Tesadüfen yaşıyoruz bu ülkede sanki.
'Yarın Allah kerim' diyerek kurgulanan bir hayat akışına yelken açmışız millet olarak.
Şaşkınız hepimiz, en çok da ben şaşkınım.
Bu kadar mı etkisiz olur söylenen hakikatler.
Bu kadar mı görmezden gelinir aşikâr arsızlıklar!
Tuz kokmuşsa kime ne anlatılır bu ülkede.
Kadı en çok şikâyet edilen kişi olmuşsa bir ülkede, şaşırmaktan başka ne yaparsınız Allah aşkına.
Çivileri çıkmışsa bütün yapının, söyleyin bu bina nasıl ayakta kalabilir?
O kadar pis kokular geliyor ki oradan buradan, hadi yaz da görelim boyun kaç santim!
İktidar kaybolan oylarını aramaya çıkacakmış elinde fenerle.
Muhalefet sokakları arşınlıyor aylardır ama "yollar yürümekle aşınmaz" diyen Demirel'in sözünden başka bir mana taşımıyor bana göre.
Sistemden kaynaklı derin bir krizin analizini, sokaktaki 15 yaşındaki çocuğun ağzından dinliyor muhalefetimiz.
Gençlerimize lafım yok.
Onlardan her birisi benim için çok kıymetli ve kurtuluşumuz için birer pırıltı.
Neden bu halde ülke ekonomisi?
Niçin 20 yıldır düzeltemediler ekonomiyi hiç merak edeniniz oldu mu?
Neden dünyanın halen daha en yüksek faizi ve enflasyonu bizde hiç kafa yordunuz mu?
İşte açlık ve yoksulluk sınırında son durum:
Açlık ve yoksulluk sınırı 2022 Haziran ayı sonucuna göre; bir ailenin aylık gıda harcama tutarı 6 bin 391 liraya, yoksulluk sınırı ise 20 bin 818 liraya ulaştı.
Maşallah… İyi olacağız inşallah!
Sevgili arkadaşlar, biz neyi soruyorsak biliniz ki cevabı en doğru ve şaşmaz bir şekilde tarafımızdan bilinmektedir.
Millet olarak siz de bu cevapları biliyorsunuz.
Millet olarak aslında siz de çözümü ve adresini çok iyi biliyorsunuz.
Bu inat ve celladına âşık olma sendromu nedir Allah'ınızı severseniz!
Hacivat-Karagöz oyunu bu kadar mı uzun sürer pes doğrusu.
Kardeşim bu hap bağımlılığı gibi parti bağımlılığı nedir ya!
Senin mezarını kazmışlara sen kalkıp Türk kahvesi ısmarlıyorsun.
Vatandaş olarak senin hiç mi iraden yok.
"Bizim mahalle şu partiye oy vermeye karar vermiş. Napalım biz de verecez çaresiz! Yoksa azınlıkta kalırız gülerler bize."
Bu nasıl anlayıştır!
Yıllarca bu toptancı anlayışlarla geleceğini mahvettin. Geçmişine, geçmiş olsun zaten.
"Aaa gördün mü? Falancanın mitingi ne acayip kalabalık olmuş. Demek ki rüzgâr bu adamdan yana esiyor hadi oraya!"
Bir başka dönem, hadi buraya…
A benim güzel ülkemin saf ve temiz duygulara sahip insanı…
Nasıl oynamışlar ve sen de nasıl inandın.
Bu büyük kalabalıklarla yapılan mitingler sence çare oldu mu?
Ekonomi kalabalığa mı baktı.
Kriz gelirken kalabalıktan mı korktu?
Artık şunu iyi anlamazsak, vatansız kalırız bunu sakın unutma!
Osmanlı'nın iş bilmez yönetimi ve aşırı borçları sebebiyle, 1. Dünya Savaşında alacaklarını tahsil etmek için yurdumuza doluşanları unutma ve uyuma!
Sadece mesele bu da değildi, onu başka bir yazıda ele almıştım.
2. Dünya Savaşına girmediğimiz halde bu kadar nasıl hırpalandık ve gelişen ülkelerin çok çok gerisinde nasıl kaldık bir düşün.
Atatürk sonrası Batı'ya teslim edilen eğitim sistemimizle, ABD'ye nasıl kul ve köle olunur bunu öğrendik unutma!
Atatürk politikalarının tam tersi uygulamalarla özellikle ekonomide tümüyle Batı'nın ve kapitalizmin boyunduruğu altına girdik bunu da unutma!
"Kaynakların sınırlı, ihtiyaçların sınırsız" olduğu şeklindeki büyük yalanın halen daha iktisat fakültelerinde çocuklarımızın zihinlerine kazındığını iyi bilesin.
Türklüğün aşağılandığı ve bizden hiç bir şey olmaz psikolojisinin her gün zihinlere misket bombası gibi atıldığını artık bilmen lazım uyan.
Türk milletini, büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra silkeleyen büyük devrimci Prof. Dr. Haydar Baş Bey'i hiç duydun mu?
"Yolum Atatürk'ün yoludur" diyerek, 18 yıldır siyaset meydanlarında zifiri karanlıklara dikkat çekti ve çözümün reçetesini tüm formülleriyle birlikte anlattı dönüp bi baktın mı?
Bugün yaşadığımız krizi daha o zaman tüm boyutlarıyla bildiği için, milletim acı çekmesin diye tabloyu önümüze koymuş, 2005 yılında evrensel eseri olan "MEM" tezini yine milleti için kaleme almıştı hatırlayabildin mi?
İşte cancazım…
Bugün mutfağının boyutlarını çoktan aşmış olan ve tüm ülkeyi yakıp kavuran sistem bazlı derin krizin aslında tek nedeni sensin!
Lütfen kendimize gelelim!
Türk milleti olmazsa, kıyamet kopar.
Türk olmazsa, senin inancın da kalmaz!
Her dediğimiz bakın nasıl çıkıyor.
Çıktığı için mutlu değil, çok üzüntülüyüz.
Bir tek şansımız var heba etmeyelim.
Siyasetin yeni, temiz ve gülen yüzü Hüseyin Baş Bey çok umut verici.
Elinde ekonominin kitabı var.
Dünyada başkasında yok bilesin!
- “Terörsüz Türkiye” tuzağına dikkat! / 19.05.2025
- Haine hain demeyen, HAİNDİR! / 15.05.2025
- Özgür Özel’in yapması gerekenler! / 14.05.2025
- Ümmetçilik değil, Muaviye’cilik! / 13.05.2025
- Kötü gidişin sorumlusu millettir! / 12.05.2025
- Türkiye ittifakı kurulsun / 05.05.2025
- Kıbrıs Türkiye’ye katılmalıdır / 04.05.2025
- Şehitlere sor süreci / 30.04.2025
- Kapitalist sistem seni de yutar Mehmet Şimşek / 28.04.2025