul etmez. Sözleşmesiz yazar, muhabir ve temsilcilere telif ödemesi yapılmaz.